
Esas No: 2015/448
Karar No: 2016/7388
Karar Tarihi: 10.03.2016
Yargıtay 22. Hukuk Dairesi 2015/448 Esas 2016/7388 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA : Davacı, kıdem tazminatı, ücret, asgari geçim indirimi ile fazla mesai ücreti alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde davacı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, davacının, davalıya ait işyerinde çalıştığını, iş sözleşmesini işçilik alacaklarının ödenmemesi sebebiyle feshettiğini belirterek, müvekkilinin kıdem tazminatı, ücret, asgari geçim indirimi ve fazla measi ücreti alacaklarının tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, istekler kısmen hüküm altına alınmıştır.
Temyiz:
Kararı davacı temyiz etmiştir.
Gerekçe:
1) Taraflar arasında işçinin hizmet süresi uyuşmazlık konusudur. Hükmün dayanağı bilirkişi raporunda, davacının ... kayıtlarında davalı işveren nezdinde çalışması görünen 01.10.2010-04.12.2013 arası hizmeti esas alınmıştır. Daha öncesinde çalıştığı ... ve ... sicil numaralı işverenlerin ... isimli şahıs olduğu görülmektedir; bu kayıtlarda da “alt işveren” bilgisi yer almaktadır, işyeri adresi davalı işyeri adresi ile aynıdır. Mahkemece, ... işyerinin, davalı ile arasında organik bağ bulunup bulunmadığı, işyeri devri ya da asıl işveren-alt işveren ilişkisi olup olmadığı hususları araştırılarak hizmet süresi değerlendirilmek üzere hükmün bozulması gerekmiştir.
2) Fazla mesai ücretinin hesaplanma şekli bir başka ihtilaflı husustur. Davacı vekili, dava dilekçesinde, işçinin haftada beş gün 08:00-18:00 arası çalıştığını, işverence tam ödeme yapılmadığını bildirmiştir. Hükme esas bilirkişi raporunda sadece bordro tahakkukları ile banka kayıtları karşılaştırılmak suretiyle ödendiği ispatlanamayan kısımlar hesaplanmış ve alacak bu şekilde karara bağlanmıştır. Belirtilen hesaplama şekli Dairemiz içtihatlarına uygun düşmemektedir. Dosya içeriğine göre, bordrolar imzasız olup çoğu ayda hiç tahakkuk bulunmamaktadır. Dava konusu alacağın yargılama sırasında dinlenen tanık beyanlarına göre hesaplanarak, davacının banka hesabına yatırılıp ödenmiş olan miktarlar mahsup edilerek hüküm altına alınması gereklidir.
Sonuç:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 10.03.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.