Abaküs Yazılım
20. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/212
Karar No: 2015/12387
Karar Tarihi: 10.12.2015

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2015/212 Esas 2015/12387 Karar Sayılı İlamı

20. Hukuk Dairesi         2015/212 E.  ,  2015/12387 K.
"İçtihat Metni"


İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Fatsa 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 01/07/2014
NUMARASI : 2013/162-2014/297
DAVACI : Orman Yönetimi
DAVALILAR : Halk Bankası A.Ş. - N.. K.. ve Ark.
ASLİ MÜDAHİL : Hazine

Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı gerçek kişiler vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

K A R A R

Davacı vekili, Fatsa, Evkaf köyü, 569 sayılı parselin ifrazından oluşan 1001 ada 5 parsel sayılı 857 m² yüzölçümündeki taşınmazın, orman niteliğinde olduğu halde, davalılar adlarına tapuda kayıtlı olduğunu bildirerek, tapu kayıtlarının iptalini ve orman niteliğiyle Hazine adına tescili istemiyle dava açmış, Hazine aynı iddia ile davaya müdahil olmuştur. Çekişmeli 1001 ada 5 parsel sayılı taşınmaz, arsa vasfıyla D.. K.. ve arkadaşları adlarına tapuda kayıtlı olup, tapu imar uygulaması sonucu oluşmuştur. Davalılar, taşınmazın 629 sayılı parselin ifrazı ile oluştuğunu ve 629 sayılı parselin hükmen tapuya tescil edildiğini bildirmişlerdir.
Mahkemece, her nekadar yörede kesinleşmiş orman kadastrosu var ise de, taşınmazların fındık bahçesi niteliğinde olduğu, eski tarihli hava fotoğraflarında fındık bahçesi ile orman alanlarının karıştırılması sonucu taşınmazların yanlışlıkla orman kadastro sınırı içinde bırakıldığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiş, hüküm Orman Yönetimi ve Hazine tarafından temyiz edilmiştir. Temyiz incelemesi üzerine yerel mahkeme hükmü Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 28/01/2013 tarih ve 2012/9438 E. - 2013/343 K. sayılı ilâmı ile bozulmuştur.
Hükmüne uyulan bozma ilâmında özetle; “Mahkemece yapılan araştırma ve inceleme hüküm kurmaya yeterli değildir. Şöyle ki; davalılar çekişmeli 1001 ada 5 parsel sayılı taşınmazın 629 parsel sayılı taşınmazın ifrazı ile oluştuğunu bildirmiş ve fennî bilirkişi 30.06.2011 havale tarihli raporunda çekişmeli taşınmazın imar uygulaması sonucu oluştuğunu ve ilk kadastro parselinin ise Evkaf mahallesi 629 numaralı parsel olup, taşınmazın bu parselden geldiğini bildirmiştir. 629 sayılı parselin Fatsa Tapulama Mahkemesinin 1984/3 - 1986/216 sayılı kararıyla hükmen davalılar adına tapuya tescil edildiği, bu dosyada Orman Yönetiminin çekişmeli taşınmazın orman sayılan yerlerden olduğu iddiasıyla kadastro tesbitine itiraz ettiği anlaşılmaktadır. Davacı Orman Yönetimi ise; çekişmeli taşınmazın 569 sayılı parselin ifrazı ile oluştuğu iddiasıyla dava açmıştır. Bu nedenle; mahkemece, öncelikle yapılacak araştırma ve inceleme sonucunda, çekişmeli taşınmazların 629 sayılı parsel sınırları içinde kaldığı tesbit edildiği taktirde, bu parsel Fatsa Tapulama Mahkemesinin 1984/3 - 1986/216 sayılı kararıyla hükmen davalılar adlarına tapuya tescil edildiğinden, davanın kesin hüküm nedeniyle reddine, çekişmeli 1001 ada 5 sayılı parselin 569 sayılı parsel sınırları içinde kaldığı tesbit edildiği taktirde ise; 569 sayılı parselin önceki malikleri K.. ve A.. E.. tarafından Orman Yönetimi aleyhine açılan kadastro mahkemesinin 1988/4 (bozmadan sonra 