Esas No: 2022/2829
Karar No: 2022/5168
Karar Tarihi: 22.06.2022
Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2022/2829 Esas 2022/5168 Karar Sayılı İlamı
Özet: (Bu özet Yapay Zeka tarafından yazılmıştır. Hukuki olarak geçerliliği yoktur.)
Davacı banka, kredi borcu ödenmeyen müşterisi tarafından ipotek altına alınan taşınmazın satışının durdurulması nedeniyle alacağını tahsil edemediğini öne sürerek, davalılardan tazminat talep etti. Mahkeme, davanın kısmen kabulüne karar vererek, davalılardan müteselsilen 2.690.066,65 TL zarar tutarının 10.08.2004 tarihinden itibaren reeskont faiziyle davacıya ödenmesine karar verdi. Kararın temyiz edilmesi üzerine Yargıtay, davacı vekili ile davalılar vekilinin bütün temyiz itirazlarını reddetti ve hükmü onadı. 2022/2829 E. - 2022/5168 K. sayılı kararda, İİK’nın 149/b maddesi ile haksız ihtiyati tedbir konusu ele alındı ve ihbar olunanın temyiz istemi reddedildi. Temyiz harcı davacının ödemesi gereken peşin harç alındığı için başka harç alınmasına gerek olmadığı belirtildi.
Kanun Maddeleri:
- İİK’nın 149/b maddesi.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada İzmir 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce bozmaya uyularak verilen 11.02.2022 tarih ve 2021/441 E. - 2022/117 K. sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalılar vekili tarafından duruşmalı, davacı vekili ve ihbar olunan vekilince duruşmasız olarak istenmiş ve temyiz dilekçelerinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, duruşma için belirlenen 21.06.2022 günü hazır bulunan davacı vekili Av. ..., davalılar vekili Av. ... ile ihbar olunan vekili Av. ... dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkili bankanın ...- ...firmasına muhtelif zaman ve miktarlarda kullandırdığı kredilerin ödenmemesi üzerine teminat olarak verilmiş ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takip başlattığını, davalıların kredi borçlusu ...aleyhine ipotekli taşınmazın satış bedelinin ödenmediği iddiasıyla açılan tapu iptali ve tescil davasının kabul edilip anılan taşınmazın davalılar adına tesciline karar verildiğini, temyiz edilmeyen kararın kesinleştiğini, davalıların bu kez tedbir talepli olarak ipoteğin terkini istemli dava açtıklarını, mahkemenin tedbir talebini kabul edip taşınmazın satışını dava sonuna kadar durdurduğunu, mahkemece verilen ipoteğin terkini kararının Yargıtayca bozulması üzerine davanın 12.06.2007 tarihinde reddedildiğini, bu kararın da derecattan geçerek kesinleştiğini, taşınmaz üzerindeki tedbirin 01.10.2009 tarihinde kaldırıldığını, böylece taşınmazın satış işlemlerinin 17.05.2001 ila 01.10.2009 tarihleri arasında yaklaşık 8,5 yıl durdurulduğunu, alacağın geç tahsil edilmesine, zamanında kapatılmayan kredi riskinin giderek büyümesine, artık tahsil kabiliyetinin kalmamasına sebebiyet verildiğini, tedbir kararının olmaması halinde 2001 yılı içinde cebri icranın gerçekleşebileceğini, ana para+ faiz+ BSMV+ masraf olarak toplam 13.082.024,17 TL’ye ulaşan banka riskinin kapatılamadığını ileri sürerek şimdilik 4.117.075 TL tazminatın tedbirin kaldırıldığı tarihten itibaren işleyecek reeskont faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen davalılardan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekili, müvekkillerinin yasal haklarını kullandıklarını, davacının İİK’nın 149/b maddesi gereğince müvekkillerine ödeme emrini tebliğ ettirmediğini, müvekkillerine karşı bir takip yapılmadığından haksız ihtiyati tedbirden bahsedilemeyeceğini, davanın zamanaşımına uğradığını, gerçekte usulsüz kredi veren banka yöneticilerinin bankayı zarara uğrattığını, uzun süre satışı gerçekleştirmeyen davacının alacağının tahsil edememesinin kendi kusurundan kaynaklandığını, müvekkillerinin ipoteğin terkini davası açmasının ve davada ihtiyati tedbir kararı almasının haksız fiil olarak nitelendirilemeyeceğini savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, uyulan bozma ilamı, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, davanın kısmen kabulüne, 2.690.066,65 TL zarar tutarının 10.08.2004 tarihinden itibaren reeskont faiziyle davalılardan müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, fazlaya dair talebin reddine karar verilmiştir.
Kararı, taraf vekilleri ve ihbar olunan vekili temyiz etmiştir.
1- Bir davada kararı temyiz etme hakkı, yalnız taraflara veya hüküm ile kendisine mükellefiyet yüklenen veya bir hakkı ihlal edilen kimseye veyahut kanunun açıkça belirttiği mercilere aittir. Davada ihbar olunan sıfatını haiz olup hakkında hüküm tesis edilmeyen ...'nın temyiz isteminin reddine karar vermek gerekmiştir.
2- Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekili ile davalılar vekilinin bütün temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle ihbar olunan ... vekilinin temyiz isteminin REDDİNE, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekili ile davalılar vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, takdir olunan 3.815,00 TL duruşma vekalet ücretinin taraflardan alınarak yekdiğerine verilmesine (... hariç), aşağıda yazılı bakiye 137.900,15 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davalılardan müteselsilen alınmasına, temyiz harcı davacıdan peşin alındığından başkaca harç alınmasına mahal olmadığına, 22/06/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.