17. Ceza Dairesi 2015/1637 E. , 2015/3249 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hırsızlık
HÜKÜM : Mahkumiyet
Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle incelenerek, gereği görüşülüp düşünüldü:
I-Suça sürüklenen çocuk ... hakkında kurulan hükmün temyiz incelemesinde;
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hâkimin takdirine göre; atılı suçun suça sürüklenen çocuk tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz nedenleri yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1-Suça sürüklenen çocuk hakkında atılı hırsızlık suçundan hükmolunan 1 yıl 3 ay 16 gün hapis cezasının ertelenmesi karşısında, 5237 sayılı TCK"nın 51/3 maddesi uyarınca belirlenen denetim süresinin hükmolunan ceza miktarından az olamayacağı gözetilmeyerek yazılı olduğu şekilde 1 yıllık denetim süresi belirlenmesi,
2-T.C. Anayasa’sının 90. maddesinin son fıkrası ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 6/3-c maddesi ışığında, 5271 sayılı CMK"nın 150, 234 ve 239. maddeleri ile 5320 sayılı Yasanın 13. maddesine dayanılarak hazırlanan, Ceza Muhakemesi Kanunu Gereğince Müdafi ve Vekillerin Görevlendirilmeleri ile Yapılacak Ödemelerin Usul ve Esaslarına İlişkin Yönetmeliğin 8. maddesi gereğince, baro tarafından görevlendirilen zorunlu müdafiinin ücretinin suça sürüklenen çocuktan alınmasına hükmedilemeyeceğinin gözetilmemesi, bakiye kalan 193,45 TL yargılama giderinin ise sanık ve suça sürüklenen çocuktan payları oranında alınmasına karar verilmesi gerekirken, dayanışmalı olarak tahsiline karar verilmesi suretiyle 5271 sayılı CMK’nın 326/2. maddesine aykırı davranılması,
Bozmayı gerektirmiş, suça sürüklenen çocuk ... müdafiiinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi aracılığıyla 1412 sayılı CMUK"nun 322.maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, 1-hüküm fıkrasından "1 yıl denetim süresi belirlenmesine” ilişkin bölümün çıkarılarak, yerine ‘‘1 yıl 3 ay 16 gün denetim süresi belirlenmesine’’ ibaresinin yazılmasına; 2-hüküm fıkrasından zorunlu müdafii gideri ile ilgili bölümün tamamen silinerek yerine “bu dava sebebiyle yapılan toplamda 193,45 TL davetiye giderinin suça sürüklenen çocuktan payı oranında tahsili ile Hazineye irat kaydına” ibaresinin yazılması suretiyle diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
II-Sanık ... hakkında kurulan hükmün temyiz incelemesine gelince;
1-Dosya kapsamından, olay günü gece 02.00 ile 04.00 saatleri arasında müştekinin emlakçı işyerinden laptop, digital fotoğraf makinesi, kamera, cep telefonu ve lazer ölçüm cihazının çalındığı, ertesi gün saat 15.45 sıralarında devriye gezen ekibin, yolda sanık ... ile suça sürüklenen çocuk ..."yi yürürken gördükleri, şüphe üzerine ..."nin elindeki poşet kontrol edildiğinde, poşet içinde fotoğraf makinesi kılıfları ile laptop olduğunun görüldüğü, yakalama tutanağına göre şifahen sorulduğunda, ..."nin, bir arkadaşı ile Damlataş"ta hırsızlık yaptıklarını söylediği, Cumhuriyet Savcısı huzurunda müdafiili beyanlarında, ... ismindeki arkadaşının işyerine girdiği, sanık ... ile ertesi gün yolda karşılaştıkları, birlikte yürüdükleri sırada polislerin geldiği yolunda beyanda bulunduğu, mahkeme aşamasında ise atılı suçu sanıkla gerçekleştirdiklerini beyan ettiği, sanık ..."in ise soruşturma aşamasında müdafii huzurunda dinlenmesinde, yolda yürümekteyken, suça sürüklenen çocuk ..."yi elinde bir poşetle gördüğü, poşetin içinde ne olduğunu sorduğu, ..."nin, eşyalar olduğunu, satacağını söylemesi üzerine “kendisine de para verir” düşüncesi ile birlikte satmak üzere yola devam ettikleri sırada polisler tarafından yakalandıkları yolunda savunmada bulunduğu, yargılama aşamasında da hırsızlık suçunu kabul etmediğine ilişkin savunmasını devam ettirdiğinin anlaşılması karşısında, sanığın, suç eşyası olduğunu bildiği eşyaları suça sürüklenen çocuk ile birlikte satmaya gitme şeklinde gerçekleşen eyleminin TCK nın 165. maddesinde yazılı bulunan suça uyduğu gözetilmeden, sanık hakkında kurulan hükümde aynı yasanın 142/1-b maddesi uygulanmak suretiyle yazılı şekilde karar verilmesi,
2- Kabule göre de,
Bu dava sebebiyle yapılan 193,45 TL yargılama giderinin sanık ve suça sürüklenen çocuktan payları oranında alınmasına karar verilmesi gerekirken, dayanışmalı olarak tahsiline karar verilmesi suretiyle 5271 sayılı CMK’nın 326/2. maddesine aykırı davranılması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ... müdafiinin temyiz nedenleri bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, 02.06.2015 gününde oy birliğiyle karar verildi.