1990/259) sayılı orman kadastrosuna itiraz davası sonunda 569 sayılı parselin (A) harfi ile işaretli 18240 m2 bölümünün orman kadastro sınırı içinde kaldığı belirlenmiş olduğundan ve bu karar, taraflar yönünden kesin hüküm teşkil edeceğinden, kadastro mahkemesinin 1988/4 (bozmadan sonra 1990/259) Esas sayılı kesinleşen dosyasında bulunan kroki, çekişmeli taşınmazın ifrazdan önceki ve sonraki paftaları ve kesinleşen orman kadastro haritasını birbiri üzerine aplike etmek ve taşınmazın geniş çevresi içinde en az 7-8 orman sınır noktası görülecek şekilde uygulama yapmak suretiyle taşınmazın konumu belirlenmeli, çekişmeli taşınmazın hangi bölümlerinin orman kadastro sınırı içinde kaldığı tesbit edilerek bu bölümlere ilişkin davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken, mahkemece, yazılı gerekçelerle davanın reddine karar verilmiş olması usûl ve kanuna aykırıdır.“ denilmiştir.
Mahkemece bozma ilâmına uyularak yapılan yargılama sonunda; davacı Orman Yönetimi ve asli müdahil Hazinenin açtığı davanın kabulüne, çekişmeli 1001 ada 5 parselin orman vasfı ile Hazine adına tesciline karar verilmiş, hüküm davalı gerçek kişiler vekilince temyiz edilmiştir.
Dava, tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 1974 yılında yapılan arazi kadastrosu ve 06/04/1982 tarihinde kesinleşen orman kadastrosu bulunmaktadır.
İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye, uzman orman bilirkişi tarafından kesinleşmiş orman tahdit haritasına dayalı olarak yöntemine uygun biçimde yapılan uygulama ve araştırmada çekişmeli taşınmazın orman tahdidi içinde kalan yerlerden olduğu, yine eski tarihli hava fotoğrafları ve memleket haritasına dayalı olarak yöntemine uygun biçimde yapılan inceleme ve araştırmada ise çekişmeli taşınmazın orman sayılan yerlerden olduğu belirlenerek davacı Orman Yönetimi ve asli müdahil Hazinenin davasının kabulüne karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır.
Ancak, 19.01.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6099 sayılı Kanunun 16. maddesiyle 3402 sayılı Kanuna eklenen "Kadastro işlemi ile oluşan tesbit ve kayıtların iptali için Devlet veya diğer kamu kurum ve kuruluşları tarafından kayıt lehtarına karşı kadastro mahkemeleri ile genel mahkemelerde açılan davalarda davalı aleyhine vekâlet ücreti dahil, yargılama giderine hükmolunmaz.” şeklindeki 36/A maddesi ve 17. maddesi ile eklenen "Bu Kanunun 36/A maddesi hükmü, henüz infaz edilmemiş yargı kararlarındaki vekâlet ücreti dâhil yargılama giderleri için de uygulanır.” şeklindeki geçici 11. maddesi hükümleri gereğince davalı aleyhine yargılama giderleri ve vekâlet ücretine hükmedilmesi doğru değil ise de, bu husus hükmün bozulmasını ve yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, hükmün düzeltilerek onanması uygun görülmüştür.
Bu sebeple, hükmün 3, 4, 5 ve 6. bentlerinin kaldırılarak, yerine “6099 sayılı Kanun ile 3402 sayılı Kanuna eklenen 36/A maddesi gereğince yargılama giderlerinin davacılar üzerinde bırakılmasına, davacılar lehine vekâlet ücreti takdirine yer olmadığına” ibaresinin yazılması suretiyle düzeltilmesine ve hükmün 6100 sayılı Kanunun geçici 3. maddesi atfıyla HUMK"nın 438/7. maddesine göre düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 10/12/2015 tarihinde oy birliği ile karar verildi.



Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi