Taraflar arasında görülen davada;
Davacı, kayden maliki olduğu 309 parsel sayılı taşınmaza davalıların konut inşaatı yapmak suretiyle müdahale ettiklerini ileri sürüp; elatmanın önlenmesi, yıkım, eski hale getirme veya eski hale getirme tazminatı isteklerinde bulunmuştur.
Davalılar köy yerleşim alanı olarak ayrılan yere bina yaptıklarını, çekişme konusu taşınmazın ifraz edilecek hak sahiplerine dağıtılacağını belirtip, davanın reddini savunmuşlardır.
Mahkemece, elatma olgusu sabit görülerek, davanın kısmen kabulüne karar  verilmiştir.
Karar, davacı Hazine vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi  raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü. 
                                              -KARAR-
Dava, çaplı taşınmaza elatmanın önlenmesi, yıkım, eski hale getirme ve tazminat isteklerine ilişkindir.
Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar  verilmiştir.
Dosya içeriği ve toplanan delillerden; özellikle noksanın tamamlanması yoluyla getirtilen kayıt ve belgelerden, çekişme konusu 309 parsel sayılı taşınmazın kayden davacı Hazineye ait olduğu, ancak yargılama aşamasında ifraz edilerek birçok yeni parsellere ayrıldığı görülmektedir.
Hemen belirtilmelidir ki, mahkemece hükmün, açık ve infazı sağlayacak biçimde açık ve anlaşılabilir olması asıldır.
Ne varki; hüküm eski kadastral parsel üzerinden kurulması nedeniyle infazında tereddüde yol açacağı kuşkusuzdur.
O halde; hükmün sonradan ifraz edilen ve ifraz haritalarına bağlanmak suretiyle parsal numaraları gösterilen taşınmazlar üzerinden kurulması zorunlu hale gelmektedir. Bu durumda, elatma olgularının hangi parsel ya da parsellerde olduğu saptanmak suretiyle bir karar  verilmesi gerekirken, yazılı olduğu üzere infazı mümkün olmayacak şekilde ifrazdan önceki kadastral parsel üzerinden hüküm kurulmuş olması doğru değildir.
Davacı Hazinenin, bu yöne değinen temyiz itirazları yerindedir. Kabulüyle, hükmün açıklanan nedenden ötürü HUMK."nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, diğer hususların şimdilik incelenmesine yer  olmadığına, 28.2.2008 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.