Abaküs Yazılım
1. Hukuk Dairesi
Esas No: 2007/10944
Karar No: 2008/877
Karar Tarihi: 28.1.2008

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2007/10944 Esas 2008/877 Karar Sayılı İlamı

Özet: (Bu özet Yapay Zeka tarafından yazılmıştır. Hukuki olarak geçerliliği yoktur.)


Davanın konusu, davacının bir taşınmazdaki payı satın aldığını ancak aynı yerin dava dışı bir kişiye de satılarak inşaata başlandığını ileri sürerek, tapunun iptali ve satış bedelinin tahsiliyle davalının tescilinin feshini istemesidir. Mahkeme, davacının iddiasını kabul ederek davanın reddine karar vermiştir. Gerekçe olarak, davacının taşınmazın paylı mülkiyet üzere olduğunu bilebilecek konumda olduğu, pay satışının kanıtlanamadığı ve dolayısıyla hileye düşmüş olmadığı belirtilmiştir. Bu nedenlerle karar davalı yararına bozulmuştur. Kanun maddeleri olarak, Borçlar Kanunu'nun 28/1. maddesiyle HUMK'nın 428. maddesi referans gösterilmiştir.
1. Hukuk Dairesi         2007/10944 E.  ,  2008/877 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : BURSA 1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
    TARİHİ : 20/06/2007
    NUMARASI : 2006/486-2007/305

    Taraflar arasında görülen davada;Davacı, davalının paydaş olduğu çekişmeli 22 parseldeki payı satın aldığını, taşınmazın özel parselasyon planında kendi arsasının bitişiği diye gösterilerek temlik edildiği halde aynı yerin dava dışı şahsa da satılarak inşaata başlanıldığını hile ile satış işleminin gerçekleştirildiğini ileri sürerek, tapunun iptali ile davalı adına tescilini satış bedelinin yasal faizi ile tahsilini istemiştir.
    Davalı, davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, davacı iddiası sabit görülerek, davanın kabulüne karar  verilmiştir.
    Karar, davalı tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi  raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü.
     
                                            -KARAR-
     
    Dava, hile hukuksal nedenine dayalı satış bedelinin istirdad ve taşınmazın sicil kaydının eski hale getirilmesi isteğine ilişkindir.
    Mahkemece, davanın kabulüne karar  verilmiştir.
    Dosya içeriğinden, toplanan delillerden; 22 parsel sayılı taşınmazdaki 3833/165600 payın 15.5.2006 tarihli akitle, davalı tarafından davacıya satış suretiyle temlik edildiği, anılan taşınmazda dava dışı paydaşların bulunduğu anlaşılmaktadır.
    Davacı, davalının 22 parsel sayılı taşınmazda belli ve muayen bir  yeri göstererek pay satışı yaptığını, ancak aynı anılan yere dava dışı paydaş tarafından inşaata başlanıldığını, satış işleminin hile ile gerçekleştirildiğini ileri sürerek, eldeki davayı açmış, davalı çekişmeli taşınmazda davacıya pay temlik ettiğini, hileye düşürülmesinin söz konusu olmadığını savunmuştur.
    Mahkemece, davacının hileye maruz kaldığından bahisle taşınmazdaki payın satış bedelinin davalıdan tahsiline ve davacıya ödenmesine, satış aktinin feshi ile sicil kaydının eski hale iadesine karar verilmiştir.
    Bilindiği üzere;  hile, genel olarak bir kimseyi irade beyanında bulunmaya,özellikle sözleşme yapmaya sevketmek için onda kasten hatalı bir kanı uyandırmak,veya esasen var olan hatalı bir kanıyı koruma yahut devamını sağlamak şeklinde tanımlanır. Hata da yanılma hilede yanıltma söz konusudur.Borçlar Kanununun 28/1. maddesinde açıklandığı üzere taraflardan biri diğer tarafın kasıtlı aldatmasıyla sözleşme  yapmaya yöneltilmişse hata esaslı olmasa bile aldatılan taraf için sözleşme bağlayıcı sayılamaz.Değinilen  koşulların varlığı halinde aldatılan taraf hakkını kullanmak suretiyle hukuki ilişkiyi geçmişe etkili (makable Şamil) olarak ortadan kaldırabilir ve verdiği şeyi geri isteyebilir. 
     Öte yandan, hile her türlü delille isbat edilebileceği gibi iptal hakkının kullanılması hiç bir şekle bağlı değildir.Hilenin öğrenildiği tarihten itibaren bir yıllık hak düşürücü süre içerisinde karşı tarafa yöneltilecek bir irade açıklaması, defi yahut dava yoluylada kullanılabilir.
    Somut olaya gelince; dava konusu taşınmazın paylı mülkiyet üzere olduğu, özel parselasyon planına bağlanmaksızın davacıya pay temliki yapıldığı, tarafların tapu sicil memuru önünde bu yönde iradelerini ortaya koyduğu özel parselasyondan kaynaklanan zemine bağlantılı olarak pay satıldığının kanıtlanamadığı aksine davacının, taşınmazın paylı mülkiyet üzere olduğunu bilebilecek konumda olduğu anlaşılmaktadır. Belirlenen bu olgular, yukarıda açıklanan ilkelerle birlikte değerlendirildiğinde, davacının yanıldığını (hileye düşürüldüğünü) söyleyebilme olanağı yoktur.
    Hal böyle olunca, davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ve yazılı olduğu üzere davanın kabul edilmiş olması doğru değildir.
    Davalının, temyiz itirazları yerindedir. Kabulüyle, hükmün açıklanan nedenlerden ötürü   HUMK."nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine,  28.1.2008 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

     

     



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi