Esas No: 2021/1515
Karar No: 2022/5182
Karar Tarihi: 22.06.2022
Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2021/1515 Esas 2022/5182 Karar Sayılı İlamı
Özet: (Bu özet Yapay Zeka tarafından yazılmıştır. Hukuki olarak geçerliliği yoktur.)
Davacı firma, müşterisi tarafından yapılan bir yolda meydana gelen hasarın Inşaat All Risk Sigorta Poliçesi kapsamında karşılanması için başvuru yaptı. Ancak, sigorta şirketi başvuruyu reddetti. Davacı firma konuyu Sigorta Tahkim Komisyonu'na taşıdı ancak heyet, poliçe kapsamında olan zarar olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verdi. Davacı vekili tarafından yapılan temyiz başvurusu sonucunda ise Yargıtay, sadece plan ve projeye aykırı olarak yapılan bina hasarının teminat dışında bırakılabileceğini belirten Inşaat All Risk Sigortası Genel Şartları'nın A.4-h maddesinin, sigorta kapsamındaki diğer zararlar için geçerli olmadığını ve hükmün bozulması gerektiği kararı aldı. Kanun maddeleri olarak Sigortacılık Kanunu'nun m.30/f.23 ve 2009/1 sayılı Sigorta Tahkim Usulu ve Sigorta Hakemlerine İlşkin tebliğin 7. maddesi, 6102 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 435. maddesi ve Munich Re klozuna ilişkin düzenlemeler gösterildi.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki davada Sigorta Tahkim Komisyonu İtiraz Hakem Heyeti'nce verilen 18.07.2019 gün ve 2019/İHK-8741 sayılı karar, davacı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla, saklanmak üzere tevdi edildiği İstanbul Anadolu 10. Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından temyiz incelemesi yapılmak üzere Dairemize gönderilmiş olup, dosya için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkili firma tarafından yapımı üstlenilen ...yol inşaatında meydana gelen rizikonun sebep olduğu hasar bedelinin poliçe kapsamında karşılanması için davalı ... şirketine yapılan başvurunun yetersiz eksper raporu gerekçe gösterilerek haksız olarak reddedildiğini, oysa müvekkili tarafından mahkeme aracılığıyla yaptırılan bilirkişi incelemesi ve ODTÜ öğretim üyesinden alınan uzman raporuna göre hasar taleplerinin karşılanması gerektiğini ileri sürerek tespit edilen hasarlara ilişkin şimdilik 1.000.000,00 TL maddi zararın belirsiz alacak olarak sigorta şirketine başvuru tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili, davacının Koyulhisar Asliye Hukuk Mahkemesi nezdinde hasar tespiti yaptırmış olduğu için belirsiz alacak talebinde bulunmasında hukuki yararı bulunmadığından talebin usulden reddi gerektiğini, müvekkili şirket nezdinde Karayolları 16. Bölge Müdürlüğü'nün ... yol ayrımıyolu 0-47 km adresindeki yol ve 6 adet köprü inşaatı kapsamında 30.03.2015-18.04.2017 tarihleri arasında inşaat ve 18.04.2017-18.04.2018 tarihleri arasındaki bakım süresi için de sigortalandığını, davacının başvurusu üzerine 2371832 nolu hasar dosyası açıldığını, başvuruya konu hasarların bitümin depolanması için inşa edilmiş betonarme depo/havuz yapısının plan, proje ve hesap hatasından kaynaklı nedenlerden dolayı yıkılması sonucu gerçekleştiğinden İnşaat Sigortası Genel Şartları'nın A.4/H maddesi uyarınca teminat kapsamı dışında kalması nedeniyle talebin reddedildiğini ileri sürerek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Sigorta Tahkim Komisyonu Uyuşmazlık Hakem Heyetince, tüm dosya kapsamına göre, hasarın davalı nezdinde sigortalı bulunan şantiye saha alanında kurulu bitüm depo duvarının 16.02.2016 tarihinde yıkılması sonucu yola kayan bitüm malzemesi dolayısıyla çevrenin ve olay yerindeki araçların zarara uğramasından kaynaklandığı, uyuşmazlığın, hasara neden olan bitüm depo binasının proje şartlarına uygun olarak inşa edilip edilmediği ve dolayısıyla hasarın poliçe kapsamında değerlendirilip değerlendirilmeyeceği ve sonrasında hasar mikatının tespiti konularında toplandığı, Sigortacılık Kanunu'nun m.30/f.23 hükmü kapsamında 2009/1 sayılı Sigorta Tahkim Usulu ve Sigorta Hakemlerine İlşkin tebliğin 7. maddesi uyarınca dört aylık yargılama süreci ve hakemlerin keşif tanık dinleme ve olay yeri tespiti özel uzmanlık gerektiren nitelikli uyuşmazlıklarda bilirkişi heyeti belirleme ve atama gibi adli yargıda tanınan hak ve yetkilere, yargılamanın niteliği gereği Tahkim Komisyonu'nun fiii olarak sahip olmadığı, uyuşmazlığın özel uzmanlık gerektirdiği, tarafların hak ve menfaatlerinin korunması açısından heyetçe keşif, her türlü muayene ve numune incelemesi, duruşma yapılması, alanında uzman uygulayıcıların ve akademisyenlerin belirlenmesi ve bu bilirkişilerden oluşan bilirkişi heyetinin atanması ve tarafsız rapor hazırlanması gibi kapsamlı bir yargılama sürecinin izlenmesi gerektiği gerekçesiyle 5684 sayılı Sigortacılık Kanunu'nun m.30/f.23 hükmü yollaması ile 6102 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 435. maddesinde ifade edilen Hakem veya hakem kurulu, başka bir sebeple yargılamanın sürdürülmesini gereksiz veya imkansız bulursa şeklindeki hükmü dikkate alınarak (c) bendi gereği yargılamanın sona erdirilmesine karar verilmiştir.
Karara karşı davacı vekilince yapılan itiraz üzerine İtiraz Hakem Heyetince, bilirkişi raporlarında hasarın gerçekleşme nedeni olarak donatı yerleşiminin uygun olmaması ve donatı yetersizliği olarak tespit edildiği; yani hasarın bizzat yıkılan binanın yapımında kullanılan plan proje yetersizliğinden kaynaklandığı, diğer deyişle hasar binanın hatalı imal edilmesinden kaynaklandığından poliçe teminatı kapsamında bulunmadığı, ayrıca taraflar arasındaki akdedilen poliçe metninde, Munich Re klozu çerçevesinde teminatı verilen 3. Şahıs mali sorumluluk ek teminatının, poliçenin genel ve özel şartlarına mutlak olarak tabi olduğu belirtildiğinden, verilen bu ek teminat bakımından da poliçe kapsamında geçerli bir riziko söz konusu olmadığı gerekçesiyle vaki itiraz doğrultusunda Uyuşmazlık Hakem Kararının kaldırılmasına, yerine yapılan esastan inceleme, toplanan deliller çereçevesinde talep edilen zarar sigorta teminatı dışında kaldığından başvurunun reddine karar verilmiştir.
Karar, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, İnşaat All Risk Sigorta Poliçesinden kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir. İtiraz Hakem Heyetince, hem başvuru sahibinin yapısında oluşan zarar hem de yapı içerisindeki emtialara ve 3.kişilere verilen zararların yapının plan ve projeye aykırı olarak yapılması nedeniyle meydana gelmiş olduğu, İnşaat All Risk Sigorta Poliçesi kapsamında ve İnşaat All Risk Sigorta Poliçesi Genel Şartları gereğince sigorta teminatı içinde olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. İnşaat All Risk Sigortası Genel Şartları'nın A.4-h maddesince proje hatasından kaynaklanan zararların teminat dışı olduğu düzenlenmiş ise de, söz konusu sigorta genel şartlarındaki düzenleme gereğince sadece plan ve projeye aykırı olarak yapılan bina hasarı teminat dışında bırakılmakta, sigorta kapsamındaki diğer zararlar bakımından sigorta şirketinin sorumluluğu devam etmektedir. Bu durumda 3. kişilerin zararları ile yıkılan bitumin deposu içerisindeki malzemelerinde sigorta poliçesi kapsamında olup olmadıkları, hem sigorta genel şartları hem de özel şartlardaki düzenlemelerde göz önünde bulundurulmak suretiyle davacının 3. kişilere yaptığı ödemeler değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ve eksik incelemeye dayalı olarak yazılı gerekçe ile başvurunun reddine karar verilmesi doğru görülmemiş, hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz isteminin kabulü ile Sigorta Tahkim Komisyonu İtiraz Hakem Heyetinin 18.07.2019 gün ve 2019/İHK-8741 sayılı kararının BOZULMASINA, dava dosyasının Sigorta Tahkim Kurulu İtiraz Hakem Heyeti’ne gönderilmek üzere yerel mahkemesine iadesine, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz eden davacıya iadesine, 22/06/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.