20. Hukuk Dairesi 2015/72 E. , 2015/4834 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ... vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı ... vekili, 05/09/2011 havale tarihli dava dilekçesinde özetle; ... ilçesi, ... köyünde 3402 sayılı Kanunun Ek 4 maddesi hükümlerine göre yapılan kullanım kadastro çalışmalarının 05/08/2011-03/09/2011 tarihleri arasında askıya çıkarıldığını, müvekkili idarenin yapmış olduğu inceleme neticesinde ... köyü, Kaynarca mevkiinde kain 136 ada 52 parsel sayılı taşınmazın ... adına Devlet Ormanı vasfı ile tescili gerekli iken 56, 57, 58, 59, 60, 61, 62, 63, 64, 65, 66, 67, 68, 69 ve 85 numaralı parsellere bölünerek 2/B vasfı ile tespit gördüğünü ve diğer davalı gerçek kişilerin beyanlar hanesinde kullanıcı sıfatı ile gösterildiğini, dava konusu taşınmazın ... nolu poligon olarak 1744 sayılı Kanun uygulamaları neticesinde orman sınırları dışına çıkarıldığını, askı süresi sırasında bu parsele ilişkin müvekkili idare tarafından idari yargıda iptal davası açıldığını, ... İdare Mahkemesinin 25/01/1984 tarih ve 1982/276 Esas - 1984/39 Karar sayılı ilâmı ile orman sınırları dışına çıkarma işleminin iptaline karar verildiği ve bu kararın Danıştay 8. Dairesinin 28/05/1985 tarih ve 1984/614 Esas - 1985/548 Karar sayılı ilâmı ile onanarak kesinleştiğini, bu taşınmazın tapu siciline Devlet Ormanı vasfı ile tescil ettirildiğini, bu sebeplerle ... ilçesi, ... köyü 136 ada 56, 57, 58, 59, 60, 61, 62, 63, 64, 65, 66, 67, 68, 69 ve 85 numaralı parsellerin tespitlerinin iptali ile anılan taşınmazların bir bütün olarak orman vasfı ile ... adına tapu siciline kayıt ve tescili ile beyanlar hanesinde bulunan davalılara ait şerhlerin kaldırılmasına karar verilmesini dava etmiştir.
Mahkemece, davacı ... Yönetiminin askı ilân süresinden sonra dava açtığı, kaldı ki, dava süresinde açılsa dahi ...nin talebi gözönüne alındığında 136 ada 52 parselin 2007 yılındaki kadastro sırasında tesbit görüp kesinleştiği gözönünde bulundurularak 3402 sayılı Kanunun 11 ve 26. maddeleri gereğince görevsizlik kararı verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, kullanım kadastrosu tutanaklarının iptali istemine ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde orman kadastrosu 1943 yılında yapılmış ve kesinleşmiştir. 1979 yılında aplikasyon çalışması ve 1744 sayılı Kanun ile değişik 6831 sayılı Kanunun 2. maddesi uygulaması yapılmıştır. 1990 yılında 2896 sayılı Kanun ile değişik 2/B madde uygulaması ve aplikasyon yapılmıştır.
Kadastro mahkemesinin genel olarak görevi, 3402 sayılı Kanunun 25. maddesinde; zaman bakımından görev ve yetkisi ise, aynı Kanunun 26. maddesinde düzenlenmiştir. Bu düzenlemelere göre kadastro mahkemeleri, dava konusu taşınmaz hakkında tutanak düzenlenmesi halinde ve askı ilân tarihleri içinde açılacak davalarda görevlidir. Hal böyle olunca; 3402 sayılı Kanunun Ek 4 maddesi uyarınca yapılan tesbitlere karşı askı ilân süresi içinde dava açılması halinde kadastro mahkemesi görevli olacaktır.
Mahkemece her ne kadar, davanın askı ilân süresi geçtikten sonra açıldığı belirtilmiş ise de yörede 3402 sayılı Kadastro Kanununun Ek 4. maddesi gereğince yapılan kullanım kadastrosu 05/08/2011 ilâ 03/09/2011 tarihleri arasında ilân edilmiş ise de askı ilânının son günü cumartesi gününe denk geldiğinden ilk iş günü olan 05/09/2011 tarihi ilânın son günü olarak kabul edilmelidir. Davacı ... de davasını 05/09/2011 tarihinde açtığından mahkemenin davanın askı ilân süresi içinde açılmadığına yönelik gerekçesi yerinde değildir. Hakkında kadastro tutanağı düzenlenen taşınmazlarla ilgili askı ilân süresi içinde açılacak davalara bakma görevi kadastro mahkemesine aittir. Mahkemece işin esası hakkında karar verilmesi gerekirken mahkemenin görevsizliği yönünde hüküm kurulmuş olması usûl ve kanuna aykırıdır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davacı ... temyiz itirazlarının kabulü ile usûl ve kanuna uygun olmayan hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 27/05/2015 günü oy birliğiyle karar verildi.