3. Hukuk Dairesi 2016/845 E. , 2017/11135 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki alacak davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı vekili dava dilekçesi ile, davalının kendisini müvekkiline emlakçı olarak tanıtarak ... ilçesine bağlı ... Mahallesindeki 36 parsel sayılı taşınmazın 20 dönümünü satın aldığını, davalının imar planına göre ifrazları yapılınca 500 m2 lik kısmını müvekkiline satmak üzere anlaştığını, tarafların bedeli 68.500 TL olarak belirlediğini, belirlenen değeri parçalar halinde ödediğini, davalının müvekkilinden devir işlemlerini yapabilmesi için vekalet çıkarmasını istediğini, müvekkilinin de vekalet verdiğini, davalının müvekkiline belediye meclisi üyeliği için aday olduğunu ve ifraz işlemlerinin seçimden sonra tamamlanacağını söylediğini, belediye meclisi üyeliği için aday olduğunu söyleyerek güven oluşturduğunu ve başka arsalar için de elden 100.000 TL’ nin üzerinde para aldığını, İstanbul dışına çıkan müvekkilinin İstanbul"a döndüğünde devir işlemlerinin hala bitmediğini öğrendiğini ve davalıya ulaşamadığını, davalının taahhüt ettiği devir işlemini gerçekleştirmeyeceği anlaşıldığından dava açmak zorunda kaldıklarını izah edilen nedenlerle müvekkilinin alacağı olan 68.500 TL’ nin davalıdan dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı, davaya cevap vermemiş.
Mahkemece, davacı vekilinin ispat edilemeyen davasının reddine karar verilmiş, hüküm süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
MK.706, BK.213, Tapu K.26 ve Noterlik K.60 maddelerinde, tapulu taşınmazların satışına ilişkin sözleşmenin resmi biçimde yapılması gerektiği düzenlenmiştir. Resmi biçimde yapılmayan taşınmaz satım sözleşmesi hukuken geçersiz olup, geçerli sözleşmelerde olduğu gibi taraflarına hak ve borç doğurmaz. Bu durumda taraflar verdiklerini haksız iktisap kuralları gereğince geri isteyebilirler.
Hukuken geçersiz sözleşmeden kaynaklanan bu nitelikteki bir uyuşmazlığın sebepsiz zenginleşme kurallarına göre çözümlenip tasfiye edilebilmesi için öncelikle sebepsiz zenginleşmenin kapsamını tespitteki ilke ve esasların açıklanmasında yarar vardır.
Geçerli bir sebebe dayanmaksızın bir kişinin mal varlığından diğerinin mal varlığına kayan değerlerin eksiksiz iadesi denkleştirici adalet düşüncesine dayanır. Denkleştirici adalet ilkesi ise, haklı bir sebep olmaksızın başkasının mal varlığından istifade ederek kendi mal varlığını artıran kişinin elde ettiği bu kazanımı geri verme zorunda olduğunu ve gerçek bir eski hale getirme yükümlülüğü bulunduğunu ifade eder.
Somut olaya gelince, davacı dava dilekçesine ekli olarak davalıya yapmış olduğu ödemelere ilişkin.... (... arsa karşılığı ödenen, arsa bedeli açıklamalı) 29.07.2008, 30.07.2008, 04.08.2008, 10.11.2008 tarihli EFT dekontlarını eklemiştir. Ancak mahkemece hatalı ve yanılgılı değerlendirme sonucu, davacının Finansbank’a ait hesap hareketlerini celbederek, tanık beyanları gereğince davacının davası ispat edemediğinden davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
Mahkemece, davacının hesap hareketleri istenerek dava dilekçesine ekli dekontlar gereğince davalıya bir ödeme yapılıp yapılmadığı belirlenmeli, dekontların onaylı suretleri celbedilmeli delillerin usulünce toplanması suretiyle uyuşmazlığın esası hakkında karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ve eksik inceleme ile hüküm tesisi yoluna gidilmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar göz önünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince davacı yararına BOZULMASINA, 6100 sayılı HMK"nun Geçici Madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK"nun 440. maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 05.07.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.