MAHKEMESİ : ...Kadastro Mahkemesi

Taraflar arasındaki kadastro tespitine itiraz davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ... Yönetimi vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

K A R A R

Kadastro sırasında ... Köyü 117 ada 33 ve 34, 118 ada 32, 33, 60, 62, 63, 64, 65, 66, 67 ve 70 parsel sayılı taşınmazlar, belgesizden tarla niteliğiyle davalılar adına tespit edilmiş; davacı ... Yönetimi, taşınmazların orman sayılan yerlerden olduğu iddiasıyla açtığı davalar birleştirilerek yargılamaya devam edilmiştir.
Mahkemece, 2000/63 sayılı birleştirilen dava yönünden, sübut bulmadığından reddine,
118 ada 32 ve 33 parsel sayılı taşınmazların tespit gibi tescillerine,
2000/64 sayılı birleştirilen dava yönünden, kısmen kabulüne,
117 ada 33 parsel sayılı taşınmazın tespit gibi tesciline,
117 ada 34 parsel sayılı taşınmazın 24/03/2011 havale tarihli raporda (B) ile gösterilen 20112.12 m² kısmının tespit gibi tesciline, (A) ile gösterilen 9434.07 m² kısmının orman niteliği ile Hazine adına tesciline, 2000/62 sayılı asıl dava yönünden kısmen kabulüne,118 ada 66 , 67 ve 70 sayılı parselin tespit gibi tescillerine, 118 ada 60, 62, 63, 64, 65 parsel sayılı taşınmazların davalılar adına olan tespitlerinin iptali ile orman niteliğiyle Hazine adına tescillerine karar verilmiş, hüküm davacı ... Yönetimi vekili tarafından reddedilen taşınmazlara yönelik temyiz edilmiştir.
Dava kadastro tespitine itiraza ilişkindir.
Yörede 3402 sayılı Kanunun 4. maddesine göre orman sınırlaması yapılmış, çekişmeli taşınmazlar orman sınırı dışında bırakılmıştır.
İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye ve uzman orman bilirkişi tarafından yapılan inceleme ve araştırmaya göre, temyize konu 118 ada 32, 33, 66, 67 ve 70, 117 ada 33 sayılı parsellerin tamamen; 117 ada 34 sayılı parselin ise kısmen orman sayılmayan yerlerden olduğu saptanarak yazılı biçimde hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Ancak; 19.01.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6099 sayılı Kanunun 16. maddesi ile 3402 sayılı Kanuna eklenen "Kadastro işlemi ile oluşan tespit ve kayıtların iptali için Devlet veya diğer kamu kurum ve kuruluşları tarafından kayıt lehtarına karşı kadastro mahkemeleri ile genel mahkemelerde açılan davalarda davalı aleyhine vekâlet ücreti dahil, yargılama giderine hükmolunmaz.” şeklindeki 36/A maddesi ve aynı Kanunun 17. maddesi ile eklenen "Bu Kanunun 36/A maddesi hükmü, henüz infaz edilmemiş yargı kararlarındaki vekâlet ücreti dâhil yargılama giderleri için de uygulanır.” şeklindeki geçici 11. maddesi hükümleri gereğince davalılar aleyhine yargılama giderleri ve vekalet ücretine hükmedilmesi doğru değil ise de; bu hususlar hükmün bozulmasını ve yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, hükmün düzeltilerek onanması uygun görülmüştür. Bu sebeple, hükmün B-6, 7 ve C-5, 6. paragraflarının kaldırılarak; yerine "3402 sayılı Kanuna 6099 sayılı Kanunla eklenen 36/A maddesi gereğince yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına, davacı lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına” ibaresinin yazılması suretiyle düzeltilmesine ve hükmün 6100 sayılı Kanunun geçici 3. maddesi atfıyla HUMK’nın 438/7. maddesine göre düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 30/11/2015 günü oy birliği ile karar verildi.