Abaküs Yazılım
22. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/44632
Karar No: 2020/7962
Karar Tarihi: 29.06.2020

Yargıtay 22. Hukuk Dairesi 2017/44632 Esas 2020/7962 Karar Sayılı İlamı

(Kapatılan)22. Hukuk Dairesi         2017/44632 E.  ,  2020/7962 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : 9. Hukuk Dairesi
    DAVA TÜRÜ : ALACAK

    Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
    Y A R G I T A Y K A R A R I
    Davacı İsteminin Özeti:
    Davacı vekili, davalı işyerinin beton işleri ile uğraştığını, davacının ise davalı şirkette tamirci olarak 15.06.2005 tarihinden 25.03.2014 tarihine kadar aralıksız çalıştığını, iş şartlarının ağırlığı ve bir kısım haklarını alamadığından bahisle iş akdini feshettiğini ileri sürerek kıdem tazminatı, yıllık izin, hafta tatili, genel tatil ve fazla mesai ücreti olmak üzere alacaklarının tahsilini talep etmiştir.
    Davalı Cevabının Özeti:
    Davalı vekili, davacının davalı şirkette tamirci olarak çalıştığını, 25.03.2014 tarihinde istifa etmek suretiyle işten ayrıldığını, alacağının olmadığına dair ibraname verildiğini beyanla davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
    İlk Derece Mahkemesi Kararının Özeti:
    İlk Derece Mahkemesince toplanan deliller ve bilirkişi raporu doğrultusunda davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
    İstinaf Başvurusu:
    Davalı tarafça istinaf yoluna başvurulmuştur.
    Bölge Adliye Mahkemesi Kararının Özeti:
    Bölge Adliye Mahkemesinde davalının istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
    Temyiz Başvurusu:
    Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekilince temyiz edilmiştir.
    Gerekçe:
    1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
    2-Taraflar arasında fazla mesai ücreti hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
    Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. Ücret bordrolarına ilişkin kurallar burada da geçerlidir. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp kanıtlanmadıkça, imzalı bordroda görünen fazla çalışma alacağının ödendiği varsayılır.
    Fazla çalışmanın ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın yazılı belgelerle kanıtlanamaması durumunda tarafların, tanık beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada göz önüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır.
    İmzalı ücret bordrolarında fazla çalışma ücreti ödendiği anlaşılıyorsa, işçi tarafından gerçekte daha fazla çalışma yaptığının ileri sürülmesi mümkün değildir. Ancak, işçinin fazla çalışma alacağının daha fazla olduğu yönündeki ihtirazi kaydının bulunması halinde, bordroda görünenden daha fazla çalışmanın ispatı her türlü delille yapılabilir. Bordroların imzalı ve ihtirazi kayıtsız olması durumunda, işçinin bordroda belirtilenden daha fazla çalışmayı yazılı belge ile kanıtlaması gerekir.
    İşçiye bordro imzalatılmadığı halde, fazla çalışma ücreti tahakkuklarını da içeren her ay değişik miktarlarda ücret ödemelerinin banka kanalıyla yapılması durumunda ise işçinin ihtirazi kayıt ileri sürmesi beklenemeyeceğinden, ödenenin üzerinde fazla çalışma yapıldığının her türlü delil ile ispatı mümkündür.
    Somut olayda hükme esas alınan bilirkişi raporunda, davacı tanık beyanları doğrultusunda 2014 yılına kadar davacının 07.00-21.00 saatleri arasında çalışmasının bulunduğunun kabulü ile haftalık 18 saat üzerinden fazla mesai ücreti hesaplanmıştır.
    Ancak ilgili davacı tanık beyanlarının incelenmesinde, tanıkların davacı ile olan çalışma süresinin 2005 yılı ile 2011 yılı ekim ayı arasında bulunduğu anlaşılmaktadır. Bu halde, mahkemece tanıkların davacı ile çalışmasının bulunduğu dönemler açısından beyanlarına itibar edilerek hüküm kurulması gerekirken davacı ile birlikte çalışmalarının bulunmadığı 2011 yılı ekim ayı sonrası için de davacı tanık beyanları doğrultusunda fazla mesai ücreti hesaplanması hatalı olmuştur. Mahkemece yapılacak iş, davacı tanıklarının çalışma dönemi itibari ile beyanlarına itibar edilmeli, davacı tanıklarının davacı ile birlikte çalışmasının bulunmadığı dönemler açısından ise davalı tanık beyanları değerlendirilerek sonuca gidilmelidir.
    Öte yandan, davacı tanıklarının davacı ile çalışmasının bulunduğu dönemlerde ise, haftalık izinlerini ayda 4 gün olarak toplu şekilde kullandıklarını beyan ettikleri görülmüştür. O halde bu dönemler için fazla mesai ücreti hesaplanırken, davacının 4 gün haftalık iznini toplu kullandığı hafta yönünden çalışmasının 3 gün olduğu ve bu haftalarda fazla mesaisinin bulunmadığı da dikkate alınarak yeniden hesaplama yapılmalıdır.
    SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı nedenlerle BOZULMASINA, dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, bozma kararının bir örneğinin ise kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 29/06/2020 gününde oybirliği ile karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi