Esas No: 2021/9180
Karar No: 2022/4726
Karar Tarihi: 13.06.2022
Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2021/9180 Esas 2022/4726 Karar Sayılı İlamı
Özet: (Bu özet Yapay Zeka tarafından yazılmıştır. Hukuki olarak geçerliliği yoktur.)
Başvuranlar, davalı şirkete hisse satış sözleşmesi kapsamında hisselerini sattıklarını ancak sözleşme şartlarına riayet edilmediği gerekçesiyle karşılıklı olarak teminat mektuplarını nakde çevrildiklerini öne sürerek Tahkim Heyeti'nin kararının iptalini talep etmiştir. İlk derece mahkemesi, tahkim kararında kamu düzenine aykırılık bulunmadığı ve iptal nedenlerinin gerçekleşmediği gerekçesiyle başvurunun reddine karar vermiştir. Başvuranlar bu kararı temyiz etmişlerdir. Bölge Adliye Mahkemesi, hakem kararlarının iptaline ilişkin HMK'nın 439. maddesi hükmü gözetildiğinde, verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına karar vermiş ve temyiz isteminin reddine karar vermiştir.
TBK'nın 583 ve 603. maddelerinde; kefalet hükmünün şekil şartına uygun olarak yapılması gerektiği belirtilmiştir. Hükümlerde, kefalet sözleşmesinde belirtilmesi gereken bilgiler ve belgeler sıralanmıştır.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 13. HUKUK
Milletlerarası Ticaret Odası ICC Hakem Heyeti'nin 04.02.2016 gün ve 20037/AGF/ZF sayılı kararın iptali istemi ile İlk Derece Mahkemesi sıfatıyla Bölge Adliye Mahkemesine açılan davanın yargılaması sonucunda davanın reddine ilişkin verilen 08.09.2021 gün ve 2021/4-2021/3 sayılı karar, yasal sürede davacılar vekilince temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacılar vekili, davacıların 20/09/2012 tarihinde, o dönem ortağı oldukları Sofiteks Tekstil San ve Tic. A.Ş.'deki hisselerini davalı ... Holdings N.V. adlı şirkete hisse satış sözleşmesi kapsamında sattıklarını, sözleşme uyarınca tarafların karşılıklı olarak teminat mektupları verdiklerini ve sözleşme şartlarına riayet edilmediği gerekçesi ile karşılıklı olarak teminat mektuplarını nakde çevirdiklerini, taraflar arasında uyuşmazlık çıkmasının üzerine, sözleşmede çıkacak uyuşmazlıklarda tahkim şartı bulunduğundan davalının tahkime başvurduğunu ve hakemin karar verildiğini, hisse devir sözleşmesinin 8.1.a maddesinin atfıyla sözleşmenin ek-6 nolu ekinde yer alan 4.2 bendinde davacının şirket alacaklıları ile ilgili 2 ayrı taahhüdünün olduğunu, bunlardan ilkinin şirket alacaklarının mevcut rakam tutarında olduğu, ikincisinin şirketin alacaklarının borçlular tarafından ödeneceği taahhüdü olduğu, buna göre tahkim kararının I nolu hükmünde bu iki taahüde göre davacının 3.669,269 TL sorumluluğunun olduğu ve 3.400.000.-TL nakde çevrilen teminat mektuplarının mahsubuyla 269.269,85 TL davacının sorumluğunun kaldığının tespit edildiği, halbuki 2. şartın TBK 603. maddesine ve 583. maddesine göre öngörülen şekil şartına riayet edilmeden yapıldığını, yani kefalet hükmünün şekle aykırılıktan hükümsüz olduğunu ve davacının sorumlu olduğu taahhüt belirlenirken 2. Tip taahhüt olarak "tahsil edilemeyen alacak" kaleminden davacının sorumlu tutulmamasının gerektiğini, ayrıca her bir şahsın hissesi oranında sorumlu olduğu, ancak bu sorumluluk tutarının da fazla belirlendiği bu nedenle davacı şirketin verdiği 3.400.000 TL'lik teminat mektubunun davacının sorumlu olduğu tutarı fazlasıyla karşıladığını, davacının sorumlu olduğu başkaca bir tutar bulunmadığını, tahkim kararının 8 nolu hükmünde ise talep ve tahkim sözleşmesinin dışına çıkılarak karar verildiğini belirterek, sonuç olarak, tahkim heyeti nihai kararının I nolu hüküm fıkrasında TBK emredici hükümlerine aykırı olarak davacı ... ve ... aleyhine olması gerekenden 2.790.164,30 TL daha fazla sorumluluk hesaplanmış olduğundan ve teminat mektuplarının paraya çevrilmesiyle herhangi bir bakiye alacak kalmadığından I nolu hüküm fıkrasının hatalı olduğu, bu hatanın IV ve VI nolu yargılama gideri ve XI nolu hükmü de etkilediğini, 8 nolu hüküm fıkrasında davacı ... lehine karar verilmiş olsa da talep ve tahkim sözleşmesi dışına çıkılarak sınırlı bir ifa biçimi tanımlanmış olduğundan ilgili fıkraların iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, iptal davasının bir temyiz yolu olmadığını, iptal davası şartlarının da oluşmadığını, fazla sorumluluk hesaplanmasının iptal davasında tartışılamayacağını belirterek davanın reddini istemiştir.
İlk derece mahkemesi sıfatıyla Bölge Adliye Mahkemesince, davacı tarafça ileri sürülen iptal nedenleri ile sınırlı olarak yapılan incelemeye göre Milletlerarası Ticaret Odası ICC Hakem Heyeti'nin 04/02/2016 Tarih 20037/AGF/ZF sayılı kararında kamu düzenine aykırılık bulunmadığı gibi HMK'nın 439/2. maddesinde sayılan iptal nedenlerinin de gerçekleşmediği gerekçesiyle davacıların, Milletlerarası Ticaret Odası ICC Hakem Heyeti'nin 04/02/2016 tarih 20037/AGF/ZF sayılı kararının iptali talebinin reddine karar verilmiştir.
Karar, davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi'nce ilk derece mahkemesi sıfatıyla yapılan yargılama ve HMK’nın hakem kararlarının iptaline ilişkin 439. maddesi hükmü gözetildiğinde, verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre usul ve yasaya uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davacılar vekilinin temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 21,40 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davacılardan alınmasına,13/06/2022 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.