22. Hukuk Dairesi 2015/11554 E. , 2016/15239 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
DAVA : Davacı, kıdem, ihbar tazminatı, fazla mesai ile yıllık izin ücreti alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde taraflar avukatlarınca temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, işvereni ibra eden bir yazı imzalatılarak çıkış verilip, tekrar yeni işçi gibi giriş yapılmak istendiğini, kabul etmeyince işin bıraktırıldığını kıdem, ihbar, yıllık izin, fazla mesai alacağının hüküm altına alınmasını talep etmiştir.
Davalı Savunmasının Özeti:
Davalı ödenmemiş sair işçilik alacağının bulunmadığını ibraname imzalandığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davacının iş akdine haklı nedenle kendisinin son verdiği gerekçesi ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Karar taraflar vekilince temyiz edilmiştir.
Gerekçe:
Davacı işçinin ihbar tazminatına hak kazanıp kazanmadığı ve fazla çalışma yapıp yapmadığı konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır
İş sözleşmesi taraflara sürekli olarak borç yükleyen bir özel hukuk sözleşmesi olsa da, taraflardan herhangi birinin iş sözleşmesini bozmak için karşı tarafa yönelttiği irade açıklamasıyla ilişkiyi sona erdirmesi mümkündür.
Fesih hakkı iş sözleşmesini derhal veya belirli bir sürenin geçmesiyle ortadan kaldırabilme yetkisi veren bozucu yenilik doğuran ve karşı tarafa yöneltilmesi gereken bir haktır.
Maddede düzenlenen bildirimli fesih, belirsiz süreli iş sözleşmeleri için söz konusudur. Başka bir anlatımla belirli süreli iş sözleşmelerinde fesheden tarafın karşı tarafa bildirimde bulunarak önel tanıması gerekmez.
Fesih bildirimi bir yenilik doğuran hak niteliğini taşıdığından ve karşı tarafın hukukî alanını etkilediğinden, açık ve belirgin biçimde yapılmalıdır. Yine aynı nedenle kural olarak şarta bağlı fesih bildirimi geçerli değildir.
Fesih bildirimi karşı tarafa ulaştığı anda sonuçlarını doğurur. Ulaşma, muhatabın hâkimiyet alanına girdiği andır.
İhbar tazminatı, iş sözleşmesini fesheden tarafın karşı tarafa ödemesi gereken bir tazminat olması nedeniyle, iş sözleşmesini fesheden tarafın feshi haklı bir nedene dayansa dahi, ihbar tazminatına hak kazanması mümkün olmaz. İşçinin 1475 sayılı Kanun"un 14 üncü maddesi hükümleri uyarınca emeklilik, muvazzaf askerlik, evlilik gibi nedenlerle iş sözleşmesini feshetmesi durumunda ihbar tazminatı talep hakkı bulunmamaktadır. Anılan fesihlerde işveren de ihbar tazminatı talep edemez.
İşçiye bildirim süresi içinde yeni iş arama izninin kullandırılmamış olması, tanınan ihbar önelinin geçersiz olduğu sonucunu doğurmaz.
İhbar tazminatı, belirsiz süreli iş sözleşmesini haklı bir neden olmaksızın ve usulüne uygun bildirim öneli tanımadan fesheden tarafın, karşı tarafa ödemesi gereken bir tazminattır. Buna göre, öncelikle iş sözleşmesinin Kanunun 24 ve 25 inci maddelerinde yazılı olan nedenlere dayanmaksızın feshedilmiş olması ve 17 nci maddesinde belirtilen şekilde usulüne uygun olarak ihbar öneli tanınmamış olması halinde ihbar tazminatı ödenmelidir. Yine haklı fesih nedeni bulunmakla birlikte, işçi ya da işverenin 26 ncı maddede öngörülen hak düşürücü süre geçtikten sonra fesih yoluna gitmeleri durumunda, karşı tarafa ihbar tazminatı ödeme yükümlülüğü doğar.
Somut olayda; davacı tarafından imzalı ve imzası Adli Tıp Kurumu Bşkanlığınca doğrulanmış 27.09.2009 tarihli ibraname ilk çalışma döenmine dair olup, söz konsu belgede iş akidnin 03.11.2009da sona ereceği yazmkatadır. Davacı ise davalı işverenlikte 28.11.2008-03.11.2009 ve 15.01.2010-15.03.2011 tarihlerinnde iki dönem halinde çalışmıştır. Buna göre ilk dönem 03.11.2009 da sona ermiştir, davacının kıdemi ve ibranamede 27.09.2009 ila 03.11.2011 döneminin iş akdi feshi öncesi tanınmış bir ihbar öneli kabul edilmesi gerekmekte olup davacının kıdem tazminatı yönünden çalıştığı iki dönemi de kapsar vaziyette hesap yapılması hatalı olmuştur. Davacının ibra edilmemiş son çalışma dönemi olan 15.01.2010-15.03.2011 için kıdem tazminatı hesalanması gerekmektedir.
SONUÇ:Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı nedenlerle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde davalılara iadesine, 30.05.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.