20. Hukuk Dairesi 2015/3743 E. , 2015/11991 K.
"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Bakırköy 19. İş Mahkemesi
TARİHİ : 08/01/2015
NUMARASI : 2014/339-2015/6
DAVACI : B.. C..
DAVALI : İ.. M..
Taraflar arasındaki davada, İstanbul 22. İş ve Bakırköy 19. İş Mahkemelerince ayrı ayrı yetkisizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi gereği düşünüldü:
- K A R A R -
Dava, hizmet tespiti istemine ilişkindir.
İstanbul 22. İş Mahkemesince, davacının çalıştığını iddia ettiği işyeri adresinin Gaziosmanpaşa İlçesinde bulunduğu gerekçesiyle yetkisizlik yönünde hüküm kurulmuştur.
Bakırköy 19. İş Mahkemesi tarafından ise yetkinin kesin olmadığı durumlarda yetki itirazının ilk itiraz olarak cevap süresi içinde ileri sürülmesi gerektiği ancak, dosyada yetki ilk itirazının cevap süresi geçtikten sonra ileri sürüldüğü, süresinde yapılmayan ilk itiraz nedeni ile yetkisizlik kararı verilemeyeceği gerekçesi ile karşı yetkisizlik kararı verilmiştir.
5521 sayılı İş Mahkemeleri Kanununun 5. maddesinde yer alan "İş Mahkemelerinde açılacak her dava, açıldığı tarihte dava olunanın Türk Medenî Kanunu gereğince ikâmetgahı sayılan yer mahkemesinde bakılabileceği gibi işçinin işini yaptığı işyeri için yetkili mahkemede de bakılabilir. Bunlara aykırı sözleşmeler muteber sayılmaz" hükmü ile işçi-işveren arasındaki uyuşmazlıklara ilişkin kesin yetki kuralı düzenlenmiş olup Kanunun 1/B bendinde "İşçi Sigortaları Kurumu ile sigortalılar veya yerine kaim olan hak sahipleri arasındaki uyuşmazlıklardan doğan itiraz ve davalara da bakarlar" hükmü doğrultusunda 5510 sayılı Kanundan kaynaklanan davalar iş mahkemesinde görülmekle birlikte Kurumun taraf olduğu uyuşmazlıklarda yetkili mahkemenin neresi olacağına dair Kanun"da açık bir düzenleme bulunmamaktadır.
5521 sayılı Kanunun 15. maddesinde, bu Kanunda sarahat bulunmayan hallerde Hukuk Muhakemeleri Usulü Kanunu hükümlerinin uygulanacağı bildirilmiştir.
01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 447/2. maddesine göre "Mevzuatta, yürürlükten kaldırılan 18/6/1927 tarihli ve 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununa yapılan yollamalar, HMK"nın bu hükümlerin karşılığını oluşturan maddelerine yapılmış sayılır" hükmü gereğince genel yetki kuralı dışında düzenleme öngörülmemiş olması karşısında 6100 sayılı HMK"da yer verilen özel yetkiye ilişkin düzenlemelerin iş mahkemelerinin yetkisinin belirlenmesinde dikkate alınması ve bu doğrultuda uyuşmazlığın 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 6. maddesinde yer alan hükümler doğrultusunda çözüme kavuşturulması gerekir.
HMK"nın 6/1 maddesi uyarınca "(1) Genel yetkili mahkeme, davalı gerçek veya tüzel kişinin davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesidir." Bu yetki kuralı kesin olmadığından HMK"nın 19. maddesinde belirlenen süre ve yöntemle yetkisizlik itirazında bulunulmaz ise davanın açıldığı mahkeme yetkili hale gelir ve mahkemece kendiliğinden yetkisizlik kararı verilemez. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun "Yetki itirazının ileri sürülmesi" başlıklı 19/2. maddesinde; "Yetkinin kesin olmadığı davalarda, yetki itirazının, cevap dilekçesinde ileri sürülmesi gerekir. Yetki itirazında bulunan taraf, yetkili mahkemeyi; birden fazla yetkili mahkeme varsa seçtiği mahkemeyi bildirir. Aksi takdirde yetki itirazı dikkate alınmaz." hükmünü içermektedir. Yine, 116/1-a maddesinde "Kesin yetki kuralının bulunmadığı hâllerde yetki itirazını "ilk itiraz" olarak düzenlemektedir. 117/1. madde ise; "İlk itirazların hepsi cevap dilekçesinde ileri sürülmek zorundadır; aksi hâlde dinlenemez." hükmünü içermektedir. Son olarak; "Cevap dilekçesini verme süresi" başlıklı 127/1. maddesi ise; "Cevap dilekçesini verme süresi, dava dilekçesinin davalıya tebliğinden itibaren iki haftadır. Ancak, durum ve koşullara göre cevap dilekçesinin bu süre içinde hazırlanmasının çok zor yahut imkânsız olduğu durumlarda, yine bu süre zarfında mahkemeye başvuran davalıya, bir defaya mahsus olmak ve bir ayı geçmemek üzere ek bir süre verilebilir. Ek cevap süresi talebi hakkında verilen karar taraflara derhâl bildirilir." şeklinde düzenleme getirmektedir.
Somut olayda, davanın, davalının yerleşim yeri adresi olan İstanbul 22. İş Mahkemesinde açıldığı, davalının yetkiye ilişkin itirazda bulunduğu ancak, davalının, HMK m. 127/1"de düzenlenen, dava dilekçesinin davalıya tebliğinden itibaren iki haftalık süreden sonra cevap dilekçesini sunduğu anlaşılmıştır.
İstanbul 22. İş Mahkemesince her ne kadar dosya Bakırköy 19. İş Mahkemesine gönderilmişse de, açıklandığı üzere davalı tarafça süresinde yetki itirazında bulunulmadığı anlaşılmıştır.
Bu durumda uyuşmazlığın, kesin yetki kuralı bulunmaması nedeniyle ve mahkemece re"sen yetkisizlik kararı da verilemeyeceğinden, davanın ilk açıldığı İstanbul 22. İş Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; HUMK’nın 25 ve 26. maddeleri gereğince, İstanbul 22. İş Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 01/12/2015 gününde oy birliğiyle karar verildi.