(Kapatılan)16. Hukuk Dairesi 2017/503 E. , 2021/5082 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sırasında, ... İlçesi ... ... Köyü çalışma alanında bulunan 120 ada 22, 121 ada 19, 122 ada 7 ve 8 parsel sayılı taşınmazlar, Asliye Hukuk Mahkemesinde dava konusu olduklarından söz edilerek, malik haneleri açık bırakılmak suretiyle tespit edilmişlerdir. Davacılar ... ve arkadaşları tarafından, davalılar ... ve müşterekleri aleyhine Asliye Hukuk Mahkemesi’nde açılan senet iptali ve müdahalenin men’i davası ile davacı ... tarafından, ... ve ... aleyhine açılan men’i müdahale ve kal davası, davaya konu olan parseller hakkında tutanak düzenlenmiş olması nedeniyle Kadastro Mahkemesine aktarılmıştır. Davacı ..., askı ilan süresi içerisinde 121 ada 20 parselin kendisine ait olduğunu, ancak 121 ada 19 parsel sayılı taşınmazla sınırlarının yanlış belirlendiği iddiasına dayanarak dava açmış ve dava aktarılan dava dosyası ile birleştirilmiştir. Kadastro Mahkemesinde, çekişmeli parsel tutanakları ile aktarılan dava dosyaları ve birleşen dosya birleştirilerek yapılan yargılama sonunda, ... İlçesi ... Beldesi ... Mahallesinde kain 121 ada 19 parsel sayılı taşınmazdan fen bilirkişinin krokisinde yeşil renkte taralı 3,51 metrekarelik kısmın dava konusu 121 ada 20 parsel sayılı taşınmaza eklenmek suretiyle ... Beldesi ... Mahallesinde kain 121 ada 20 parsel sayılı taşınmazın 189,07 metrekare yüzölçümü ile aynı ada aynı parsel numarası ve aynı tespit malikleri adına tapuya kayıt ve tesciline, ifrazdan geriye kalan kısmın aynı ada aynı parsel (121 ada 19 parsel) numarası ile 310,91 metrekare yüzölçümünde olarak toplam 4320 pay üzerinden paylan oranında ... ve müşterekleri adına tapuya kayıt ve tesciline, beyanlar hanesinde yazılı "taşınmaz üzerinde Kargir 3 katlı ev ... oğlu ...’e ait olduğu hususunun tapu kütüğünün beyanlar hanesine yazılmasına, birleşen 2011/20 Esas, birleşen 1996/38 Esas sayılı dosyalar yönünden açılan davaların reddine, 120 ada 22 parsel sayılı taşınmazın, toplam 4320 pay üzerinden; payları oranında ... ve müşterekleri adına tapuya kayıt ve tesciline, 122 ada 7 ve 8 parsel sayılı taşınmazların toplam 4320 pay üzerinden payları oranında ... ve müşterekleri adlarına tapuya kayıt ve tesciline, ..."un ... ve ..."den aldığı hisselere yönelik talepleri yönünden mahkememizin görevsizliğine, dosyanın görevli ve yetkili ... Asliye Hukuk Mahkemesi"ne gönderilmesine karar verilmiş; hüküm, davacı/karşı davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece, dava konusu 121 ada 19 parsel sayılı taşınmazın ... Asliye Hukuk Mahkemesi"nin 1995/486 Esas sayılı dosyasında dava konusu edilen özel mülkiyete konu taşınmazlardan olduğu, hisseli olup maliklerinin zilyet ve tasarrufunda iken yapılan devirler neticesinde, kadastro tutanaklarının düzenlendiği tarih itibariyle tespit edilen ..., ..., İsa, ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..."in hisseleri oranında hak sahibi oldukları, davalı ..."un, yargılama sırasında 02.06.1997 tarihli duruşmada, dava konusu taşınmazdaki ... hisselerini 2004 tarihinde, ... hissesini 1997 tarihinde aldığını daha sonra satın aldığı hisseleri iade ettiğini, dava konusu yerle alakası olmadığını beyan ettiği, davalının hak iddia ettiği tasarrufların dava konusu 121 ada 19 parselin kadastro tutanağının düzenlendiği 1996 tarihinden sonra olduğu, birleşen 1997/134 Esas Esas sayılı dosya yönünden dava konusu edilen 121 ada 19 ve 20 parsel sayılı taşınmazların sınırının kadastro tespitlerindeki ölçüme göre olmadığı, taşınmazlar arasındaki eski sınırın dava konusu taşınmazlar arasında bulunan ve kadastro tespiti neticesinde 121 ada 19 parsel içerisinde bırakılan incir ağacı ile doğru uzantıda olduğu, dava konusu 120 ada 22 parsel ile 122 ada 7 ve 8 parsel sayılı taşınmazların ... Asliye Hukuk Mahkemesi"nin 1995/630 Esas sayılı dosyasında dava konusu edilen taşınmazlar olduğu, dava konusu taşınmazların özel mülkiyete konu hisseli taşınmazlardan olduğu, davalıların dava konusu yapılan devirler neticesinde fiilen davacılar ile birlikte zilyet ve tasarruf ettikleri, dava konusu 120 ada 22 parselin fiiliyatta davacı ve davalılar tarafından fiilen bölünmek suretiyle tasarruf edildiği, davalıların dava konusu taşınmazlarda tespit edilen oranda hisselerinin mevcut bulunduğu gerekçeleriyle yazılı şekilde hüküm kurulmuş ise de, aktarılan davaların kapsamları belirlenmemiş, dayanak senetlerin kapsamları ile taşınmazlarda kimin, hangi hukuki nedene dayalı olarak ve ne zamandan beri zilyet olduğu kesin olarak belirlenmemiş, fen bilirkişisinden keşfi takibe elverişli rapor alınmamış ve 122 ada 7 ve 8 parsel sayılı taşınmazların kadastro tespitleri sırasında aktarılan davanın konusu oldukları belirlenmeden önce tutanaklarına malik olarak yazılan kişilerin davada yer alması gerektiği düşünülmemiştir. Bu şekilde eksik araştırma ve inceleme ile hüküm kurulamaz.
Hal böyle olunca; doğru sonuca varılabilmesi için Mahkemece öncelikle, 122 ada 7 ve 8 parsel sayılı taşınmazların kadastro tutanaklarında malik olarak belirlenen kişilerin davada yer alması sağlanmalı, dava konusu taşınmazlara komşu tüm taşınmazların kadastro tespit tutanakları ve dayanak belgeleri ile dava konusu olanlar varsa ilgili dava dosyaları eksiksiz olarak getirtilmeli, bundan sonra mahallinde, yerel bilirkişiler ve taraf tanıkları ile fen bilirkişisi ve ziraat bilirkişisinin katılımıyla yeniden keşif yapılarak, aktarılan davaların kapsamları belirlenmeli, keşif mahallinde dinlenilecek yerel bilirkişi ve tanıklardan, çekişmeli taşınmazların önceki ve şimdiki niteliğinin ne olduğu, kimden kime ne zaman ve ne şekilde intikal ettiği, zilyetliğin ne zaman başladığı, kim tarafından, ne zamandan beri hangi tasarruflarla sürdürüldüğü sorulup maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılmalı; beyanları arasında oluşacak çelişkiler gerektiğinde yüzleştirme yapılmak suretiyle yöntemince giderilmeye çalışılmalı; yerel bilirkişi ve tanık sözleri komşu parsellere ait tespit tutanakları ve dayanaklarıyla denetlenmeli; dayanak senetler mahalline yöntemince uygulanarak çekişmeli taşınmazları kapsayıp kapsamadıkları tespit edilmeye çalışılmalı; bilirkişi ve tanıklarca gösterilen sınırlar fen bilirkişisi tarafından kroki üzerinde işaretlenmeli; ziraat bilirkişine, komşu parsellerle karşılaştırmalı olarak, çekişmeli taşınmazların niteliğini, toprak yapısını, eğimini ve bitki deseni ile kullanım biçimini açıklayıp tarımsal niteliğini belirten, üzerlerinde sürdürülen zilyetliğin şeklini ve süresini, taşınmazların imar-ihya gerektiren yerlerden olması halinde imar-ihyaya konu olmaya başladıkları ve imar-ihyanın tamamlandığı tarihi bildirir, somut verilere ve bilimsel esaslara dayanan, taşınmazların değişik yönlerden çekilmiş fotoğrafları ile desteklenmiş, ayrıntılı ve gerekçeli rapor düzenlettirilmeli; fen bilirkişisinden, keşfi ve kayıt uygulamasını takibe ve denetlemeye imkan verir, krokili rapor düzenlemesi istenilmeli; çekişmeli taşınmazlara zilyet olduğu belirlenen kişiler adına aynı çalışma alanı içerisinde kadastro sırasında belgesiz zilyetlik nedeniyle tespit edilen taşınmaz bulunup bulunmadığı Adliye Yazı İşleri Müdürlüğü, Kadastro ve Tapu Müdürlüklerinden (senetsiz defteri) sorularak varsa bu taşınmazlara ait kadastro tutanaklarının kesinleşip kesinleşmediklerini gösterir şekilde onaylı örnekleri getirtilmeli ve bundan sonra toplanan tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir.
Mahkemece bu hususlar gözardı edilerek, eksik araştırma ve incelemeyle yazılı şekilde karar verilmesi isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edene iadesine, yasal koşullar gerçekleştiğinde kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 09.06.2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.