Abaküs Yazılım
8. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/9464
Karar No: 2019/2436
Karar Tarihi: 07.03.2019

Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2017/9464 Esas 2019/2436 Karar Sayılı İlamı

8. Hukuk Dairesi         2017/9464 E.  ,  2019/2436 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi



    Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş olup hükmün davalılardan ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.

    KARAR

    Davacılar vekili, dava konusu 413 ada 4 parselin kayıt maliki ......’in ölü olduğunu, 1956 yılından bu yana taşınmazda eklemeli zilyet olduklarını, tapu kaydının hukuki değerini yitirdiğini açıklayarak vekil edenleri adına tapuya tesciline karar verilmesini istemiştir.
    Davalılardan ... vekili, davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, davanın kabulü ile dava konusu 413 ada 4 parselin davacılar adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmesi üzerine; hüküm, davalılardan ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava, TMK"nin 713/2. fıkrası kapsamında yer alan maliki 20 yıl önce ölmüş ve bu nedenle tapu kaydının hukuki değerini yitirmesi hukuksal sebebine dayalı olarak TMK"nin 713/1 ve 2. fıkraları gereğince açılan, mülkiyetin aktarılmasına ilişkin tapu iptali ve tescili davasıdır.
    Kural olarak, tapulu bir taşınmazın olağanüstü zamanaşımı yoluyla iktisabı mümkün değildir. Ancak kanunun açıkça izin verdiği ayrık durumlarda tapulu bir taşınmazın tamamının veya belli bir payının koşulları oluştuğu takdirde olağanüstü zamanaşımı yoluyla kazanılması mümkün olabilir. Kanunda düzenlenen ayrık hallerden biri de, TMK"nin 713/2. maddesidir. Anılan fıkranın önceki düzenlemesinde “aynı koşullar altında, maliki tapu kütüğünden anlaşılmayan veya 20 yıl önce ölmüş ya da hakkında gaiplik kararı verilmiş bir kimse adına kayıtlı bulunan taşınmazın tamamının veya bölünmesinde sakınca olmayan bir parçasının zilyedi de o taşınmazın tamamı, bir parçası veya bir payı üzerindeki mülkiyet hakkının tapu kütüğüne tesciline karar verilmesini isteyebilir” denilmiştir.
    Aynı Kanun maddesinin 1. fıkrasında ise; “tapu kütüğünde kayıtlı olmayan bir taşınmazı davasız ve aralıksız olarak 20 yıl süreyle ve malik sıfatıyla zilyetliğinde bulunduran kişi, o taşınmazın tamamı, bir parçası veya bir payı üzerindeki mülkiyet hakkının tapu kütüğüne tesciline karar verilmesini isteyebilir.” düzenlemesine yer verilmiş, 5. fıkranın son cümlesinde de; “Mülkiyet, birinci fıkrada öngörülen koşulların gerçekleştiği anda kazanılmış olur.” ilkesi getirilmiştir.
    Anılan kanuni düzenlemelere göre; tapulu bir taşınmazın tamamının veya bölünmesinde sakınca olmayan bir parçasının zilyedi adına tesciline karar verilmesi için, malikin ya da paydaşın ölmüş olması, yukarıda açıklanan koşullarda en az 20 yıl süre ile zilyet olunması ve bu süre içinde tapu kaydının intikal görmemesi gerekmektedir. Başka bir anlatımla, belirtilen koşulların tamamlanmasıyla mülkiyet kendiliğinden zilyede geçmiş olur. Mahkemece, sonradan verilen iptal ve tescile ilişkin karar yenilik doğurucu(inşai) nitelikte olmayıp, önceden doğmuş mülkiyet hakkının belirlenmesi niteliğindedir.
    Her ne kadar, TMK"nin 713/2. maddesinin 2. fıkrasında yer alan “ölmüş” sözcüğü, Anayasa Mahkemesinin 17.03.2011 tarihli ve 2009/58 Esas, 2011/52 Karar sayılı kararıyla iptaline ve yürürlüğünün durdurulmasına karar verilmişse de; Anayasa"nın 153/5. fıkrasında “iptal kararlarının geriye yürüyemeyeceği” açıklanmıştır. Nitekim Anayasa Mahkemesi de, 12.12.1989 tarihli ve 1989/11 Esas, 1989/48 Karar sayılı kararında iptal kararlarının geriye yürümezliği kuralını kabul etmek suretiyle, hukuksal ve nesnel alanda sonuçlarını doğurmuş bulunan durumların iptal kararlarının yürürlüğe gireceği güne kadar ki dönem için geçerli sayılması sağlanmıştır.
    Tüm bu açıklamalar birlikte değerlendirildiğinde; TMK"nin 713/1 ve 2. fıkralarına dayalı olarak açılan tapu iptal ve tescil davalarında, koşullarına uygun olarak 20 yıllık zilyetlik süresinin tamamlandığı anda mülkiyetin kazanıldığının ve zilyet lehine kazanılmış (müktesep) hak doğduğunun kabulü gerekmektedir. Şu halde, Anayasa Mahkemesince yürürlüğün durdurulması kararının verildiği 17.03.2011 tarihi ya da davanın açıldığı tarihten hangisi önce ise, o tarihe kadar kazanma koşulları tamamlanmışsa, tapunun iptaliyle zilyet adına tesciline karar verilmesi gerekmektedir. Davanın, yürürlüğün durdurulması kararının verildiği 17.03.2011 tarihinden önce veya sonra açılmış olmasının bir önemi bulunmamaktadır.
    TMK"nin 713/2. maddesinde ölüm nedenine dayalı tapu iptal ve tescil davalarında, dava tapu kaydında malik olarak görünen kişilere, ölmüş iseler mirasçılara yöneltilir. Dava konusu 413 ada 4 parsel sayılı taşınmaz 34,40 m2 büyüklüğünde, ahşap dükkan niteliğinde olup ‘‘ ......’’ adına kayıtlıdır. Davacılar vekilince, ...... mirasçıları davalı olarak gösterilmiştir. Mahkeme gerekçesinde, ...... 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 06.12.1984 tarihli ve 1983/149 Esas, 1994/570 Karar sayılı kararından tapu kayıt maliki İsmail’in mirasçılık belgesindeki ...... olduğunun anlaşıldığı yazılmışsa da, gerek temyize konu eldeki dava dosyasından, gerekse ...... 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 1983/149 Esas, 1994/570 Karar sayılı dava dosyasından ......’in veraset belgesindeki ...... ile aynı kişi olduğuna ilişkin usulünce açılmış ve kesinleşmiş bir davanın bulunmadığı anlaşıldığı gibi, az yukarıda esas ve numarası yazılı dosyada dava konusu parseller, eldeki dava konusu olan parselle aynı olmadığından bu dava açısından kesin hüküm de teşkil etmez.
    Dosya arasında bulunan ... Sulh Hukuk Mahkemesince verilmiş 05.05.1977 tarihli ve 1976/1724 Esas, 1977/732 Karar sayılı mirasçılık belgesi ......’e ait olup, bu kişinin tapu maliki olarak görünen soyadı bulunmayan ‘‘ ......’’ olduğu şüphe ve duraksamadan uzak bir şekilde belirlenememiştir. Buna göre öncelikle tarih ve sayısı belirtilen mirasçılık belgesinde adı geçen miras bırakan ......’in iptale konu taşınmazın maliki İsmail ile aynı kişi olduğunun duraksamadan uzak bir şekilde tespiti gerekmektedir. Bu nedenle Mahkemece davacılara, dava konusu 413 ada 4 parselin tapu malikinin ...... olduğuna ilişkin dava açması için süre ve imkan verilmesi, aynı kişi olup olmadığının duraksamaya yer vermeksizin belirlenmesi; aynı kişi olduğunun belirlenmesi halinde, eksiksiz bir şekilde mirasçılarının davada yer almasının sağlanması, aynı kişi olmadığının belirlenmesi halinde tapu maliki ......’in Hazinenin de hasım gösterildiği mirasçılık belgesinin alınması için süre ve imkan verilmesi tapu malikinin mirasçıları duraksamaya yer vermeksizin belirlendikten sonra davanın bu kişilere yöneltilmesi, mirasçı bırakmaksızın ölümü halinde TMK"nin 501. maddesi uyarınca mirasın Hazineye kalacağının gözetilmesi, bundan sonra iddia ve savunmalar çerçevesinde toplanmış ve toplanacak deliller doğrultusunda karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
    SONUÇ: Davalılardan ... vekilinin temyiz itirazları yukarıda açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile usul ve yasaya aykırı bulunan hükmün 6100 sayılı HMK’nin Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK’un 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK"un 440/I maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, 07.03.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.






    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi