Mahkemesi :İş Mahkemesi


Dava, rücuan tazminat istemine ilişkindir.
Mahkemece, uyulan bozma ilamı sonrasında davanın reddine karar verilmiştir.
Hükmün davacı ... Başkanlığı avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
1-) Dosyadaki yazılara, toplanan delillere ve hükmün dayandığı gerektirici sebeplere göre, davacı Kurum vekilinin sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2-) 2000 yılında gerçekleşen trafik-iş kazası nedeniyle %28 oranında meslekte kazanma gücünü kaybedip sürekli iş göremezlik durumuna girdiği Kurumca 2002 yılında belirlenen sigortalıya yapılan sosyal sigorta yardımları nedeniyle uğranılan zararın 506 sayılı Kanunun 10. ve 26. maddeleri gereğince davalılardan teselsül hükümlerine göre rücuan alınmasına ilişkin davada verilen ilk kararın Dairemizce temyiz denetiminde bozulduğu, anılan 05.11.2009 gün ve 8375/16902 sayılı bozma ilamına uyularak yapılan yargılamada, trafik-iş kazası ile sürekli iş göremezlik olgusu arasında uygun nedensellik bağının varlığının belirlendiği anlaşılmakta olup kazaya bağlı gelişen arızası nedeniyle sigortalının meslekte kazanma gücünü %6,1 derecesinde yitirdiği yönündeki 30.05.2014 tarihli Adli Tıp Kurumu Başkanlığı 3. İhtisas Kurulu Raporu’na dayanılarak mahkemece dava reddedilmiştir.
506 sayılı Kanunun 19. maddesinde, geçici iş göremezlik durumu sonunda iş kazası sonucu meslekte kazanma gücünün en az %10 azalmış bulunduğu Kurumca saptanan sigortalının, sürekli iş göremezlik gelirine hak kazanacağı belirtilmiş, bu tür rücu davalarının dayanağı niteliğindeki 26. maddede de Kurumca sigortalıya bağlanan gelirin sermaye değerinin işveren ve üçüncü kişilere ödettirileceği açıklanmış olmakla, değinilen kayıp oranı %10’un altında olan sigortalıya sürekli iş göremezlik
geliri bağlanamayacağı, giderek, Kurumca yanılgılı değerlendirme sonucu tahsis edilen gelir sebebiyle ilgililere rücu edilemeyeceği açıktır. Bu bakımdan, Adli Tıp Kurumu Başkanlığı’ndan yeniden rapor alınmalı, sigortalının hangi tarih/tarihler itibarıyla meslekte kazanma gücünü hangi derecede yitirdiği, %6,1 oranının gelir başlangıç gününde var olup olmadığı, süreç içerisindeki iyileşme/azalma sonucu mu derecenin %10’un altına düştüğü hususları açıklıkla otaya konularak elde edilecek sonuca göre hüküm kurulmalıdır.
Bu maddi ve hukuki olgular göz önünde bulundurulmaksızın, mahkemece eksik inceleme ve araştırma sonucu, anılan gereklilikler yerine getirilmeden yetersiz rapor esas alınarak davanın reddine karar verilmesi, usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davacı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
S O N U Ç : Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 28.04.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.