3. Hukuk Dairesi 2021/7102 E. , 2021/11004 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki tazminat davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen kararın, süresi içinde taraflarca temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı, davalı ... şirketinden 2010 model ... marka aracı 30/03/2010 tarihinde satın aldığını, araca 100.000 km kadar garanti verilerek satış yapıldığını, satın aldıktan sonra rutin bakımlarını da yetkili servise yaptırdığını, 16/03/2013 tarihinde aracın arızalanması nedeniyle yetkili servise başvurduğunu, araçta oluşan hasarın garanti kapsamında olmadığının söylendiğini, davalılardan satıcı ve servis olan ... tarafından araçta hangi parçaların değişeceğine ilişkin döküm yapılarak fiyat bildirildiğini, kendisinden 13.224,01 TL alındığını, aracın tamir için 24 gün serviste kaldığını ve bu süre içinde kendisine araç tahsis edilmediğini, araç kiralaması nedeniyle kira bedeli olarak toplam 3.147,00 TL ödediğini, aracın motoruna proje çizdirip 350,00 TL ödediğini, araçta meydana gelen hasar nedeniyle en az 5.000,00 TL değer kaybının oluştuğunu ileri sürerek 13.224,01 TL nin, 3.147,00 TL araç kiralama bedelinin, tespit dosyasında yapılan 438,85 TL yargılama giderinin, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 1.000,00 TL araçta meydana gelen değer azalmasının, aracın motoruna çizdirilen proje ile bunların resmileştirilmesinden doğacak harcamaların şimdilik 350,00 TL’sinin toplamı olan 18.159,86 TL’nin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini istemiş; 16/05/2014 tarihli ıslah dilekçesiyle talebini 20.859,86 TL olarak ıslah etmiştir.
Davalılar, ayrı ayrı davanın reddini dilemişlerdir.
Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile, 20.421,01 TL alacağın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine, dair verilen karar Yargıtay (kapatılan) 13. Hukuk Dairesi’nin 30/03/2016 tarih ve 2015/4442 Esas ve 2016/9069 Karar sayılı ilamıyla yetersiz rapora dayalı olarak hüküm tesis edilmesi gerekçesiyle bozulmuş, bozmaya uyularak mahkemece davanın kısmen kabulü ile, 16.721,01 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemlerin reddine, karar verilmiş, hüküm, taraflarca temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, bozmaya uyularak karar verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı ve davalıların aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2-Davalıların araç kiralama bedeli yönünden temyiz itirazları bakımından;
Davacı, davalı şirketten satın aldığı davaya konu araçta meydana gelen arıza nedeniyle oluşan hasarın garanti kapsamında bedelsiz tamir edilmediğini ileri sürerek, ödediği bedelin, araçta değer kaybının ve araç kiralama bedelinin tahsili için eldeki davayı açmış, davalılar davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, dava konusu araç üzerinde yapılan inceleme sonucu hazırlanan bilirkişi raporu benimsenmek suretiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Taraflar arasında görülen davada, davacı diğer talepleri yanında ayıplı araçtan yararlanamadığı süreler için kiraladığı araçlar nedeniyle ödemek zorunlu kaldığı araç kiralama ücretleri yönünden de talepte bulunmuş, mahkemeye de araç kiralamaya ilişkin fatura sunmuştur. Araç kiralama faturalarının incelenmesinde 30/03/2013 tarihli ve 08/04/2013 tarihli iki fatura toplamının 3.147,00 TL olduğu anlaşılmaktadır. Dosya içerisinde yer alan 23/11/2017 tarihli bilirkişi raporunda, davacı tarafça benzer bir aracın kiralanması halinde 1.650,00 TL araç kiralama bedelinin makul olacağı belirlendiğinden, davacının araçtan yararlanılamadığı, aracın serviste kaldığı gün kadar hak ve nesafet ölçüleri gözetilerek adil aracın kiralama bedeli belirlenmek suretiyle taraf ve Yargıtay denetimine uygun ek bilirkişi raporu alındıktan sonra hüküm tesisi gerekirken, aksine düşüncelerle davacının sunduğu faturalara göre bu talebinin tümden kabul edilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
3-Davacının davalılar lehine ayrı ayrı vekalet ücretine hükmedilmesi yönünden temyiz itirazları bakımından;
Karar tarihinde yürürlükte olan 2018 tarihli Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin “Avukatlık ücretinin aidiyeti, sınırları ve ortak veya değişik sebeple davanın reddinde davalıların avukatlık ücreti” başlıklı 3. maddesinin 2. fıkrasında yer alan ‘Müteselsil sorumluluk da dahil olmak üzere, birden fazla davalı aleyhine açılan davanın reddinde, ret sebebi ortak olan davalılar vekili lehine tek, ret sebebi ayrı olan davalılar vekili lehine ise her ret sebebi için ayrı ayrı avukatlık ücretine hükmolunur.’ düzenlemesine göre davalılar yararına tek vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken aynı sebeple reddedilen dava bakımından davalılar yararına ayrı ayrı vekalet ücretine hükmedilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle davacının ve davalıların sair temyiz itirazlarının reddine, ikinci bentte açıklanan nedenlerle temyiz olunan kararın temyiz eden davalılar yararına BOZULMASINA, üçüncü bentte açıklanan nedenlerle temyiz olunan kararın davacı yararına BOZULMASINA, 249,66"ar TL peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edenlere iadesine, 6100 sayılı HMK"nın geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK"nın 440. maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 08/11/2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.