Abaküs Yazılım
16. Hukuk Dairesi
Esas No: 2021/3282
Karar No: 2021/5085
Karar Tarihi: 09.06.2021

Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2021/3282 Esas 2021/5085 Karar Sayılı İlamı

Özet: (Bu özet Yapay Zeka tarafından yazılmıştır. Hukuki olarak geçerliliği yoktur.)


Davalılar, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle taşınmazın tescil edilmesiyle ilgili bir hükmü temyiz etmiştir. Davacı, taşınmazın bir kısmının kendisine ait olduğunu iddia ederek tapu kaydının iptalini ve kendisi adına tescilini talep etmiştir. Mahkeme, dava konusu taşınmazın bölümünün davacıya ait olduğuna karar vererek tapu kaydının iptaline ve tesciline hükmetmiştir. Ancak, davanın niteliği göz önüne alındığında, kadastro tespitinin kesinleştiği tarih ile davanın açıldığı tarih arasında 10 yıllık hak düşürücü sürenin geçtiği anlaşılmaktadır. Bu nedenle, Mahkeme, davalıların temyiz itirazlarını haklı bularak davanın hak düşürücü süre dolayısıyla reddedilmesi gerektiğine karar vermelidir. Kararda geçen kanun maddeleri 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 12/3. maddesi olarak belirtilmiştir. Bu madde, kadastro tespitlerine karşı dava açma süresini belirlemektedir ve açıkça belirtmektedir ki 10 yıl içinde dava açılmadığı takdirde hak düşürücü süre dolmuş sayılır.
(Kapatılan)16. Hukuk Dairesi         2021/3282 E.  ,  2021/5085 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ



    Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
    Kadastro sonucu, ... İlçesi ... Mahallesi çalışma alanında bulunan 206 ada 8 parsel sayılı 235.00 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle ölü olduğu belirtilerek, Hakkı oğlu ... adına tespit edildikten sonra, Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2001/95 Esas, 2003/72 Karar sayılı ilamıyla yüzölçümü 265.70 metrekare olarak tespit edilmiş ve satış nedeniyle ... oğlu ... adına tescil edilmiştir. Davacı ..., irsen intikal ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak taşınmazın 30.00 metrekarelik bölümünün tapu kaydının iptali ve adına tescili istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kabulüne, 206 ada 8 parsel sayılı taşınmazın 32,73 metrekare yüzölçümlü olan tapu kaydının iptali ile 206 ada 8 parselin yüzölçümünün 23.11.2015 havale tarihli fen bilirkişileri ... ve ..."ın raporlarının eki olan krokide (A) harfi ile gösterilen 32,73 metrekare olan kısmın ifrazı ile neticede 206 ada 8 parsel sayılı taşınmazın 232,97 metrekare olarak davalılar ... (... kızı), ... (... oğlu), ... (... kızı), ... (... kızı), ... (... oğlu) adına tapuya tesciline, ilgili krokide (A) harfi ie gösterilen 32,73 metrekare olan kısmın 206 ada 9 parsel sayılı taşınmaz ile tevhidine, neticede 208 ada 9 parsel sayılıl taşınmazın 316,55 metrekare olarak davacı adına tapuya tesciline karar verilmiş; daha sonra 206 ada 9 parsel sayılı taşınmazın yüzölçümü tashihen 382.01 metrekare olarak düzeltilmiş, hüküm, davalılar ... ve müşterekleri tarafından temyiz edilmiştir.
    Mahkemece; dava konusu taşınmaz bölümünün davacıya ait olduğu kabul edilerek yazılı şekilde hüküm kurulmuş ise de, varılan sonuç dosya kapsamına uygun bulunmamaktadır. Davacı, kadastro öncesi nedene dayalı olarak eldeki davayı açmış olup, dava, niteliği itibariyle 3402 sayılı Kadastro Kanunu" nun 12/3. maddesi kapsamında tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Dava konusu taşınmazın kadastro tespiti 20.06.1991 tarihinde kesinleşmiş olup, temyiz incelemesine konu dava ise 01.07.2013 tarihinde açılmıştır. Bu haliyle, kadastro tespitinin kesinleştiği tarih ile davanın açıldığı tarih arasında anılan yasa maddesinde düzenlenen 10 yıllık hak düşürücü sürenin geçtiği anlaşılmaktadır.
    Hal böyle olunca; Mahkemece, 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 12/3. maddesi uyarınca davanın hak düşürücü sürenin geçmiş olması nedeniyle reddine hükmedilmesi gerekirken, yazılı şekilde kabul kararı verilmesi isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edenlere iadesine, yasal koşullar gerçekleştiğinde kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 09.06.2021 gününde oybirliği ile karar verildi.




    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi