Abaküs Yazılım
9. Hukuk Dairesi
Esas No: 2008/21748
Karar No: 2010/9441

Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2008/21748 Esas 2010/9441 Karar Sayılı İlamı

9. Hukuk Dairesi         2008/21748 E.  ,  2010/9441 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :İş Mahkemesi

    DAVA :Davacı, kıdem tazminatı, fazla çalışma, genel tatil, hafta tatili ücreti
    alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
    Yerel mahkeme, isteğin reddine karar vermiştir.
    Hüküm süresi içinde davacı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
    Y A R G I T A Y K A R A R I
    Davacı vekili, davacının davalı işyerinde çalıştığı süre boyunca fazla çalışma yaptığını ancak fazla çalışma, hafta tatili, ulusal bayram genel tatil ücretlerinin ödenmediğini, ayrıca bu fazla çalışmalarının kayıtlara intikal ettirilmemesi nedeniyle sigortaya bildirimlerinin eksik tahakkuk ettirildiğini, tüm ısrarlı taleplerine rağmen bu durumun devam etmesi nedeniyle iş sözleşmesini İzmir 14.Noterliğinden 06.02.2007 tarihinde gönderdiği ihtarname ile 4857 sayılı Yasanın 24/II-e maddesi gereğince 07.02.2007 tarihinden itibaren tek taraflı olarak feshettiğini belirterek, kıdem ve ihbar tazminatı, fazla çalışma ücreti, ulusal bayram genel tatil ücreti ve hafta tatili ücreti alacaklarının hüküm altına alınmasını talep etmiştir.
    Davalı vekili, müvekkili şirkette uygulanan ve davacı tarafından da kabul edilerek imzalanan personel yönetmeliğine göre fazla çalışma ve tatil günleri çalışma yapılabilmesi için işçiye yöneticisi tarafından imzalı izin belgesi verilmesi gerektiğini, şirketin yöneticileri tarafından davacıya verilmiş bir izin belgesi bulunmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, “Davacı bu iddiasını kanıtlamak için dosyaya değişik tarihlere ilişkin yemek fişlerini sunmuştur. Bu fişlerden fazla çalışma yapılıp, yapılmadığı, yapılmış ise ne kadar yapıldığının tespiti mümkün değildir. İddiasını kanıtlamak davacının dinlettiği tek tanık... beyanında; davacı ile davalı işyerinde aynı bölümde çalıştıklarını, haftanın 4 - 5 günü fazla mesaiye kaldıklarını, ancak ücretlerinin ödenmediğini, bu nedenle davacı ile birlikte iş akitlerini kendilerinin feshettiğini, kendisinin de davalı aleyhine açtığı davası bulunduğunu beyan etmiştir.Dolayısıyla tanık..."nun davacıyla menfaat birliği, davalıyla husumet halinde olduğu anlaşılmıştır. Bu nedenle tanığın ifadesinin samimi olmayacağı kanaatına varılmıştır.
    Dinlenen davalı tanıkları da ortak anlatımlarında; işyerinde tatil günleri çalışılmadığını, haftanın 5 günü 08:30- 18:00 saatleri arasında 1,5 saat ara dinlenmesinin mahsubu ile 40 saat, cumartesi günleri ise 08:30 - 14:00 saatleri arasında yine 1,5 saat ara dinlenmesinin mahsubu ile 4 saat çalışıldığı şeklinde ifade vermişlerdir. Davalı tanıklarının bu anlatımlarından, haftalık 45 saati aşan bir fazla çalışma tespit olunamamıştır.
    Dosyadaki delillerden sonuç itibariyle, davacının fazla çalışma iddiasını, genel tatil çalışması ile hafta tatili çalışmasını ispatlayamadığı kanaatına varılmıştır. Bu nedenle de, davacının feshi haklı nedene dayanmadığından, kıdem tazminatı alacağı da doğmamaktadır.” Gerekçesiyle davacının davasının reddine karar verilmiştir.
    Hüküm, davacı vekilince temyiz edilmiştir.
    Somut olayda ;
    Mahkemece, yazılı gerekçe ile davanın reddine karar verilmişse de, dosya içinde mevcut fazla çalışma yapan personelin yemek bedeli olduğunu belirtir ödeme isteği başlıklı belge ve bu belge içeriğine yönelik olarak emsal dava dosyasında bilgisine başvurulduğu anlaşılan davalı tanığı ...’un, çalışanların prim almak için bu şekilde izin almadan çalışma yaptıklarına ilişkin beyanı göz önüne alındığında, davacının davalı işyerinde fazla çalışma yaptığı anlaşılmaktadır.
    Bu durumda mahkemece davacı tarafından yapılan işin niteliği itibari ile davalı işyerinde keşif yapılarak fazla çalışma ücretinin tespiti ile kıdem tazminatı ile fazla çalışma ücreti taleplerinin hüküm altına alınmasına karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde red hükmü kurulması hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
    SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 5.4.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.





    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi