3. Hukuk Dairesi 2016/15221 E. , 2017/11214 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki alacak davasının bozma ilamı üzerine mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı vekili dilekçesinde; davacının miras ve diğer paydaşların payını satın almak suretiyle maliki olduğu 614 sayılı parselin, davalının açtığı tapu iptal ve tescil davası sonucunda davalı adına tesciline karar verildiğini; davacı adına olan tapu kaydı iptal edilmeden önce taşınmaz üzerine 350"ye yakın çeşitli meyve ağaçları dikip etrafını da beton kazık ve telle çevirerek masraf yaptığını; davalının, bu nedenle sebepsiz zenginleştiğini ileri sürerek; fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak, 10.000 TL"nin yasal faiziyle birlikte tahsiline karar verilmesini istemiş ve ıslah dilekçesi ile de talebini, 123.389,44 TL"ye yükseltmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde; davanın haksız ve yersiz olduğunu, dava konusu taşınmazdaki meyve ağaçlarının bakımsız olup, bir kısmının kuruduğunu, meyve verecek durumda olmayıp, fidan niteliğinde sayılması gerektiğini, ayrıca arazide yeraltı suyu bulunması nedeniyle fidanların büyümesinin de mümkün olmadığını, bir çoğunun kuruduğunu beyanla; davanın reddini istemiştir.
Mahkemece; "davacının iyi niyetli olması nedeniyle, davacının davalının sebepsiz zenginleştiği oranda tazminat isteyebileceği, gerekçesiyle davanın kabulüyle ; 123.389.44 TL"nin 10.000 TL"sine dava tarihi olan 04.11.2010 tarihinden, 113.389,44 TL"sine ıslah tarihi olan 05.02.2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş; sözkonusu hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Dairemizin 18.12.2014 Tarih 2014/11188 Esas 2014/16804 Karar Sayılı ilamıyla; davacının kötüniyetli zilyet olduğu kabul edilerek, T.M.K."nun 722/3.maddesinde yazılı ilke ve esaslar doğrultusunda inceleme ve araştırma yapılarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken davacının iyiniyetli zilyet olarak değerlendirilmesinin isabetsiz olduğu gerekçesiyle bozma kararı verilmiştir .
Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama neticesinde ; kötü niyetli zilyet olduğu anlaşılan davacının taşınmaz üzerindeki ağaçların yalnızca odun bedelini alabileceği gerekçesiyle "davanın kısmen kabulü ,kısmen reddine ,2.368,80 TL nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine" karar verilmiş ; sözkonusu karar taraf vekillerince temyiz edilmiştir .
1-) Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davacı vekilinin temyiz itirazları yerinde değildir.
2-)Davalı vekilinin vekalet ücretine yönelik temyiz itirazları yönünden yapılan incelemede;
AAÜT 13. maddesine göre; Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümünde gösterilen hukuki yardımların konusu para veya para ile değerlendirilebiliyor ise avukatlık ücreti, davanın görüldüğü mahkeme için Tarifenin ikinci kısmında belirtilen maktu ücretlerin altında kalmamak kaydıyla (yedinci maddenin ikinci fıkrası, dokuzuncu maddenin birinci fıkrasının son cümlesi ile onuncu maddenin son fıkrası hükümleri saklı kalmak kaydıyla) Tarifenin üçüncü kısmına göre belirlenir. Ancak hükmedilen ücret kabul veya reddedilen miktarı geçemez.
Davanın tamamen veya kısmen kazanılması ya da reddedilmesi halinde ise, nispi vekalet ücreti kabul ya da reddedilen müddeabihin değeri üzerinden hesaplanır.
Somut olayda davacı, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 10.000 TL üzerinden dava açmış, ıslah dilekçesiyle talebini 123.389,44 TL"ye çıkarmış ve bu miktar üzerinden eksik harcı ikmal etmiştir . Mahkemece dava 2.368,80 TL yönünden kısmen kabul edilmiştir
Buna göre mahkemece, davanın kısmen kabul -kısmen reddine karar verilmiş olmakla kendisini vekille temsil ettirmiş olan davalı lehine reddedilen dava değeri üzerinden nisbi vekalet ücreti takdiri gerekirken" Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden yürürlükte bulunan AAÜT 13/2 maddesine göre 2.368,80 TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,", şeklinde hüküm tesisi isabetsiz olup, bu husus bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddine, ikinci bentte açıklanan nedenlerle hükmün HUMK"nun 428. maddesi gereğince davalı yararına BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz eden davacı tarafa iadesine, 6100 sayılı HMK"nun Geçici Madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK"nun 440. maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 06.07.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.