3. Hukuk Dairesi 2021/1621 E. , 2021/10972 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :TÜKETİCİ MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki alacak davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı; 30/06/2009 tarihinde ... marka aracı 56.785,99 TL bedelle davalı ... Otomotiv San. ve Tic. A.Ş.den satın aldığını, davalı ... Otomotiv Servis ve Ticaret A.Ş.nin aracın ithalatçısı olduğunu, 14/06/2011 tarihinde araçta motor arızası meydana geldiğini ve motorun bütünüyle bayiye ait serviste değiştirildiğini, 15/07/2013 tarihinde arıza gösterge panelindeki motor arıza lambasının yanması nedeni ile aracı yine davalı bayiye ait servise götürdüğünü, 29/04/2013 tarihinde yağ değişimi yapılmış olmasına rağmen aracın motorunda yağ eksiltme probleminin ortaya çıktığını ve serviste yağ takviyesi yapılması suretiyle tamamlandığını, 10/07/2013 tarihinde merkezi elektronik arızası nedeniyle aracı tekrar servise götürdüğünü, servisin araç motorunun önceki değişen motorda olduğu üzere piston ve sekmanlarında sorun olması nedeni ile yeniden değişmesi gerektiği bilgisini verdiğini, araçta ikinci kez motor değiştirilme ihtiyacının belirmesinin ve sık sık motor arızası vermesinin gizli ayıptan kaynaklandığını düşündüğünü, aracın halen serviste olduğunu, Bakırköy 9. Noterliğinin 18/07./013 tarihli ve 23917 yevmiye numaralı ihtarnamesi ile her iki davalıdan aracın yenisi ile değişimini yahut bedel iadesini talebine ve olumlu bir cevap alamadığını ileri sürerek; araçtaki gizli ayıp nedeni ile araç için ödemiş olduğu 56.785,99 TL"nin dava tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan tahsilini ve aracın iadesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılar, davanın zamanaşımına uğradığını savunarak reddini istemişlerdir.
Mahkemece; zamanaşımı süresinin dolduğundan bahisle davanın reddine yönelik olarak verilen hüküm, tarafların temyizi üzerine Yargıtay (kapatılan).13. Hukuk Dairesinin 19/06/2017 tarihli ve 2015/17970 E. 2017/7585 K. sayılı kararıyla; (... somut olayda; dava konusu aracın motorunun tamamen değiştirilmesine rağmen arızaların giderilmeyip devam ettiği iddia edildiğine göre, burada davalıların ağır kusurundan söz edileceği, bu nedenle de zamanaşımının işlemeyeceği anlaşıldığından, mahkemece esasa girilip hasıl olacak sonuca uygun karar verilmesi...) gerekçesiyle bozulmuştur.
Mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda; davacının motor arızası nedeniyle bir çok yetkili servise başvurduğu, davaya konu aracın onarımının yetkili servisler eliyle yürütülmesine rağmen arızanın giderilemediği, üretimden kaynaklı gizli ayıp mahiyetindeki arıza yönünden davalıların ağır kusurlu olduğu, davacının 6502 sayılı Kanun"un 11 inci maddesinde
düzenlenen seçimlik haklarından bedel iadesi talebinin yerinde bulunduğu, davacı vekilinin 14/09/2020 tarihli dilekçesi ile talep sonucunu ıslah ettiği ve ayıpsız misli ile değişim talebinde bulunduğu, ancak HMK"nın 177 ve devamı maddeleri gereğince ıslahın tahkikat aşaması bitinceye kadar yapılabileceği, kararın Yargıtay tarafından bozulmasından sonra talep sonucunun ıslah edilemeyeceği, aracın dava tarihinden itibaren davalı tarafa ait serviste beklediği, bu tarihten itibaren araçtan faydalanamayan davacı tarafın faiz talebinin yerinde olduğu, 6502 sayılı Kanun"un 11 inci maddesinin ikinci fıkrası uyarınca davalıların davacının seçimlik hakkının yerine getirilmesinden birlikte sorumlu olduğu gerekçesiyle; davanın kabulü ile 56.785,99 TL bedelin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte işleyecek davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine; davaya konu aracın her türlü borçtan ari olarak davalılara teslimine karar verilmiş; hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
1) Bilindiği üzere ıslah, taraflardan birinin usule ilişkin bir işlemini, bir defaya mahsus olmak üzere kısmen veya tamamen düzeltmesine olanak tanıyan ve karşı tarafın onayını gerektirmeyen bir yoldur. HMK"nın 176 ncı maddesinde ıslah; "Taraflardan her biri, yapmış olduğu usul işlemlerini kısmen veya tamamen ıslah edebilir." olarak tanımlanmıştır. HMK"nın 177 ve devamı maddeleri uyarınca ıslahın ancak tahkikatın sona ermesine kadar yapılabileceği, 04/02/1948 tarihli ve 1944/10 Esas 1948/3 Karar sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme kararına göre de; Yargıtayca hüküm bozulduktan sonra ıslahın yapılamayacağı kabul edilmiştir. Ancak 7251 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun 28/07/2020 tarihli ve 31199 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe girmiştir. Anılan Kanun"un 18 inci maddesi ile 6100 sayılı Kanunun 177 nci maddesine (birinci fıkrasından sonra gelmek üzere) eklenen ikinci fıkrayla;
“Yargıtayın bozma kararından veya bölge adliye mahkemesinin kaldırma kararından sonra dosya ilk derece mahkemesine gönderildiğinde, ilk derece mahkemesinin tahkikata ilişkin bir işlem yapması hâlinde tahkikat sona erinceye kadar da ıslah yapılabilir. Ancak bozma kararına uymakla ortaya çıkan hukuki durum ortadan kaldırılamaz.” hükmü getirilerek, Yargıtayın bozma kararından sonra ıslah yapılabileceği açıkça hüküm altına alınmıştır.
Somut olayda; bozma sonrasında mahkemece araç üzerinde 17/01/2019 tarihinde üçlü bilirkişi heyeti ile keşif yapılıp rapor alınmış, davacı vekili alınan rapor sonrasında sunduğu 14/09/2020 tarihli ıslah dilekçesi ile bedel iadesi talebini aracın ayıpsız misli ile değişimi talebi olarak değiştirdiğini bildirmiştir.
Hal böyle olunca, mahkemece; yukarıda açıklanan kanun hükümleri dikkate alınarak, davanın ıslah edilmiş hali ile incelenmesi gerekirken, davacı vekilinin ıslah talebi ile ilgili olarak yazılı şekilde değerlendirme yapılması, usul ve kanuna aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.
2) Bozma nedenine göre; davacı tarafın diğer, davalıların ise tüm temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle hükmün HUMK"nın 428 inci maddesi uyarınca davacı yararına BOZULMASINA, ikinci bentte açıklanan nedenlerle davacı tarafın diğer, davalıların ise tüm temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, harçtan muaf olmasına rağmen peşin alınan temyiz harçlarının istek halinde davacıya, peşin alınan diğer temyiz harçlarının ise istek halinde temyiz eden davalılara iadesine, 6100 sayılı HMK"nın Geçici Madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK"nın 440 ıncı maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 08/11/2021 tahinde oy birliği ile karar verildi.