20. Hukuk Dairesi 2015/1922 E. , 2015/11981 K.
"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Borçka Kadastro Mahkemesi
TARİHİ : 01/10/2014
NUMARASI : 2014/2-2014/53
DAVACI : Orman Yönetimi
DAVALILAR : Hazine - K.. K..
D.DAVALILAR : H.. A..
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı Hazine tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı Orman Yönetimi, dava dilekçesi ile; Kaynarca köyünde 5304 sayılı Kanun ile değişik 3402 sayılı Kanun hükümlerine göre yapılan kadastro çalışmalarında orman alanlarının kısmî ilâna çıkartıldığını, Kaynarca köyü sınırları içinde bulunan, dilekçeye ekli paftada gösterilen 1157 - 1164 orman sınır noktaları ile çevrili poligonda kalan taşınmazın, orman sayılan yerlerden olduğu halde, orman sınırları dışında bırakıldığını ileri sürerek, bu alanın orman niteliğiyle Hazine adına tescilini istemiştir.
Dava konusu taşınmaz, kadastro müdürlüğünce davalı olarak tesbit edilerek, tutanağı mahkemeye gönderildikten sonra yapılan yargılama sonunda, mahkemece; davalının davayı kabul ettiği gerekçesiyle davanın kabulüne ve 227 ada 1 nolu parselin kadastro tesbitinin iptali ile orman niteliği ile Hazine adına tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine tarafından temyiz edilmekle Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 21/11/2013 gün ve 2013/7099 E. - 10515 K. sayılı kararı ile bozulmuştur.
Hükmüne uyulan bazma kararında özetle: "Çekişmeli taşınmazla ilgili dava, kısmî ilân süresi içinde açılmış olduğundan, malik hanesi boş olarak tesbit tutanağı düzenlenmiştir. Kadastro ekibince malik hanesi doldurulmuş dahi olsa bunun bir geçerliliği söz konusu değildir. 3402 sayılı Kanunun 30/2. maddesi gereğince bu hallerde kadastro hâkimi kendiliğinden gerekli gördüğü tüm delilleri toplayarak gerçek hak sahibini bulmak ve sicil oluşturmak zorunda olduğundan, sadece dahili davalının kabul beyanına dayanarak davanın kabulune karar verilmesi usûl ve kanuna aykırıdır.
Bir taşınmazın niteliğinin belirlenmesinde, öncelikle devlet ormanı olup olmadığının saptanması gereklidir. Taşınmazın orman olup olmadığı ve hukukî durumu, mahallinde keşif yapılarak, uzman orman mühendisi ya da orman yüksek mühendisi bilirkişi eliyle ve öncesi itibariyle araştırılarak saptanmalıdır. Bu yön gözetilmeden, keşif yapılmadan ve uzman orman bilirkişi dinlenmeden hüküm kurulamaz. " denilmiştir.
Mahkemece bozma kararına uyulduktan sonra, davanın kabulüne, 227 ada 1 nolu parselin kadastro tesbitinin iptali ile orman niteliği ile Hazine adına tesciline karar verilmiş, hüküm davalı Hazine tarafından temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, orman kadastrosuna ve kadastro tesbitine itiraza ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde, 3402 sayılı Kanunun 5304 sayılı Kanun ile değişik 4. maddesi hükümlerine göre yapılıp 22/07/2011 - 22/08/2011 tarihleri arasında ilân edilen orman kadastrosu vardır.
İncelenen dosya kapsamına, mahkemece uyulan bozma kararı sonrası keşifte dinlenen uzman orman bilirkişi tarafından, eski tarihli hava fotoğrafları ve memleket haritasına dayalı olarak yöntemine uygun biçimde yapılan inceleme ve araştırmada, çekişmeli taşınmazın orman sayılan yer olduğu belirlenerek Orman Yönetiminin davasının kabulüne karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Ancak; çekişmeli taşınmazın kadastro tespitinin iptaline karar vermek gerekirken kadastro tutanağının iptaline karar verilmesi doğru görülmemiş ise de bu husus hükmün bozulmasını ve yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hükmün düzeltilerek onanması uygun görülmüştür. Bu sebeple, hükmün birinci fıkrasının ikinci cümlesinde yer alan "kadastro tutanağının iptaline" ibaresinin çıkartılarak yerine, ayrı ayrı "kadastro tespitinin iptaline" ibaresinin yazılması suretiyle hükmün düzeltilmesine ve hükmün 6100 sayılı Kanunun geçici 3. maddesi atfıyla HUMK’nın 438/7. maddesine göre düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA 01/12/2015 günü oy birliği ile karar verildi.