Abaküs Yazılım
1. Hukuk Dairesi
Esas No: 2008/200
Karar No: 2008/3382
Karar Tarihi: 17.3.2008

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2008/200 Esas 2008/3382 Karar Sayılı İlamı

Özet: (Bu özet Yapay Zeka tarafından yazılmıştır. Hukuki olarak geçerliliği yoktur.)


Davacı, miras bırakanın mal kaçırmak amacıyla satış yoluyla davalıya temlik ettiği taşınmazın muvazaa nedeniyle tapu kaydının iptali ile adına tescilini istemiştir. Mahkeme, muvazaa iddialarının yeterince delillendirilemediği gerekçesiyle davanın reddine karar vermiştir. Ancak temyiz sonucu yapılan incelemede, mahkemenin yanılgılı değerlendirme ve noksan soruşturma yaparak hüküm tesisi isabetsiz olduğu belirtilmiştir. Miras muvazaası türü olan muvazaada görünürdeki sözleşme tarafların gerçek iradelerine uymadığından ve şekil koşullarından yoksun bulunduğundan, saklı pay sahibi olsun veya olmasın miras hakkı çiğnenen tüm mirasçılar dava açarak resmi sözleşmenin muvazaa nedeniyle geçersizliğinin tesbitini ve buna dayanılarak oluşturulan tapu kaydının iptalini isteyebilirler. İlgili kanun maddeleri: Medeni Kanunun 706, Borçlar Kanunun 213 ve Tapu Kanunun 26. maddeleri.
1. Hukuk Dairesi         2008/200 E.  ,  2008/3382 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : ESKİŞEHİR 3. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
    TARİHİ : 19/06/2007
    NUMARASI : 2005/431-2007/224

    Taraflar arasında görülen davada;Davacı,miras bırakanın mal kaçırmak amacıyla 5165 ada 5 parsel sayılı taşınmazı satış yoluyla davalıya temlik ettiğini,satışın gerçek olmadığını ileri sürüp muvazaa nedeniyle tapu kaydının iptali ile miras payı oranında adına tesciline karar verilmesini istemiştir.
    Davalı,dava konusu taşınmazı dava dışı üçüncü kişiden bedelinin ödeyerek satın aldığını,iddiaların doğru bulunmadığını belirtip davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece,çekişme konusu taşınmazın önce dava dışı N..’a,ondan davacıya satış yoluyla temlik olunduğu,davacının ara malik hakkında muvazaa iddiasında bulunmadığından illiyet bağının koptuğu,muvazaa iddiasının yeterince delillendirilemediği,davanın husumet yokluğundan reddi gerektiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
    Karar,davacı tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla tetkik hakimi E.. S..’ın raporu okundu. Düşüncesi alındı. Dosya incelendi. Gereği görüşülüp, düşünüldü. Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.
    Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir.
    Dosya içeriğinden, toplanan delillerden; miras bırakanın çekişme konusu 5 parsel sayılı taşınmazı 3.5.2001 tarihli akitle N...G.. onunda 27.8.2001 tarihli akitle satış yoluyla davalı Arife"ye temlik ettiği anlaşılmaktadır.
    Davacı, miras bırakan yaptığı temlikin mirasçıdan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğunu ileri sürerek eldeki davayı açmıştır.
    Uygulamada ve öğretide "muris muvazaası" olarak tanımlanan muvazaa,niteliği itibariyle nisbi (mevsuf-vasıflı) muvazaa türü dür. Söz konusu Muvazaada miras bırakan gerçekten sözleşme yapmak ve tapulu taşınmazını devretmek istemektedir. Ancak mirasçısını miras hakkından yoksun bırakmak için esas amacını gizleyerek, gerçekte bağışlamak istediği tapulu taşınmazını, tapuda yaptığı resmi sözleşmede iradesini satış veya ölünceye kadar bakma sözleşmesi doğrultusunda açıklamak suretiyle devretmektedir.
    Bu durumda yerleşmiş Yargıtay İçtihatlarında ve l-4-1974 tarih 1/2 sayılı İnançları Birleştirme Kararında açıklandığı üzere görünürdeki sözleşme tarafların gerçek iradelerine uymadığından, gizli bağış sözleşmeside Medeni Kanunun 706, Borçlar Kanunun 213 ve Tapu Kanunun 26. maddelerinde öngörülen şekil koşullarından yoksun bulunduğundan, saklı pay sahibi olsun veya olmasın miras hakkı çiğnenen tüm mirasçılar dava açarak resmi sözleşmenin muvazaa nedeni ile geçersizliğinin tesbitini ve buna dayanılarak oluşturulan tapu kaydının iptalini isteyebilirler.
    Hemen belirtmek gerekir ki bu tür uyuşmazlıkların sağlıklı, adil ve doğru bir çözüme ulaştırılabilmesi, davalıya yapılan temlikin gerçek yönünün diğer bir söyleyişle miras bırakanın asıl irade ve amacının duraksamaya yer bırakmayacak biçimde ortaya çıkarılmasına bağlıdır. Bir iç sorun olan ve gizlenen gerçek irade ve amacın tespiti ve aydınlığa kavuşturulması genellikle zor olduğundan bu yöndeki delillerin eksiksiz toplanılması yanında birlikte ve doğru şekilde değerlendirilmeside büyük önem taşınmaktadır.
    Öte yandan miras bırakanın sağlığında mal varlığının tamamını veya bir kısmını,mirasçıları arasında hoş görü ile karşılanabilecek makul ölçüler içerisinde paylaştırmışsa mirasçısından mal kaçırma iradesinden söz etme olanağı yoktur. O halde miras bırakanın denkleştirme yapıp yapmadığı üzerinde durulması, miras bırakandan tüm mirasçılarına intikal eden, taşınır, taşınmaz ve hakların araştırılması,tapu kayıtları ve varsa öteki delil ve belgelerin mercilerinden getirtilmesi, her bir mirasçıya geçirilen malların ve hakların nitelikleri ve değerleri hakkında uzman bilirkişiden rapor alınarak paylaştırmanın mı ? yoksa mal kaçırma amacın mı ? üstün tutulduğunun aydınlığa kavuşturulması zorunludur.
    Somut olaya gelince; davacı ara malik kullanmak suretiyle davalıyayapılan temliki işlemin muvazaalı olduğunu ileri sürdüğüne göre, bu iddia miras bırakanın ilk el N...yaptığı temlikinde muvazaalı olduğunu içermektedir.Başka bir anlatımla N...yapılan devir işleminin de mirastçan mal kaçırma amacı taşıdığı ileri sürülmektedir.
    Bu durumda, olaylar zincirinin bir bütün olarak ele alınıp yukarıdaki ilkelerle birlikte toplanacak tüm deliller gözetilmek ve değerlendirilmek suretiyle varılacak sonuç çerçevesinde bir hüküm kurulması gerekirken yanılgılı değerlendirme ve noksan soruşturma ile yetinilerek yazılı olduğu üzere hüküm tesisi isabetsizdir.Davacının temyiz itirazları yerindedir.Kabulü ile hükmün açıklanan nedenlerle HUMK."nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 17.3.2008 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

     

     

     



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi