Abaküs Yazılım
20. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/9575
Karar No: 2015/4852
Karar Tarihi: 28.05.2015

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2014/9575 Esas 2015/4852 Karar Sayılı İlamı

20. Hukuk Dairesi         2014/9575 E.  ,  2015/4852 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi

    Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

    K A R A R

    Kadastro sırasında ... köyü, ...mevkii, 300 ada 38 ve 99 parsel sayılı sırasıyla 2265,72 m2 ve 2817,81 m2 yüzölçümündeki taşınmazlar, tarla niteliğiyle atalarından intikal ile ... zilyetliğinde olduğu, ancak 1. derece doğal sit alanı içinde kaldıklarından söz edilerek 2863 sayılı Kanunun 11. ve 3402 sayılı Kanunun 18. maddeleri gereğince adına tesbit edilmiş; davacı ..., taşınmazların kendisine ait olduğu, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği oluyla taşınmaz edinme koşullarının oluştuğu iddiasıyla, tesbitin iptali ve adına tapuya tescilini istemiş; mahkemenin, davanın kabulüne; çekişmeli 300 ada 38 ve 99 sayılı parsellerin tesbitinin iptaline ve davacı ... adına tapuya tesciline ilişkin 30.06.2008 gün ve 2008/161 - 488 sayılı kararı, davalı ...nin temyizi üzerine, Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 07.07.2010 gün ve 2010/6756 - 9801 sayılı kararı ile bozulmuştur.
    Hükmüne uyulan bozma ilâmında özetle; "Çekişmeli parsellerin orman sayılan yerlerden ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği yoluyla edinilecek yerlerden olup olmadığı, davacı yararına bu koşulların oluşup oluşmadığı yönünde yapılan araştırmanın yetersiz olduğu, bu nedenle tesbit tutanağının düzenlendiği tarihten 15 - 20 yıl önce çekilmiş stereoskopik hava fotoğrafları ve bu fotoğraflara dayanılarak üretilmiş orijinal renkli memleket haritalarında orman sayılan yerlerden olup olmadığı, 4999 sayılı Kanun ile değişik 6831 sayılı Kanunun 7 ve devamı maddeleri gereğince orman olarak sınırlandırılıp sınırlandırılamayacağı, imar ve ihya ile zilyetliğin hangi tarihte başlayıp tamamlandığının belirlenmesi" gereğine değinilmiştir.
    Mahkemece bozmaya uyularak yapılan araştırma sonunda bu kez davanın reddine, ... köyü, 300 ada 38 ve 99 sayılı parsellerin orman niteliğiyle adına tapuya tesciline karar verilmiş, hüküm davacı gerçek kişi ve davalı tarafından temyiz edilmekle, Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 13/11/2012 gün ve 10967 - 12637 sayılı kararı ile bozulmuştur.
    Hükmüne uyulan bozma ilâmında özetle; "1) İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye göre eski ve yeni tarihli memleket haritasının uygulanmasına dayalı araştırma inceleme ve keşif sonucu düzenlenen uzman bilirkişi raporuyla çekişmeli parsellerin 1996 yılı memleket haritasında yeşil renkli makilik olarak görüldüğü belirlenip, resmî belge karşısında yerel bilirkişi ve tanıkların soyut ifadelerine değer verilemeyeceği, memleket haritasının düzenlendiği 1996 yılından sonra temizlendiği ve makilikten açılarak tarım alanı haline getirildiği kabul edilse dahi, bu tarihten kadastro tesbit tarihine kadar 20 yıllık zilyetlikle edinme zamanaşımı süresinin dolmadığı gözetilerek, ... "nın davasının reddine karar verilmesinde isabetsizlik yoktur.

    2) Her ne kadar mahkemece çekişmeli parselin yüksek eğimli etrafı orman ile çevrili makilik ve 6831 sayılı Kanunun 1/J maddesi gereğince orman sayılan yerlerden olduğu gerekçesiyle orman niteliğiyle adına tapuya tesciline karar verilmişse de, çekişmeli parselin sit alanı içinde kaldığından söz edilerek adına tesbitine karşı, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak davacı gerçek kişinin dava açtığı, parselin orman sayılan yerlerden olduğu iddiasıyla ve orman alanı olarak tescili istemiyle ... ve tarafından bir dava açılmadığı gibi, bu savla davaya katılım da bulunmadığı, tarafından davanın reddi ve taşınmazın tesbit gibi tesciline karar verilmesinin istendiği, 1086 sayılı Hukuk Usûlü Muhakemeleri Kanununun 74. maddesi ve 1086 sayılı Kanunun yerine yürürlüğe giren 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 26. maddesi gereğince, hâkimin dava ile bağlı olduğu, ondan başkasına ve başka bir şeye karar veremeyeceği gözetilerek, gerçek kişinin davasının reddine ve çekişmeli parselin tesbit gibi tesciline karar verilmesi gerekirken, orman olarak tesciline karar verilmesi usûl ve kanuna aykırıdır." denilmiştir.
    Mahkemece bozma kararına uyulduktan sonra, davanın reddine, taşınmazların adına tesciline, 1. derece doğal sit alanında kaldıklarının tapunun beyanlar hanesinde gösterilmesine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, kadastro tesbitine itiraza ilişkindir.
    Çekişmeli taşınmazların bulunduğu yerde orman kadastrosu, 1966 yılında seri bazında yapılıp 11.10.1968 tarihinde ilân edilerek 11.01.1969 tarihinde kesinleşmiş, daha sonra yörede 1981 yılında sınırlandırması yapılan ormanların aplikasyonu ve 6831 sayılı Kanunun, 1744 sayılı Kanun ile değişik 2. madde uygulaması yapılıp 13.05.1982 tarihinde ilân edilerek itirazsız yerlerde 13.05.1983, itirazlı yerlerde orman kadastro komisyonunca yapılan inceleme ve verilen kararın 30.07.1982 tarihinde ilânından sonra 30.07.1983 tarihinde kesinleşmiş, 1991 yılında yapılan aplikasyon ve 6831 sayılı Kanunun 3302 sayılı Kanun ile değişik 2/B madde uygulaması ise yine dava tarihinden önce kesinleşmiştir.
    Dosya kapsamına ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince işlem yapılarak hüküm kurulmuş olduğuna göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, usûl ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine 28/05/2015 gününde oy birliği ile karar verildi.











    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi