Abaküs Yazılım
20. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/3327
Karar No: 2015/11943
Karar Tarihi: 30.11.2015

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2015/3327 Esas 2015/11943 Karar Sayılı İlamı

20. Hukuk Dairesi         2015/3327 E.  ,  2015/11943 K.
"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki tapu kaydının mahkeme kararı ile iptal edilmesi nedeniyle uğranılan zararın 4721 sayılı TMK"nın 1007. maddesi uyarınca tazmini davasından dolayı yerel mahkemece verilen yukarıda gün ve sayısı yazılı hükmün; Yargıtay ... Hukuk Dairesinin ... gün ve .../... E. - .../... K. sayılı ilâmıyla bozulmasına karar verilmiş, süresi içinde davacılar ve davalı ... vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla ve 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 09.02.2011 tarih ve 6110 sayılı Kanunun 8. maddesi ile değişik 14. maddesinin son fıkrası ve aynı Kanuna 6572 sayılı Kanunun 27. maddesi ile eklenen geçici 14. maddesi ile 22.01.2015 tarih ve 29244 sayılı Resmî Gazetede yayımlanarak 02.02.2015 tarihinde yürürlüğe giren Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulunun işbölümüne ilişkin 19.01.2015 tarih ve 2015/8 sayılı İş Bölümü Kararı gereğince, karar düzeltme incelemesi yapma görevinin Dairemize ait olduğu anlaşılmakla, dosya içindeki tüm belgeler incelenip gereği düşünüldü:


K A R A R

Davacılar vekili, 02/06/2010 havale tarihli dava dilekçesinde özetle; müvekkillerinin 28/11/2005 tarihinde ... ilçesi ... ... köyü 175 ada 28 parsel sayılı taşınmazı davalılardan ..., ... ve ..."tan 650.000,00.-TL bedelle satın aldığını, taşınmazın hali hazırda 384/1, 385/1, 386/1 ve 388/1 parseller olarak düzenleme gördüğünü, 28 nolu parselin öncesi 46.461 m2 olarak ... adına kayıtlı iken 1991 yılında 37 nolu Orman Kadastro Komisyonu tarafından ... Beldesi civarı orman sınır noktalarının tespit çalışması yapılarak kesinleştiğini, bu çalışmada taşınmazın 5417 m2"lik kısmının kesinleşen orman tahdidi içerisinde kaldığının anlaşılması üzerine ifraz edildiğini ve 66 nolu parselde tespiti yapılan 427, 428, 429, 430 nolu orman sınır noktalarının müvekkillerine ait arsaların ormanla olan sınır noktaları olduğunu, sınır noktalarının dışında kalan 175 ada 28 nolu parselin 41.044 m2 olarak ... adına tescil edildiğini ve davalılardan ..."ye ihale yolu ile satılarak adına tescil edildiğini, ...nin ... ...ne sorarak ve kurumun olurunu alarak, sınırlarını ve metrajı açıkça tespit edilerek ilân edilmek suretiyle satışa çıkardığını, bedelin ...ye yatırılarak ... isimli davalıya satışının yapıldığını, ..."nin taşınmazdaki hissesinin %25"ini ..., %25"ini ..."a devrettiğini, yarı hissesini de kendi uhdesinde bıraktığını, müvekkillerinin üç davalıdan 650.000,00.-TL bedelle taşınmazın devraldığını, müvekkillerince devir alındıktan sonra ... ...nün 5 nolu Orman Kadastro komisyonu tarafından yapılan sayısallaşma işlemi sonucunda müdürlükçe fahiş bir hata yapıldığının kendileri tarafından ortaya çıkartıldığını, imar uygulaması ve güncelleme işlemi sonucunda 388/1 parselin tamamının 385/1 ve 387/1 parsellerin bir kısmı olmak üzere toplam 9.037 m2 imarlı arsanın orman haritasına dahil edilerek müvekkillerinin tasarrufundan çıkarıldığını, tapu kayıtlarının müvekkillerinden geri alındığını, gerek ... gerekse diğer gerçek kişi ve şahıslara ödenmiş olan müvekkillerine ait arsaların mülkiyetinin satış işlemlerinin yapılması sırasında müvekkillerinin hiçbir kusuru ve müdahalesi olmadan davalıların fahiş hatası sebebiyle yanlış hesaplayan diğer davalı ... ...nün uhdesine geçtiğini, ... ve gerçek şahısların