Abaküs Yazılım
19. Hukuk Dairesi
Esas No: 2018/1289
Karar No: 2018/2385
Karar Tarihi: 26.04.2018

Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2018/1289 Esas 2018/2385 Karar Sayılı İlamı

Özet: (Bu özet Yapay Zeka tarafından yazılmıştır. Hukuki olarak geçerliliği yoktur.)


Davacı vekili, davalıya ait taşınmazın satışı için anlaşmaya varıldığını ancak tapu devrinin yapılmadığını belirterek, davalı aleyhine ilamsız icra takibi başlatıldığını ancak davalının itiraz ettiğini iddia ederek, itirazın iptaline karar verilmesini talep etmişti. Davalı vekili ise bu davada zaman aşımı süresinin dolduğunu savunarak davanın reddiyle kötü niyet tazminatı istemişti. Mahkeme, dava konusu alacağa dayanak olan kararın zaman aşımı süresinin dolduğu gerekçesiyle davanın reddine ve davacının kötü niyet tazminatına mahkum edilmesine karar vermiş, ancak davacı vekilinin mazereti hakkında olumlu olumsuz bir karar verilmeyerek hüküm kurulmuştur. Bu durum, davacının açıklama yapma ve ispat hakkını ihlal ettiği gibi adil yargılanma hakkının da ihlali niteliğindedir. Sonuç olarak, hükmün kanun yararına BOZULMASINA ve HMK’nun 363/3 maddesi uyarınca kararın bir örneğinin Resmi Gazete'de yayımlanmak üzere Adalet Bakanlığı'na gönderilmesi gerekmektedir. Kanun maddeleri: HMK md. 114-117, 142, 138-143, 147, 363/2-3.
19. Hukuk Dairesi         2018/1289 E.  ,  2018/2385 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine karar verilmiş, kararın kesin nitelikte bulunmasından dolayı kanun yararına bozulması T.C. Adalet Bakanlığı"nın talebi ile Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından istenilmekle, incelemenin evrak üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra, dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
    - K A R A R -
    Davacı vekili, davalıya ait taşınmazın davacıya satışı için taraflar arasında anlaşma sağlandığını, davalının tapu devrini yapmadığını, davalıya harici senetle ödenen 7.923,88 TL’nin, 7.000,00 TL’lik kısmının ... Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2012/48 E.-2012/235 K. sayılı kararı ile tahsil edildiğini, bakiye 923,88 TL"nin tahsili için davalı aleyhine ilamsız icra takibi başlatıldığını, ancak davalının takibe itiraz ettiğini iddia ederek, itirazın iptaline, takibin devamına ve icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili, görülmekte olan davanın sebepsiz zenginleşme davası olduğunu, bu davada bir yıllık zaman aşımı süresinin dolduğunu savunarak davanın reddi ile kötü niyet tazminatı istemiştir.
    Mahkemece, dava konusu alacağa dayanak olan ... Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2012/48 E.-2012/235 K. sayılı kararının 14/05/2014 tarihinde kesinleştiği, dava tarihi olan 15/02/2017 tarihi itibariyle iki yıllık zaman aşımı süresinin dolduğu gerekçesiyle, davanın reddine ve davacının kötü niyet tazminatına mahkum edilmesine karar verilmiş, davacı vekilinin talebi üzerine Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nca, davacı vekilinin mazereti hakkında olumlu olumsuz bir karar verilmeden hüküm kurulduğu gerekçesiyle hükmün kanun yararına bozulması istenilmiştir.
    6100 sayılı HMK hükümlerine göre, yazılı yargılama usulünde ilk derece yargılaması beş aşamadan oluşmaktadır. Bunlar, davanın açılması ve karşılıklı dilekçelerin verilmesi, ön inceleme, tahkikat, tahkikatın sona ermesi ve sözlü yargılama ve hükümdür.
    Davanın açılması üzerine dilekçelerin karşılıklı verilmesinden sonra ön inceleme yapılır. Ön incelemede öncelikle dava şartları (HMK md. 114-115) ve ilk itirazlar incelenir (HMK md. 116-117). Dava şartları mevcutsa ve ilk itirazlar yerinde değilse, iddia ve savunma içinden tarafların uyuşmazlık noktalarının neler olduğu belirlenir. Taraflar ön inceleme duruşmasında sulhe teşvik edilir. Ön inceleme duruşmasından sonra mahkemece, hak düşürücü süreler ve zaman aşımı hakkındaki itiraz ve def’iler incelenerek karara bağlanır (HMK md. 142).
    Mahkeme, ön inceleme aşamasından sonra tahkikat işlemine gerek olmaması halinde nihai bir karar verebilir (HMK md. 138-142). Ancak mahkemenin ön inceleme aşamasında nihai karar verebilmesi için, dava şartlarından birinin bulunmaması, ilk itirazların yerinde olması, hak düşürücü sürenin geçmiş olması veya zaman aşımı def’inin dinlenebilir olması gerekir. Mahkemece bu nedenler dışında işin esasına girilerek delillerin değerlendirilmesi sonucu bir karar verilecekse, HMK’nun 143 vd. maddeleri uyarınca tahkikat aşamasına geçilmesi ve özellikle HMK’nun 147. maddesi uyarınca tarafların tahkikat için duruşmaya davet edilmesi gerekmektedir.
    Somut olayda 12.04.2017 tarihli duruşma ara kararında davacı vekilinin saat tehirini içerir mazeret dilekçesi sunduğu belirtildiği halde, yazılı yargılama usulüne tabi iş bu davada, ön inceleme duruşmasına mazereti nedeniyle katılmayan davacı vekilinin mazeret talebi hakkında, olumlu olumsuz bir karar verilmeden işin esasına girilmesi, aynı ön inceleme duruşma tutanağında davacı vekilinin duruşmaya katılmadığı belirtilmiş olmasına rağmen, daha sonra zaptın altında davacı vekilinin tahkikat aşamasına geçilmesini talep ettiği yönündeki beyanının yer alması, davacının HMK’nun 27. maddesinin ikinci fıkrasında düzenlenen açıklama yapma ve ispat hakkını ihlal ettiği gibi, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 6. maddesinde düzenlenen adil yargılanma hakkının da ihlali niteliğindedir. Bu açıklamalar ışığında davacı vekilinin mazeret talebi hakkında bir karar verilmeden hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’ nın 05/04/2018 gün ve 2018/16022 sayılı kanun yararına bozma talebinin kabulü ile HMK’un 363/2 maddesi gereğince hükmün hukuki sonuçları kalkmamak koşulu ile kanun yararına BOZULMASINA, aynı Yasanın 363/3 maddesi uyarınca kararın bir örneğinin Resmi Gazete"de yayımlanmak üzere Adalet Bakanlığı"na gönderilmesi için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"na verilmesine, 26/04/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi