Ticareti terk suçundan sanık ..."ın, 2004 sayılı İcra İflas Kanunu"nun 337/a ve 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 52. maddeleri uyarınca 3.600,00 Türk lirası adli para cezası ile cezalandırılmasına dair Ankara 15. İcra Ceza Mahkemesinin 09/02/2016 tarihli ve 2014/25 esas, 2016/29 sayılı kararı aleyhine Adalet Bakanlığının 03/07/2017 gün ve 10366 sayılı kanun yararına bozma istemini içeren yazısı ekindeki dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 18/07/2017 gün ve KYB.2017-43160 sayılı ihbarnamesi ile dairemize gönderilmekle okundu.
Anılan ihbarnamede;
1- İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğünden gelen 27/10/2014 tarih ve 154004 sayılı yazıya göre sanık ..."ın ticaret sicilde kaydının bulunamadığının bildirilmesi karşısında sanığın beraati yerine, yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesinde,
2- Sanık hakkında hükmedilen 3 ay hapis cezasının günlüğü 20,00 TL."den paraya çevrilmesi durumunda sanığın 1.800,00 Türk lirası adli para cezası ile cezalandırılması yerine, yazılı şekilde 3.600.000 Türk lirasına hükmedilmek suretiyle fazla cezaya hükmedilmesinde,
İsabet görülmediği gerekçesiyle 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesi uyarınca anılan kararın kanun yararına bozulması isteminde bulunulmakla gereği görüşülüp düşünüldü;
I- Kanun yararına bozma isteminin 1 nolu nedeni yönünden yapılan değerlendirmede;
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının kanun yararına bozma istemine dayanan ihbarname içeriği yerinde görüldüğünden Ankara 15. İcra Ceza Mahkemesinin 09/02/2016 tarihli ve 2014/25 esas, 2016/29 sayılı kararının CMK’nın 309/4-d. maddesi uyarınca BOZULMASINA, sanık hakkında ticareti usulüne aykırı terk etme suçundan dolayı hükmolunan adli para cezasının kaldırılmasına,
II-Kanun yararına bozma isteminin 2 nolu nedeni yönünden yapılan değerlendirmede ise;
I) nolu bozma nedenine göre kanun yararına bozma isteği konusuz kaldığından, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının kanun yararına bozma isteminin REDDİNE, 19/12/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.