sebepsiz zenginleştiğini, sonuca kendi hatasıyla sebebiyet veren ... ...nün de kendi hatasından istifade ederek müvekkillerini fahiş zarara uğrattıklarını belirterek müvekkillerinin kusuru olmaksızın davalıların kendi kusurlarıyla kendi lehlerine sebepsiz zenginleşme yaratan dava konusu bedeli müvekkillerince ödenmiş gayrimenkulün davalıların kusur ve sorumluluklarıyla müvekkillerinin tasarruf alanından çıkarılması sonucunu doğuran davalı ... ...nün fahiş kusurlu eylemleri, bahse konu yerin orman olmadığına dair bildirimleri, hesaplama, kroki ve ölçüm hataları, davalı ...nin orman olan yerin tapuya kaydı ve satışı ile ilgili kusurlu eylemleri ile sebepsiz zenginleşmesi sonucunu doğuran satış işlemleri ile müvekkilini iş bu satış işlemi ve devamında idarenin kusurlu eylem ve işleri nedeniyle mahrum kaldığı mal varlığı değeri, munzam zararı, olası yatırım kârı mahrumiyeti sebebiyle fazlaya ilişkin hak ve talepleri şimdilik saklı kalmak kaydıyla 90.000,00.-TL"nin davalıların kusur ve sorumluluk payları ayrı ayrı belirlenerek kendi içlerinde rücu hakları saklı kalarak davalı idarelerden müştereken ve müteselsilen, davalı gerçek kişilerden ise devirdeki payları oranında münferiden satış bedelinden iptal edilen tapu miktarına tekabül eden kısım için satın alım bedelinin müvekkilince ödendiği, satış işlemi tarihi olan 28/11/2005 tarihinden itibaren gayrimenkulün rayiç değeri ile olası yatırım karı mahrumiyeti ve munzam zararı için ise dava tarihindeki rayiç değer üzerinden dava tarihi itibariyle yıllık vadeli mevduata uygulanacağı bildirilen en yüksek faiz oranı ile tahsilini talep etmiştir.
Davacı vekili davasını, mahkemece istenilen ek raporlar dosyasına ibraz edilmeden önce 07.06.2013 tarihinde harcını yatırmak suretiyle 35.000.00.-TL artırarak 125.000,00.-TL üzerinden ıslah etmiş ve bu bedelin davalılardan faiziyle birlikte tahsilini talep etmiştir.
Davalı ... ... vekili cevap dilekçesinde; davacıların davayı dava konusu taşınmazı kendilerine satan kişiye karşı açmaları gerektiğini, tazminata konu olayla müvekkili idare arasında bir bağlantı bulunmadığını, taşınmazın alım satımı ile ilgili olarak idarenin parasal bir kazanımı olmadığını, dava konusu taşınmazın orman olması nedeniyle orman sınırları içerisinde kaldığını, ... beldesinde 1988 yılında 6831 sayılı Kanuna göre yapılan orman kadastro çalışmaları neticesinde orman kadastro haritalarının yapımında meydana gelen ve tespit edilen aplikasyon ölçü ve hesaplamalardan kaynaklanan yüz ölçümü ve fenni hataların daha sonrasında yapılan işlemle düzeltildiğini, fenni hataların düzeltilmesi sonrası davacıların orman kadastro tespitine itiraz nedeniyle açtıkları ... Sulh Hukuk Mahkemesinin .../.... Esas sayılı dosyanın yapılan yargılama sonucunda davanın reddine karar verildiğini belirterek davanın husumet ve zaman aşımı nedeniyle reddine, esas yönünden yersiz ve hukukî dayanaktan yoksun olarak açılan davanın reddini istemiştir.
Davalı ... vekili cevap dilekçesinde; davacıların iddialarının haksız ve hukuki dayanaktan yoksun bulunduğunu, Kadastro Müdürlüğünün işlemlerinde hukukî bir eksiklik olmadığını, müvekkil kuruma atfedilecek hiçbir yükümlülüğün bulunmadığını, yapılan alım-satım ilişkisinin özel şahıslar arasında yapıldığını, hiçbir aşamasında kurumun müdahil olmadığını, davacıların iddialarının farazi iddialar olduğunu, sebepsiz zenginleşenin davacılara satış yapan ve parayı alan özel şahıslar olduğunu, müvekkili kurumun zenginleşmesinin söz konusu olmadığını, öncelikle husumette hata yapıldığını belirterek haksız ve hukuka aykırı davanın reddini istemiştir.
Diğer davalılar ..., ..., ... ... vekilleri ayrı ayrı mahkemeye sundukları cevap dilekçelerinde özetle; davaya konu 175 ada 28 nolu parselin 41.044 m2 olarak ... tarafından ilân suretiyle satışa çıkartıldığını, yapılan satış neticesinde taşınmazın ... tarafından satın alındığını, adına tescil edildiğini, taşınmazın bir kısmının orman arazisi olduğu hususunun ... ...nün 52 nolu Orman Kadastro Komisyonu tarafından
yapılan sayısallaştırma işleminden sonra ortaya çıktığını, sayısallaştırma işleminden önce ne müvekkilinin ne de eski paydaşların ve şimdiki maliklerin böyle bir durumun varlığını bilmediklerini, taşınmazın ... adına kayıtlı iken ... ...nün oluru alındıktan sonra ..."ye devir işlemi yapıldığını, taşınmazı satanın ... olduğunu, taşınmazın sınırlarını belirleyen taşınmazın ölçümlerini yapan diğer davalı ... ve ... ... olduğunu, satışa çıkarılan ve kişilere satılan dava konusu taşınmazın satın alanlar tarafından sınırları ve ölçümleri yapma, belirleme imkanı olmadığını, davalı satışı yapan kurumun devlet kurumu olması sebebiyle buna güvenerek satın alma işleminin gerçekleştirildiğini, tüm işlemlerin tapuda ve resmî memur önünde gerçekleştiğini, olayda sebepsiz zenginleşenin müvekkili değil davalı ... ve ... ... olduğunu, taşınmazın 1/2"sinin davalı ... ... ve ..."a geri kalan 1/2"sinin ise ... tarafından davacılara satıldığını, müvekkillerinin olayda aracı konumunda olduğunu, ...den satın aldığı taşınmazı sattığını, uhdesinde kalan para, arazi olmadığını, sebepsiz zenginleşmediğini, BK hükümlerinin açık olup iyi niyetli müvekkili hakkında sebepsiz zenginleşme hükümlerinin uygulanamayacağını, müvekkillerinin olayda kusuru olmadığını belirterek müvekkilleri hakkında haksız ve yersiz açılan davanın reddini savunmuşlardır.
Mahkemece; davacının ...ye yönelik davasının kabulü ile, 09.07.2013 tarihli ek bilirkişi raporu gözönüne alınarak ve taleple bağlı kalınmak suretiyle 125.000,00.-TL maddi tazminatın, 35.000,00.-TL"si yönünden 07.06.2013 ıslah tarihinden itibaren, 90.000,00.-TL"si yönünden dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı ...den alınarak davacıya verilmesine, davacının fazlaya ilişkin talebinin saklı tutulmasına, davacının diğer davalılara yönelik davasının reddine karar verilmiş, hükmün davacılar vekili ile davalı ... vekili tarafından temyizi üzerine Yargıtay ... Hukuk Dairesinin ... gün ve .../... E. .../... sayılı Kararı ile bozulmuştur.
Davalı ... vekili karar düzeltme dilekçesinde; temyiz dilekçesini tekrar ederek, somut olayda ...nin sorumluluğu olmadığını, davanın husumetten reddi gerektiğini, müvekkil aleyhine sonuç doğuracak faize ilişkin kararın da düzeltme yolu ile bozulmasını istemiştir.
Davacılar vekili karar düzeltme dilekçesinde; müvekkillerin taşınmazları haricen satın alma bedellerinin 650.000,00.-TL olduğunu, yemin tekliflerinin mahkemece değerlendirilmediğini, ...den dahi ihale suretiyle yapılan resmî alış bedelinin 411.000,00.-TL olduğunu, müvekkilime ise 420.000,00.- TL bedelle satıldığını, aradaki 9.000,00.-TL"nin tartışmasız olduğunu, ...nin ve ... ...nin sorumlu olduğunu, bu nedenle bozma kararının düzeltilerek belirtilen hususlarda hükmün bozulmasını istemiştir.
Dava, tapu kaydının iptali nedeniyle tapu sicilinin tutulmasından kaynaklanan zararın 4721 sayılı Medenî Kanunun 1007. maddesi gereğince tazmini istemine ilişkindir.
Eldeki dava, 02/06/2010 tarihinde açılmış, tapuda satış işlemi ise 28.11.2005 tarihinde gerçekleşmiştir. Davacılar tarafından ... ... aleyhine açılan ... Sulh Hukuk Mahkemesinin .../... E. ve .../... K. sayılı orman kadastrosuna itiraz davası reddedilmiş ve dosya Yargıtay denetiminden geçerek 06.03.2009 tarihinde kesinleşmiştir. 6098 sayılı TBK"nın 146. maddesinde düzenlenen 10 yıllık genel dava zamanaşımı süresi içerisinde açılmıştır.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 05.03.2003 gün ve 2003/19-152 Esas, 2003/125 karar; (29.09.2010 gün ve 2010/14-386 Esas, 2010/427 Karar sayılı ilâmları) gözönüne alınarak dava konusu yerlerin ormanlık alan olduğuna ilişkin ... Sulh Hukuk Mahkemesinin kararının kesinleştiği 06/03/2009 tarihi itibariyle taşınmazın değeri belirlenmiş buna göre davaya konu taşınmazın tapu kayıtlarına güvenerek davacı alıcı tarafından resmî tapu akdi gereğince satın aldığı, daha sonra orman olduğu gerekçesi ile davacı alıcının tapu kaydının kısmen iptal edilerek taşınmazın ... adına tapuya tescil edilmesi suretiyle davacı alıcının maddi zarara uğradığı, bu zarardan ...nin sorumlu olduğu, ayrıca diğer davalılar ..., ... ... ve ... ..."ın öncesi ...ye ait iken ihale yolu ile ... tarafından satılan ve tescil edilen taşınmazı aleni olarak tapu kaydına
dayanarak satın alıp davacı alıcıya satıldığına göre bu tapu kaydının tesis ve tescilinde hata Devlete ait olup, satıcı davalılara atfedilerek herhangi bir hatanın varlığından sözedilemeyeceğinden ve zapta karşı tekeffül sözkonusu olmadığından, BK’nın 192/son maddesi gereğince hem davalılar hem de ... ...nün sorumluluğu yoktur.
Dava, tapu kayıtlarının orman kadastro komisyonu kararı ile iptal edilerek orman sınırları içine alınması nedeniyle uğranılan zararın 4721 sayılı TMK"nın 1007. maddesi uyarınca tazmini istemine ilişkindir.
Mahkemece; taleple bağlı kalınarak ve orman kadastrosunun iptali istemine dayalı davanın reddine ilişkin kararın kesinleştiği 06.03.2009 tarihine göre değer belirleyen raporlar dikkate alınarak yazılı şekilde hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmadığına göre, dava tarihine göre değer belirlenmesi gerektiğini ileri süren Yargıtay ... Hukuk Dairesinin ...gün ve .../... E. .../... sayılı bozma kararının kaldırılarak hükmün onanması gerekmiştir.
Mahkemece; yapılan araştırmada taşınmazın belediye sınırları içerisinde olup henüz imar planı olmadığı ve belediyenin tüm alt yapı hizmetlerinden yararlandığı arsa vasfında olduğu anlaşılmaktadır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan neden ve gereklere göre; davacılar ve davalı ... vekillerinin karar düzeltme istemlerinin kabulü ile Yargıtay 5. Hukuk Dairesinin 29.04.2014 gün ve .../... E. .../... sayılı Bozma Kararının Ortadan Kaldırılmasına,
İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye, uzman inşaat mühendislerinden oluşan bilirkişiler kurulu tarafından taşınmaz arsa vasfında kabul edilerek 2942 sayılı Kanunun 11. maddesi (g) bendine dayalı olarak yöntemine uygun biçimde en yakın emsal karşılaştırması metoduna göre yapılan inceleme ve araştırmada, çekişmeli taşınmaza orman kadastrosunun iptali istemine ilişkin mahkeme kararının kesinleştiği 06.09.2009 tarihini esas alarak inceleme yapıp değer belirleyen raporlar doğrultusunda ve ıslah dilekçesinde sınırlanan taleple bağlı kalınarak, yazılı biçimde hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmadığına göre usûl ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının davacıya yükletilmesine, ...den harç alınmasına yer olmadığına 30/11/2015 gününde oybirliği ile karar verildi.







Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi