Abaküs Yazılım
8. Hukuk Dairesi
Esas No: 2011/6627
Karar No: 2012/3283
Karar Tarihi: 25.04.2012

Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2011/6627 Esas 2012/3283 Karar Sayılı İlamı

8. Hukuk Dairesi         2011/6627 E.  ,  2012/3283 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
    DAVA TÜRÜ : Tapu iptali ve tescil

    ... ile Hazine aralarındaki tapu iptali ve tescil davasının kabulüne dair Anamur Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 06.04.2011 gün ve 281/206 sayılı hükmün Yargıtay"ca incelenmesi davalı Hazine vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü:
    K A R A R
    Davacı vekili, mevkii ve sınırları dava dilekçesinde yazılı tahmini 4000 m2’lik taşınmazın idari yoldan Hazine adına tescil edildiğini, oysa, bu yerin, 1970 yılından beri vekil edeni tarafından büyük para ve emek sarf etmek ve köfeden sökmek suretiyle imar ve ihya ettiğini açıklayarak bu yerin müvekkili adına tapuya tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı Hazine, dava konusu yerin Devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden iken idari yoldan Hazine adına tescil edildiğini, bu yerin imar planı kapsamında kaldığını açıklayarak davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
    Yerel mahkemece 24.12.2008 tarih, 2008 / 188 – 693 Esas ve Karar sayılı kararı ile 3402 sayılı Kanunun 17/son maddesi uyarınca davacının davasının reddine karar verilmiştir. Hüküm süresi içerisinde davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dairenin 7.12.2009 tarih, 2009/ 4737 – 5856 Esas ve Karar sayılı bozma ilamıyla “… dava konusu yerin hangi gerekçe ile tespit dışı bırakıldığının Kadastro Müdürlüğünden sorulması, bu yerin imar planına alınıp alınmadığının Belediye Başkanlığından araştırılması, idari yoldan Hazine adına oluşumuna esas idari tahkikat evrakının getirtilerek mahallinde yapılacak keşifte ziraatçi bilirkişi eşliğinde dava konusu yerin niteliği ile imar ve ihya edilip edilmediğinin belirlenmesi … “ gerekçeleri ile bozulmuştur. Yerel mahkemece, bozma ilamına uyulmuştur. Bozmadan sonra Belediye Başkanlığından ve Tapu Sicil Müdürlüğünden imar durumu ile Hazine adına kayıt oluşumuna ilişkin idari tahkikat evrak ve ekleri getirtilmiştir. Mahallinde keşif yapılmıştır. Dinlenen yerel bilirkişi: davacının bu yeri 1978 yılından itibaren kullanmaya başladığını, daha önceleri bu yerin eğimli ve kayrak yapıda olduğunu, buranın davacı tarafından başlangıçta insan gücü ile bilahare iş makineleri ile teraslama yaptırılarak imar ve ihya ettirildiğini, bu işlemin 20 yıl önce tamamlandığını, zilyetliğin aralıksız çekişmesiz davacıda bulunduğunu söylemiştir. Davacı tanığı ise, davacının önceden taşlık ve dik yamaç olan bu yeri imar ve ihya ederek üzerine ev yaptığını, daha sonra bir kısım yerde çilek yetiştirmeye başladığını, ağaçlarında davacı tarafından yetiştirildiğini, buranın 1993 yılında belediyelik olduğunu, 2001 yılında imar geçtiğini, davacının evini 1984 yılında yaptırdığını, 1982 yılında imar ve ihyasının tamamlanmış olarak kullanılmaya başladığını, davacının bu taşınmazı önceleri insan emeği ile bilaharede iş makinesi ile teraslama yaptırarak imar ve ihya ettiğini ve zilyetliği olduğunu açıklamıştır. Keşifte görev verilen zirai bilirkişi ve teknik bilirkişi; ortaklaşa düzenledikleri 27.1.2011 tarihli raporlarında özetle: dava konusu taşınmazın tarım arazisi özelliği taşıdığını, iş makineleri ve insan gücü ile teraslama çalışmalarının yapıldığını, 3402 sayılı Kanunun 17/2. maddesi uyarınca imar ihya ile kazanmanın mümkün olmadığı, ancak Yargıtay ilamında 20 yıllık süreden bahsedildiği, davacının yaklaşık 30 yıldan beri zilyet olduğu anlaşılmakla ve zilyetlik şartlarının oluştuğu görülmekle dava konusu yerin tescilinin yapılmasının uygun olacağını açıklamışlardır. Anamur Belediye Başkanlığının 20.1.2011 tarih 128 numaralı cevabı yazılarından "...dava konusu yerin imar planında konut alanında kaldığı, imar planının 22.2.2001 tarihinde onaylandığı..." anlaşılmıştır. 811 ada 1 nolu parsele ilişkin çap kaydı getirtilmiştir. 21.11.2005 tarihinde Hazine adına tescil edildiği görülmüştür. Dosyadaki bilgi ve belgelerden dava konusu taşınmazın bulunduğu yerde tapulama çalışmalarının 1968 yılında tamamlandığı, bu yerin 766 sayılı Tapulama Kanununun 2. maddesi uyarınca tescil harici bırakıldığı sonucuna ulaşılmaktadır. 11.11.2008 tarihli keşifte dinlenen yerel bilirkişi ile davacı tanıkları da taşınmazın öncesinin taşlık ve kayalık olduğunu söylemişlerdir. Açıklanan olgular tarafların ve mahkemenin bilgisi dahilindedir. Uyuşmazlık 766 sayılı Tapulama Kanununun 2. maddesi uyarınca tescil harici bırakılan Devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerin özellikle keşiflerde dinlenen mahalli bilirkişi anlatımları ve tanık beyanlarına göre öncesi kayalık, taşlık ve dik yamaç olan böyle bir yerin TMK.nun 713/1 ve 3402 sayılı Kadastro Kanununun 14 ve 17. maddeleri uyarınca imar ihya ve zilyetlik ile kazanılıp kazanılamayacağından toplanmaktadır.
    Somut olaya gelince, dava konusu taşınmazın bulunduğu yerde tapulama çalışmaları 1968 yılında tamamlanmıştır. Nizalı taşınmaz 22.2.2001 tarihinde onaylanan imar planı kapsamında kalmıştır. Dinlenen yerel bilirkişi ve davacı tanıkları; imar ve ihyanın insan gücü ve daha sonra iş makinesi kullanılarak 1982 yılında tamamlandığını açıklamışlardır. Bozmadan önceki keşifte görevlendirilen uzman bilirkişiler ile bozmadan sonra keşifte görevlendirilen uzman bilirkişiler kendi uzmanlık alanlarının dışına çıkarak nizalı taşınmazın zilyetlik ve imar ihya yolu ile kazanılıp kazanılamayacağı konusunda görüş bildirmişlerdir. Dairemizin kararlılık kazanmış uygulamalarına göre; kayalık olan bir yerin imar ihya ve zilyetlik ile kazanılması mümkün değildir. Böyle bir yerde iş makineleri kullanılarak düzeltme veya teraslama yapılmasıda imar ve ihya sayılmaz. Ancak, taşlık olan bir taşınmazın ya da dik yamaç olan bir yerin yoğun emek ve para sarf edilerek imar ve ihya edilmesi olanaklıdır. Bu durumda, imar ve ihyanın tamamlandığı tarihten itibaren imar planı kapsamına alındığı veya davanın açıldığı tarihe kadar 20 yıllık sürenin aralıksız ve çekişmesiz olarak tamamlanması gerekir. Dosyadaki takdiri delil niteliğindeki yerel bilirkişi ile davacı tanıklarının anlatımlarından davacının zilyetliğinin 30 yılı geçtiği imar ve ihyanın da en az yirmi yıl önce tamamlandığı sonucuna ulaşılmakla netice olarak doğru olan yerel mahkeme kararının ONANMASINA ve 2588 sayılı Kanunla eklenen 492 sayılı Harçlar Kanununun 13/j maddesi uyarınca Hazineden harç alınmasına mahal olmadığına 25.04.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.








    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi