Abaküs Yazılım
3. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/2183
Karar No: 2017/11659
Karar Tarihi: 11.09.2017

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2017/2183 Esas 2017/11659 Karar Sayılı İlamı

3. Hukuk Dairesi         2017/2183 E.  ,  2017/11659 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ

    Taraflar arasındaki tazminat davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Davacı, davalı ... ile dava konusu taşınmaz ve üzerindeki sera alanının beş yıllığına kiralanması hususunda 18.01.2012 tarihli encümen kararı gereğince anlaşıldığını, uzun süreli kira ilişkisine güvenerek seracılık faaliyetlerini yürütebilmek için gerekli yapıları inşa ettiğini, kira ilişkisi devam ederken ... Milli Emlak Müdürlüğü"nce söz konusu kiralama işleminde davalı ..."nın yetkisiz olduğunu belirterek tahliyesi yönünde 19.07.2013 tarihli yazı ile bildirim yapıldığını, icra kanalıyla tahliye ve yıkım tehdidi karşısında kira konusu taşınmazı terk etmek zorunda kaldığını ve ... 1.Asliye Hukuk Mahkemesi"nin 2013/102 D.iş esas sayılı dosyası ile delil tespiti yaptığını, davalının kiralama sözleşmesinden doğan borçlarını yerine getirmemesi nedeniyle, kira sözleşmesi süresince elde edeceği kârdan mahrum kalarak zarar gördüğünü belirterek uğradığı zararın şimdilik 10.000,00 TL sinin avans faizi ile birlikte davalıdan tahsilini istemiştir.
    Davalı, davacı ile aralarında kira ilişkisi bulunmadığını, dava konusu yerin davalıya tahsis edildiğini, kullanım ve tasarruf yetkisinin olduğunu, 3. kişi idarenin ihtarları ile tahliyenin gerçekleşmesinde kusurun davacıda olduğunu belirterek davanın reddini dilemiştir.
    Mahkemece, faydalı ve zorunlu masraflar yönünden kiracı tarafından yapılan ve kiraya verenin uhdesinde bırakılan imalatlar yönünden yapılmış ve kargir yapı ve örgü çit imalatının toplam değeri (yıpranma payı düşülerek) 11.953,6 TL, mahrum kalınan karın ise sözleşmede anılan bir adet yumuşak örtülü sera yönünden, fesih tarihinden sözleşmenin bitimi kararlaştırılan tarihe kadar 45.000,00 TL olarak hesaplanmış, davacı davayı ıslah etmemiş talepten fazlaya hükmedilemeyeceğinden davanın talep edilen 10.000.-TL alacak miktarı yönünden kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava tarihinde yürürlükte bulunan TBK.nun 112. (818 sayılı Borçlar Yasasının 96.) maddesine göre alacaklının, borçludan borcun hiç veya gereği gibi ifa edilmemesi nedeniyle tazminat isteyebilmesi için, bu yüzden bir zarara uğramış olması gerekir. Sözleşmeden kaynaklanan zarar müspet zarar olacağı gibi, menfi zarar da olabilir.
    Müspet zarar; borçlu edayı gereği gibi ve vaktinde yerine getirseydi alacaklının mameleki ne durumda olacak idiyse, bu durumla eylemli durum arasındaki farktır. Diğer bir anlatımla, müspet zarar, sözleşmenin hiç veya gereği gibi yerine getirilmemesinden doğan zarardır kuşkusuz kâr mahrumiyetini de içine alır. Kâr kaybı, kardan mahrum kalma karşılığı meydana gelen zarardır. Genelde sözleşmeyi kusuruyla fesheden taraftan istenir. Aslında kâr kaybı açısından kârdan yoksun kalan tarafın malvarlığında kusurlu fesihten önce ve sonra bir değişiklik yoktur. Burada kârdan yoksun kalan kusurlu fesih yüzünden mal varlığında ileride meydana gelecek çoğalmadan mahrum kalır. Kâr kaybı zararının müspet zarar kapsamında bulunduğu şüphesizdir. Ancak mahkemece kâr kaybı hesabı yapılırken davacı kiracının dava konusu kiralanan ile aynı vasıf ve özelliklere sahip başka bir taşınmazı aynı şartlarda ne kadar sürede kiralayabileceği bilirkişi aracılığıyla tespit edilerek bu süre ile sınırlı olarak kâr kaybı alacağına hükmedilmesi gerekir.
    Somut olayda; Davacının talebinin faydalı ve zorunlu masraflarla ilgili olmayıp sözleşmenin erken feshi nedeni ile uğranılan kar kaybına ilişkin olduğu ve buna hükmedildiği anlaşılmaktadır. Taraflar arasında 18.01.2012 tarihli 5 yıl süreli kira sözleşmesi kurulduğu, davacı tarafından ise dava dışı idarenin ihtarı üzerine sözleşmenin tek taraflı olarak feshedildiği ihtilafsızdır. Mahkemece yapılacak iş; öncelikle 6098 sayılı Türk Borçlar Kanun"unun 358.maddesi delaletiyle 309.maddesi hükmü de değerlendirilerek davacı kıracının kira sözleşmesini tek taraflı feshinde haklılığı üzerinde durularak sonucuna göre davacı- kiracının, sözleşmenin feshinde haklı olması halinde davacının aynı şart ve koşullarda kiracı olarak faaliyetini yürütebileceği aynı nitelikli başka bir taşınmazı hangi sürede yeniden kiralayabileceğine ilişkin sürenin tespiti ve bu süreyle sınırlı olarak davacı kiracının kâr kaybına ilişkin maddi zararının bilirkişi marifeti ile belirlenmesi ve davalı kiraya verenin bu süreye ilişkin maddi zarardan sorumlu tutulması gerekirken yazılı şekilde bu süre belirlenmeden davacı kiracının üretim yapamadığı son 3 yıla ilişkin mahrum kaldığı kazanç kaybının hesaplanması usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince davalı yararına BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK.nun 440.maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 11/09/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.











    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi