MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hırsızlık
HÜKÜM : Mahkumiyet


Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle incelenerek, gereği görüşülüp düşünüldü:
Sanıklar hakkında zamanaşımı içerisinde konut dokunulmazlığını ihlal suçundan işlem yapılması olanaklı görülmüştür.
A- Sanık ... hakkında kurulan hükmün temyiz incelemesinde;
Müştekinin evden ayrıldığı 19.00 ile 20.00 saatleri arasında hırsızlık eyleminin gerçekleştiğinin ve suç tarihi itibarıyle güneşin saat 16.26 sıralarında battığı gözetilerek, TCK"nın 6/1-e maddesinde tanımlanan gecenin, güneşin batmasından bir saat sonrası 17.26 itibariyle başladığının anlaşılması karşısında, sanık hakkında TCK"nın 143. maddesinin uygulanmaması, karşı temyiz bulunmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre, sanık ..."ın temyiz nedeni yerinde görülmemiş olduğundan reddiyle, eleştiri dışında diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün tebliğnameye uygun olarak ONANMASINA,
B- Sanık ... hakkında kurulan hükmün temyiz incelemesine gelince;
Sanık ..."nın hırsızlık eylemine doğrudan katıldığı gözetilmeden TCK"nın 37/1. maddesi yerine yardım eden kabuluyle yazılı şekilde hüküm kurulması ile müştekinin evden ayrıldığı 19.00 ile 20.00 saatleri arasında hırsızlık eyleminin gerçekleştiğinin ve suç tarihi itibarıyle güneşin saat 16.26 sıralarında battığı gözetilerek, TCK"nın 6/1-e maddesinde tanımlanan gecenin güneşin batmasından bir saat sonrası 17.26 itibariyle başladığının anlaşılması karşısında, sanık hakkında TCK"nın 143. maddesinin uygulanmaması, karşı temyiz bulunmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
Sanık Erdem hakkında ceza tayin edilirken hesap hatası sonucunda 8 ay 10 gün yerine 6 ay 20 gün hapis cezası tayin edilmiş ve kısa süreli hürriyeti bağlayıcı ceza TCK"nın 50/3. maddesi gereğince seçenek yaptırımlara çevrilmemiş ise de, Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 04.03.2008 gün ve 2008/6-47 Esas, 2008/43 sayılı Kararı ışığında, yanılgılı uygulama nedeniyle ortaya çıkacak sonuçtan sanığın yararlandırılmasının hakkaniyete aykırı sonuçlar doğmasına, adalet ve eşitlik ilkelerinin sakatlanmasına yol açacağı gözetilerek bu hususlar bozma nedeni yapılmamıştır.

Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçun sanık tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz nedenleri yerinde görülmemiştir.
Ancak;
Yargılama gideri olarak hesaplanan 4.65 TL"nin, CMK"nın 324/4. maddesine 6352 sayılı Kanunun 100. maddesiyle eklenen değişiklik gözetilerek, terkin edilecek miktar olan 20 TL"nin altında kaldığının anlaşılması karşısında, hazineye yükletilmesine karar verilmesi gerektiğinin düşünülmemesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ... müdafiinin temyiz nedeni bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK’nun 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, hükümden yargılama giderlerine ilişkin kısmın çıkartılarak yerine ""yargılama gideri olarak hesaplanan 4.65 TL"nin, CMK"nın 324/4. maddesine 6352 sayılı Kanunun 100. maddesiyle eklenen değişiklik doğrultusunda hazineye yükletilmesine"" cümlesinin eklenmesi suretiyle, eleştiri dışında diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 27/05/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.