Esas No: 2021/2907
Karar No: 2022/4814
Karar Tarihi: 13.06.2022
Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2021/2907 Esas 2022/4814 Karar Sayılı İlamı
11. Hukuk Dairesi 2021/2907 E. , 2022/4814 K."İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada Ankara 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce bozmaya uyularak verilen 17.12.2019 tarih ve 2019/592 E. - 2019/1182 K. sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi taraf vekilleri tarafından istenmiş ve temyiz dilekçelerinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin davalıdan alacağa mala karşılık 4 adet 3.000.-TL'lik 17/10/2011 tanzim tarihli bonoları davalıya verdiğini, ancak anlaşma gereği verilmesi gereken malın verilmediğini, malen kaydı bulunan senetlerin tahsili için icra takibi yapıldığını belirterek, müvekkilinin 12.000.-TL borçlu olmadığının tespitini ve davalı aleyhine %20 oranında kötü niyet tazminatını talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davacının müvekkilinden aldığı elden para karşılığı dava konusu bonoları verdiğini, davacının iddialarını yazılı delil ile ispatlaması gerektiğini savunarak, davanın reddini ve davacı aleyhine %20 kötü niyet tazminatına hükmedilmesini istemiştir.
Mahkemece, Yargıtay (kapatılan) 19. Hukuk Dairesi bozma ilamı ve tüm dosya kapsamına göre; davanın konusunu oluşturan Ankara 23. İcra Müdürlüğü'nün 2013/12072 E. sayılı dosyasında takibe konulan 17/10/2011 tanzim tarihli ve 24/11/2011, 24/12/2011 ve 24/01/2012 vade tarihli her biri 3.000,00 TL bedelli 3 adet bono ile ilgili olarak Mahkemece verilen 16/06/2015 tarih ve 2013/552 E. 2015/438 K. sayılı karar ile ilgili olarak Yargıtay tarafından davacının temyiz taleplerinin reddine karar verildiği, bu nedenle bozma ilamı göz önüne alınarak söz konusu icra dosyası yönünden davanın reddine, Ankara 12. İcra Müdürlüğü'nün 2012/7501 E. sayılı dosyası ile takibe konulan bono bakımından ise; dava konusu 17/10/2011 tanzim 24/02/2012 vade tarihli 3.000,00 TL bedelli "malen" kaydı bulunan senetle ilgili olarak davalının davacıya elden para verdiğine dair savunması karşısında bu senede yönelik ispat yükünün senedi "talil" eden davalıda olduğu, davalının elden para verdiğini yazılı delil ile ispat edemediği ispat yükü üzerinde bulunan davalı tarafça bunun yerine getirilemediği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, Ankara 12. İcra Müdürlüğü'nün 2012/7501 E. sayılı dosyasında takibe konulan 17/10/2011 keşide tarihli 24/02/2012 ödeme tarihli ve 3.000,00 TL bedelli bonodan dolayı davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine, davacının kötü niyet tazminatı talebinin reddine, Ankara 23. İcra Müdürlüğü'nün 2013/12072 E. sayılı dosyasında takibe konulan 17/10/2011 tanzim tarihli ve 24/11/2011, 24/12/2011 ve 24/01/2012 vade tarihli her biri 3.000,00 TL bedelli 3 adet bono bakımından açılan davanın reddine, alacağın (9.000,00 TL) % 20'si oranında (1.800,00 TL) kötü niyet tazminatının davacıdan alınarak davalıya verilmesine karar verilmiştir.
Kararı, taraf vekilleri temyiz etmiştir.
1- Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin bütün temyiz itirazları yerinde değildir.
2- 5219 sayılı Kanun ile yapılan değişiklik sonucu karar tarihinde yürürlükte bulunan HUMK 427. maddesinde öngörülen kesinlik sınırı, 5236 sayılı Kanun'un 19. maddesiyle HUMK'ya eklenen Ek-Madde 4'te öngörülen yeniden değerleme oranı da dikkate alındığında 2019 yılı için 3.200,00 TL'dir. Davalı aleyhine hükmedilen meblağın 3.000,00 TL olduğu ve yukarıda yazılı madde hükmüne göre temyiz sınırının altında kaldığı anlaşılmaktadır. Kesin olan kararların temyiz istemleri hakkında mahkemece bir karar verilebileceği gibi, 01/06/1990 gün, 3/4 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca Yargıtay tarafından da temyiz isteminin reddine karar verilebileceğinden davalı vekilinin temyiz isteminin miktardan reddine karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerden dolayı, davacı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, yukarıda (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz isteminin miktar yönünden REDDİNE, aşağıda yazılı bakiye 21,40 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davacıdan alınmasına,
ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz eden davalıya iadesine, 13/06/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.