Abaküs Yazılım
3. Hukuk Dairesi
Esas No: 2021/300
Karar No: 2021/10825
Karar Tarihi: 03.11.2021

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2021/300 Esas 2021/10825 Karar Sayılı İlamı

3. Hukuk Dairesi         2021/300 E.  ,  2021/10825 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

    Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
    Y A R G I T A Y K A R A R I
    Davacı; yeminli mali müşavir olup davalı şirket ile aralarında hizmet sözleşmesi bulunduğunu, ücretlerinin ödenmemesi üzerine davalıya ihtar gönderip icra takibi başlattığını, davalının takibe itirazının haksız olduğunu ileri sürerek, takibe vaki itirazın iptali ile lehine icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
    Davalı; takip nedeniyle borçlu bulunmadığını, borçlu olduğu varsayıldığında dahi alacağın zamanaşımına uğradığını savunarak, davanın reddini dilemiştir.
    Mahkemece; davanın kabulü ile takibin 46.658,88TL asıl alacak ve 327,51TL faiz olmak üzere toplam 46.986,39TL üzerinden devamına, icra inkar tazminatı talebinin reddine dair verilen hüküm davalı tarafın temyizi üzerine, Yargıtay 13. Hukuk Dairesinin 10/12/2019 tarihli ve 2016/20309 Esas 2019/12343 Karar sayılı kararıyla; “...Mahkemece, davalının zamanaşımı savunması hakkında olumlu ya da olumsuz bir karar verilmesi gerekirken, bu konuda bir karar verilmeksizin yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırıdır...” gerekçesiyle bozulmuştur.
    Bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda mahkemece; davanın kısmen kabulüne, itirazın iptali ile takibin 13.972,54TL, asıl alacak ve 454,11TL işlemiş faiz olmak üzere toplamı 14.426,65TL üzerinden devamına, icra inkar tazminatı talebinin reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Davacı, yeminli mali müşavir olup davalı şirket ile aralarında yeminli mali müşavirlik hizmet ve tasdik sözleşmesi bulunduğu hususunda çekişme bulunmamaktadır. Davacının, anılan sözleşme uyarınca hizmet verdiği halde davalının ödeme yapmaması üzerine 12/10/2012 tarihinde 46.658,88TL asıl alacak ve 1.369,09TL işlemiş faiz toplamı 48.027,97TL’nin tahsiline yönelik takip başlattığı anlaşılmaktadır.
    Yeminli mali müşavirlik faaliyetinin hukuki nitelikçe bir “vekalet sözleşmesi” olarak kabulü gerekmektedir. Zira, davacı yeminli mali müşavir faaliyetini 3568 sayılı Kanun kapsamında ruhsata dayalı olarak gerçekleştirdiğinden, davalı ile aralarındaki sözleşme ilişkisinin uyuşmazlığın doğduğu tarihte yürürlükte olan 818 sayılı BK’nın 387. maddesi kapsamında değerlendirilmesi gerekir. Durum bu olunca; vekâlet sözleşmesinden doğan alacaklar aynı Kanun"un 126. maddesi uyarınca beş yıllık zamanaşımına tabi bulunmaktadır. Esasen bu hususlar mahkemeninde kabulündedir.
    Somut olayda; davacı tarafından davalıya gönderilen ve davaya konu icra takibine de dayanak olan 23/05/2012 tarihli ihtarnamede; 03/05/2010 tarihli KDV iade raporuna istinaden 19.424,54TL, 09/01/2009 tarihli KDV raporuna istinaden 4.588TL, 01/12/2006 tarihli KDV iade raporuna istinaden 6.478,93TL, 24/08/2006 tarihli KDV raporuna istinaden 8.894,57TL ve 2009 yılı tam tasdik sözleşmesine istinaden 7.272,84TL toplamı 46.658,88TL ücretinin tahsilini istemiş, bozma doğrultusunda mahkemece, KDV iade raporlarının düzenlendiği tarihlerin borcun doğum tarihleri olduğu gözetilerek 15.373,5TL’nin zamanaşımına uğradığı bakiye 24.012,54TL’den ödeme toplamı 10.040TL’nin mahsubu ile alacak miktarının 13.972,54TL olduğu hesaplanarak, bu bedel üzerinden hüküm kurulmuştur.
    Buna göre mahkemece, son beş yıldan önceki alacakların zamanaşımına uğradığı kabul edilerek yapılan hesaplama isabetli bulunmuş ise de, 2009 yılı tam tasdik sözleşmesine istinaden talep edilen 7.272,84TL yönünden mahkeme gerekçesinde bir değerlendirme yapılmamış, olumlu ya da olumsuz bir karar verilmemiş olması HMK"nın 297. maddesine aykırıdır.
    Bundan ayrı, yapılan ödemeler yönünden de taraflar arasında çekişme bulunduğu tartışmasız olup, mahkemece; davacının bu yöne ilişkin itirazları dikkate alınarak icra takibine konu döneme ilişkin alacağın hesaplanması için bilirkişiden ek rapor alınması ve ulaşılacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması da doğru görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün HUMK"nın 428 inci maddesi gereğince davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nın geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK"nın 440 maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 03/11/2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi