Esas No: 2021/357
Karar No: 2022/4801
Karar Tarihi: 13.06.2022
Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2021/357 Esas 2022/4801 Karar Sayılı İlamı
11. Hukuk Dairesi 2021/357 E. , 2022/4801 K."İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 21. HUKUK DAİRESİ
Taraflar arasında görülen davada Ankara 6. Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 15.11.2018 tarih ve 2016/957 E- 2018/704 K. sayılı kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin kabulüne dair Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi'nce verilen 03.11.2020 tarih ve 2019/430 E- 2020/1125 K. sayılı kararın Yargıtay'ca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, davalı şirketin Özelleştirme Yüksek Kurulu'nun 02/04/2004 tarihli 2004/22 sayılı kararı ile özelleştirme kapsamına alınmasından sonra Tedaş'a ait dağıtım sisteminin 20 farklı dağıtım bölgesine ayrıldığını, her bir dağıtım bölgesi için ayrı bir anonim şirketi kurulduğunu, davacı şirketin ayrı bir tüzel kişiliği ve sermayesi olduğu, özelleştirme sürecinin davacı şirketin faaliyet bölgesine ait bütün hisseleri satın alması ile sonuçlandığını, davalı şirket ile 24/07/2016 tarihli İşletme Hakkı Devir Sözleşmesi imzalandığını, sözleşme hükümlerine göre sözleşme öncesi döneme ilişkin tüm sorumluluğun davalı Tedaş'a ait olduğunu, dağıtım faaliyetlerinin davalı tarafından yürütüldüğü dönemde meydana gelen olay nedeniyle İstanbul Anadolu 13. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2005/396 esas sayılı dosyasıyla karar verildiği, verilen kararın Yargıtay (kapatılan) 19. Hukuk Dairesi'nin 2008/3444 esas 2008/6005 karar sayılı kararıyla onandığını, mahkemece hükmedilen bedelin davacı şirket tarafından icra dosyasına ödendiğini, işletme hakkı devir sözleşme tarihi öncesinde Tedaş'ın sorumlu olduğu dönemde gerçekleştiğini, davacı şirketin ödediği bedelin sorumluluğunun da davalı Tedaş'a ait olduğunu, davanın kabulüne, davacı şirket tarafından ödenen şimdilik 129.285,00 TL'nın ödeme tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, Türk Borçlar Kanunu'nun 73. maddesi gereğince rücu davalarında zamanaşımının 2 yıllık süreye tabi olup ödemenin yapıldığı yıl göz önünde bulundurulduğunda dava konusu alacağın zamanaşımına uğradığını, davanın reddi gerektiğini, dava dilekçesi ekinde ödemelerin miktarına ne zaman yapıldığına dair bilgi bulunmamakla ödemenin davacı tarafından yapıldığına dair bilgi ve belge de yer almadığını, Tedaş Genel Müdürlüğü'nün dağıtım ve perakende satış lisansı olmadığından bu davaların muhatabı olmasının mümkün olmadığını, davaya ilişkin şirketten talepte bulunulmasının sözleşmeye aykırı olduğunu, İstanbul Anadolu 13. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2005/396 esas sayılı dosyasıyla verilen kararın davanın kabulü anlamına gelmediğini savunarak davanın reddini istemiştir.
