Abaküs Yazılım
1. Hukuk Dairesi
Esas No: 2008/1065
Karar No: 2008/3110
Karar Tarihi: 12.3.2008

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2008/1065 Esas 2008/3110 Karar Sayılı İlamı

1. Hukuk Dairesi         2008/1065 E.  ,  2008/3110 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : ADALAR ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
    TARİHİ : 02/05/2007
    NUMARASI : 2005/115-2007/56

    Taraflar arasında görülen davada;Davacı, maliki bulunduğu 16 parsel sayılı taşınmazın bahçesine ve zilyedi olduğu müştemilata davalının müdahale ettiğini ileri sürerek haksız elatmanın önlenmesi ve ecrimisil istemiştir.
    Davalı, kullandığı yerin kendisine ait olduğunu, davacı ile ilgisi bulunmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, çekişmeli alanın Kıyı Kanunu kapsamında kalıp herkesin kullanımına açık bulunduğu üzerindeki gecekondunun da 775 Sayılı Kanun çerçevesinde değerlendirilebileceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
    Karar, davacı  tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi ... raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü. 
                                            -KARAR-
      Dava, mülkiyet hakkına ve zilyetliğe dayalı el atmanın önlenmesi ve ecrimisil isteklerine ilişkindir.
    Getirtilen çap kaydı ve dava dilekçesi içeriğinden, davacının 16 sayılı parselin maliki bulunduğu ve gerek taşınmazına gerekse zilyetliği altındaki taşınmazın bitişik bölüme davalının müdahale ettiğini ileri sürerek eldeki davayı açtığı görülmektedir.
    Mahkemece, çekişmeli yerin denizden doldurulmak suretiyle elde edilen ve kıyı-kenar çizgisi içerisinde kalan Devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden olduğundan bahisle davanın reddine karar verilmiştir.
    Gerçekten de, Devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerde özel mülkiyete ve zilyetliğe değer verilemeyeceğine göre, davalının kullandığı kısmın davacının çapı kapsamı dışında ve Devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerde kalması halinde davacının davasının reddi gerekeceği kuşkusuzdur.
    Ne var ki, keşifteki uygulamanın yukarıda belirtilen durumu açıklığa kavuşturduğunu ve hükme yeterli bulunduğunu söyleyebilme olanağı yoktur.
    Bilindiği üzere, çaplı taşınmaza el atmanın önlenmesi davalarında öncelikle çap kaydının ya da kayıtlarının  getirtilerek tarafların tüm delilleri toplanılmalı, dosya keşfe hazır hale geldikten sonra yapılacak uygulamada çekişmeli yer ile yanların ellerinde bulunan kısımların sınırları tarafların ortak beyanlarına göre açıklığa kavuşturulmalı, gerektiğinde bu yön taşınmaz başında dinlenecek yerel bilirkişi ve tanık sözleri ile  kuşkuya yer bırakmayacak biçimde saptanmalıdır. Daha sonra belirlenen bu durum göz önünde tutularak  hazır bulundurulan kadastro fen memuru veya mühendisi sıfat ve yeteneğini taşıyan uzman bilirkişi veya bilirkişilere kadastro sırasında konan nirengi noktalarından, bunlar yoksa hem paftada hem arazide mevcut sabit noktalardan yararlanılarak takometrik aletlerle kadastral yöntemlere uygun biçimde ölçüm yaptırılmalı; bilirkişilerden uygulamayı yansıtan,   infazı sağlamaya yeterli ve özellikle davacı tarafın taşınmazına bir tecavüzün bulunup bulunmadığını varsa miktarını açıkça gösteren kroki ve rapor alınmalıdır.
    Somut olayda, davalının kullanımındaki ve davacının çapı dışındaki taşınmazın Devletin hüküm ve tasarrufundaki yerlerden olduğu açık ise de, bu kullanımın davacıya ait 16 sayılı parsele taşıp taşmadığı veya anılan taşınmazın bir kısmını kapsayıp kapsamadığı yönünden yeterli bir ölçüm yapılmamış ve sonucu krokiye yansıtılmamıştır.
    Hal böyle olunca, uzman bilirkişiler aracılığı ile yerinde yeniden keşif yapmak suretiyle yukarıda açıklanan hususların açıklığa kavuşturulması, keşfi izlemeye yarayan kroki düzenlettirilmesi ve sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, yetersiz uygulama sonucu yazılı olduğu üzere hüküm kurulması isabetsizdir. Davacının bu yöne değinen temyiz itirazı yerindedir. Kabulüyle, hükmün HUMK.’nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine,  12.3.2008 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

     

     


     



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi