Esas No: 2021/1283
Karar No: 2022/5094
Karar Tarihi: 21.06.2022
Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2021/1283 Esas 2022/5094 Karar Sayılı İlamı
Özet: (Bu özet Yapay Zeka tarafından yazılmıştır. Hukuki olarak geçerliliği yoktur.)
Davacı, davalıların hileli davranışları sonucu aldattığını ve Yeni Dünya Ticaret Limited Şirketi'ne ait hisseleri 55.000 TL karşılığında devraldığını fakat daha sonrasında davalıların 30.000 TL borçlandırarak icra tehdidi altında kalmalarına neden olduklarını ileri sürerek, hisse devri sözleşmesinin iptali, ödediği bedelin sebepsiz zenginleşme hükümleri gereği faiziyle birlikte davalılardan tahsili ile kambiyo senetlerinin iptal edilmesini talep etmiştir. İlk derece mahkemesi, sözleşmenin davalı ... yönünden hileli davranışları bulunmadığı gerekçesiyle davayı reddetmiş, davalı ...'ün pasif taraf ehliyeti bulunmadığından dolayı diğer davalılar aleyhine açılan dava da usulden reddedilmiştir. Davacı vekili tarafından yapılan istinaf başvurusu da Bölge Adliye Mahkemesi tarafından esastan reddedilmiştir. Temyiz istemine karar veren Yargıtay, yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kurallarının gözetildiğini belirterek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasını kararlaştırmıştır.
- HMK'nın 353/b-1, 370/1 ve 372. maddeleri uygulanmıştır.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 12.HUKUK DAİRESİ
Taraflar arasında görülen davada ...Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 05.04.2018 tarih ve 2015/646 E- 2018/313 K. sayılı kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine dair İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi'nce verilen 10.11.2020 tarih ve 2018/2298 E- 2020/1147 K. sayılı kararın Yargıtay'ca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, davalı şahısların ortağı oldukları, Yeni Dünya...Ticaret Limited Şirketi'ne ait hisseleri, davacıyı hileli davranışları ile aldatarak, ...6. Noterliğinde yapılan 06/01/2014 tarihli sözleşme ile devralmasına neden olduklarını, hisselerin bedeli olarak davalılardan ...'ye 55.000.-TL nakit ödeme yaptığını, bakiye borç için ise, davalıların, davacıyı senetler mukabili 30.000.-TL borçlandırdıklarını ve icra tehdidi altında kalmasına neden olduklarını, şirkete ait kiralık mahallin tahliye edilerek malların başka isim ve unvanlı bir şirkete nakledildiğini ileri sürerek, ...6. Noterliği’nde 06/01/2014 tarihinde akdedilen hisse devri sözleşmesinin iptaline, davacının bu sözleşmeye istinaden ödediği 55.000.-TL'nın sebepsiz zenginleşme hükümleri gereği 06/01/2014 ödeme tarihinden itibaren işleyecek ticari temerrüt faiziyle birlikte davalılardan müteselsilen tahsiline, davacının hisse devir sözleşmesi gereği bakiye borcuna karşılık imza ettiği toplamda 30.000.-TL bedelli 18 adet kambiyo senedinin "bedelsizlik nedeniyle" iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı ... vekili, müvekkili ile diğer davalı ... ve dava dışı Rızvan Cerrah arasında kurulan şirketin yaşlı kişilerin bakım konaklamasını sağlamak kısaca huzur evi olarak tabir edilen iş ile iştigal ettiğini, davacının hemşire olduğunu, şirket müdürü olan ...'ın davacıyı hemşire olarak işe aldığını, davacı iş yerinde çalışmaya başladıktan sonra müvekkiline karşı cephe almaya başladığını, bunun üzerine şirket hisselerini 06/01/2014 tarihinde davacıya devrettiğini, davacı ve davalı ...'ın işletmeyi birlikte 11 aydan fazla işlettiklerini, ayda en az 30.000.-TL'den 330.000.-TL para topladıklarını, müvekkilinin şirket hisselerini devrettiğinde şirket merkezinde bilgisayar, 20'den fazla TV, 10 adet buzdolabı, 40 adet özel yatak, elbise dolabı ve tam teşrifatlı 40 kişinin kalacağı misafirhane, araçlar vs. ekipmanlar ile bıraktığını, sonrasında iki ortağın geçinemediğini, davalı ...'ün davacıyı kovduğunu, paraları harvurup harman savurduğunu, müvekkilinin davacıyı aldatmadığını, bu olaylarda kusurunun bulunmadığını belirterek, davanın reddini istemiştir.
Diğer davalılar davaya cevap vermemiştir.
İlk derece mahkemesince, iddia, savunma, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre, davacının, davalıların aldatması sebebiyle hisse devri sözleşmesi yaptığını, davalı ...'ün hisse devri için hileli davranışlarla kendisini aldattığını, davalı ... ile davalı ...'nin işbirliği içerisinde hareket ettiğini, davalı ... sözleşmede taraf olmadığından 3. şahıs konumunda olan...'ün aldatması sonucu sözleşme yaptığını, sözleşmenin yapıldığı sırada davalı ...'nin aldatmayı bildiğini veya bilecek durumda olduğunu da ispat edemediğinden sözleşmeyle bağlı olacağı gerekçesiyle davalı ... aleyhine açılan sözleşmenin iptali, alacak ve menfi tespit davalarının reddine, diğer davalılar aleyhine açılan davanın da davalının sıfatına ilişkin dava şartı noksanlığı bulunduğu gerekçesiyle usulden reddine karar verilmiştir.
Karara karşı davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
Bölge Adliye Mahkemesince, davacının akdin diğer tarafı ... yönünden hile iddiası bulunmadığı, ... ve...'ün birlikte hareket ederek, borçlandığı kadar para etmeyen şirkete yatırdığı paranın ve senetlerin iadesini istediği, davacının, şirketin mali durumu, müşteri potansiyeli, huzur evinde kalan yaşlı-hasta sayısı hakkında bilgi sahibi olacak kadar süre davalı şirkette çalıştığı, şirketin mali durumunu bilerek hisseleri aldığı, ancak hisse devrinden sonra diğer ortak ile arasında geçimsizlik çıktığının anlaşıldığı, davalı ... yönünden üçüncü kişinin hilesi ile davacıya sözleşmeyi imzalattığının ispat edilemediği, diğer davalılar ... ve Yeni Dünya .... Ltd. Şti.'nin ise sözleşmenin tarafı olmadıklarından davada pasif taraf ehliyetleri bulunmadığından mahkemece davanın reddine yönelik olarak verilen kararda usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Karar, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun HMK'nın 353/b-1 maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK'nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK'nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı bakiye 21,40 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, 21/06/2022 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.