İlk derece mahkemesince iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, sözleşme tarihinden itibaren 10 yıllık zamanaşımı süresinin dolmadığı, 24/07/2006 tarihli işletme devir hakkı sözleşmesinin 7. maddesi gereğince sözleşme öncesi dönemle ilgili davalardan doğan mali yükümlülüklerin Tedaş'a ait olduğu gerekçesiyle davacı tarafından 17/02/2009 tarihinde dava dışı 3. kişiye 129.285,00 TL ödeme yapılmış ise de; rücuen alacak talebine konu olan dava işletme hakkı devir sözleşmesinin imza tarihi olan 24/07/2006 tarihinden önce açılmış olduğundan ve davaya konu kaçak elektrik tüketim ihbarnameleri de 24/07/2006 tarihinden önce düzenlenmiş olduğundan davacının yaptığı ödeme için işletme hakkı devir sözleşmesi kapsamında davalıya rücu hakkı olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile 129.278,08 TL’nin davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
Karara karşı davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
Bölge Adliye Mahkemesince, somut uyuşmazlıkta davacı tarafından icra dosyasına yapılan ödemenin işletme hakkı devir sözleşmesinin imzalandığı tarihten önceki döneme isabet eden olaya dayandığı, rücuen alacağa dayanak olan Ümraniye 2. Asliye Hukuk Mahkemesi'ndeki davanın davacısının da bu sözleşme çerçevesinde üçüncü kişi konumunda olduğu İHDS'nin 7.4 ve 7.6 maddeleri gereğince davacının ödediği tüm bedeli davalıdan rücuen talep ve dava hakkı bulunduğu, rücuen alacağa dayanak davadaki uyuşmazlığın dağıtım tesislerinin mülkiyetine ilişkin olmadığı gibi davanın İHDS'nin imza tarihinden önce TEDAŞ aleyhine açılmış olması karşısında sözleşmenin 7.2 maddesi uyarınca davacının ihbar yükümlülüğü de bulunmadığı gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf talebinin esastan reddine, davanın 129.285,00 TL asıl alacak üzerinden açıldığı, mahkemece dosya kapsamında bilirkişi raporu alındığı, bilirkişinin raporunda tespit ettiği 129.278,08 TL'nın tahsili yönünde davanın kısmen kabulüne karar verilmiş olmasına rağmen reddedilen kısım yönünden davalı lehine vekalet ücreti takdir edilmemesinin usul ve yasaya aykırı olduğu gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK'nın 353/(1)-b.2 maddesi gereğince vekalet ücreti yönünden kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, davanın kısmen kabulüne, 129.278,08 TL’nın ödeme tarihi olan 17/02/2009 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiştir.
Karar, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, dava dışı Bayraktar Elektrik Malzemeleri San. Tic. Ltd. Şti.’den kaçak elektrik bedeli adı altında haksız yere tahsil edildiği iddia olunan paranın istirdadına ilişkin dava sonucunda mahkemece istirdadına karar verilen paranın davacı tarafından adı geçen şirkete ödenmesi üzerine, ödenen bu paranın davalı TEDAŞ’tan rücuen tahsili istemine ilişkindir.
Somut uyuşmazlıkta, Aktaş Elektrik A.Ş. tarafından Bayraktar Elektrik Ltd. Şti.’den kaçak elektrik bedeli olarak tahsil edilen paranın mahkemece istirdadına karar verilmiş olup, hükmolunan para hisse devir sözleşmesinden önce 17.02.2009 tarihinde davacı tarafından adı geçen şirkete ödenmiştir.
Kaçak elektrik bedelini tahsil eden Aktaş Elektrik A.Ş. daha sonra unvan değişikliği ile AYEDAŞ olmuş, mahkemece hükmolunan bedel, tahsilatı yapan AYEDAŞ (Aktaş Elektrik A.Ş) tarafından mahkeme kararına istinaden ilgilisine iade edilmiştir.
Davacı AYEDAŞ’ın, daha önce haksız tahsil ettiği parayı mahkeme kararına istinaden iade etmiş olmasına göre davacının malvarlığında bir eksilmeden ve davalının sorumluluğundan söz edilemez.
Uyuşmazlığın 29.05.2013 tarihli sözleşmeden kaynaklandığının kabulü de mümkün değildir.
Bu halde davacının, davalıya rücu koşulları gerçekleşmediğinden davanın reddi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davalı yararına BOZULMASINA, HMK'nın 373/2. maddesi uyarınca dava dosyasının Bölge Adliye Mahkemesi'ne gönderilmesine, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz eden davalıya iadesine, 13/06/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.