Taraflar arasında görülen davada;Davacılar, davalı H...2439 parseldeki payını miras bırakanlarına satış suretiyle temlik ettiğini, pay temlikinin sicile yansıtılmayıp, anılan payın halen davalı üzerinde göründüğünü ileri sürüp, davalı adına kaydın iptali ile adlarına tescilini  istemişlerdir.
Davalı H..., çekişmeli payı sattığını, davayı kabul ettiğini beyan etmiş, diğer davalı ise, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davalının çekişmeli taşınmazda payının bulunmadığı, davalı adına mevcut olmayan tapu kaydının da iptalinin söz konusu olamayacağı gerekçeleri ile davanın reddine karar  verilmiştir.
Karar, davacılar tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü.
                                         -KARAR-
Dava, tapu iptal ve tescil isteğine ilişkindir.Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir.
Dosya içeriğinden, toplanan delillerden; dava konusu 2439 parsel sayılı taşınmazda bulunan davalı H....U.. payının 1.10.1997 tarihinde, davacıların murisi H..satıldığı getirtilen kayıt örneklerinden anlaşılmaktadır.
Dava, davalı tarafından kabul edilmiştir. Bilindiği gibi, kabul kesin bir hükmün hukuki sonuçlarını doğurmaktadır. (HUMK. md.95) Ne varki, mahkemece davalının kabul beyanı gözardı edilerek davanın reddine karar  verilmesinin yasal bir dayanağının bulunduğu söylenemez.
Bu durumda, mahkemece yapılacak iş;  pay devri yapılan 2439 parselin ifraz sonucu oluşan parsele ve parsellere yansıyan H..U..  tarafından Hafize"ye satılan pay belirlenecek, bu payla sınırlı olmak üzere, kabul beyanı da gözönüne alınarak davanın kabulüne karar verilmesinden ibarettir. Ancak, bu husus gözardı edilerek yazılı olduğu üzere  hüküm kurulmuş olması doğru değildir. Davacıların, bu yöne değinen temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile hükmün açıklanan nedenlerden ötürü HUMK."nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine,  6.3.2008 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.