20. Hukuk Dairesi 2015/14475 E. , 2015/12362 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : ...Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ... vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı vekili, kadastro mahkemesine verdiği 30.07.2010 havale tarihli dilekçe ile; ... ilçesi, ... mahallesinde 3402 sayılı Kanunun (5831 sayılı Kanunun 8. maddesi ile eklenen) Ek-4. maddesine göre yapılan kullanım kadastrosu sırasında, 1386 ada 19 sayılı parselin bir kısmının orman sınırları içinde bırakılıp, tutanak düzenlenmediğini ileri sürerek, orman sınırları dışına çıkarılarak adına tescilini istemiştir.
Kadastro Mahkemesince, dava konusu taşınmazın, orman sınırları içinde kaldığından tutanak düzenlenmediği, uyuşmazlığın çözüm yerinin genel yetkili asliye hukuk mahkemesi olduğu gerekçesiyle, görevsizlik kararı verilerek dosyanın asliye hukuk mahkemesine gönderilmesine karar verilmiş; görevsizlik kararının kesinleşmesi üzerine, dosya, asliye hukuk mahkemesine gönderilmiş; mahkemece dava konusu edilen taşınmazın kesinleşen orman sınırları içinde orman sayılan yerlerden olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, 3402 sayılı Kanunun 5831 sayılı Kanunun 8. maddesi ile eklenen Ek-4. maddesi hükmüne göre yapılan kullanım kadastrosunun askı ilân süresi içinde açılan orman kadastrosuna itiraz ile tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde tespit tarihinden önce yapılıp kesinleşen orman kadastrosu ve 2/B madde uygulaması bulunmaktadır.
İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye, uzman orman bilirkişi tarafından kesinleşmiş orman tahdit haritasına dayalı olarak yöntemine uygun biçimde yapılan uygulama ve araştırmada çekişmeli taşınmazın yörede 1940 yılında yapılarak kesinleşen orman tahdidi içinde kalan yerlerden olduğu, 1989 yılında yapılan 2/B uygulamasına konu edilmediği anlaşıldığına ve yazılı biçimde hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmadığına göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usûl ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine 09/12/2015 gününde oy birliği ile karar verildi.