17. Ceza Dairesi 2015/2272 E. , 2015/3633 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hırsızlık
HÜKÜM : Mahkumiyet
Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle incelenerek, gereği görüşülüp düşünüldü:
5271 sayılı CMK"nın 40/1. maddesinde, kusuru olmaksızın bir süreyi geçirmiş olan kişinin eski hale getirme talebinde bulunabileceğinin, aynı maddenin 2. fıkrasında ise kanun yoluna başvuru hakkı kendisine bildirilmeyen kişinin kusursuz sayılacağının belirtilmiş olması ve ayrıntıları Yargıtay Ceza Genel Kurulu"nun 20.03.2012 tarih, E. 2011/235 ve K. 2012/116 sayılı kararı, 18.03.2008 tarih ve 2008/9-7-56 sayılı kararı ile 13.05.2008 tarih ve 2008/10-101-113 sayılı kararında açıklandığı üzere, kendisine zorunlu müdafi atandığından sanığın haberdar edilmediği durumlarda, zorunlu müdafiye yapılan tefhim veya tebliğin kendisine bağlanan hukuki sonuçları doğurmadığı dikkate alındığında; sanığın bilgisi dışında atanan zorunlu müdafiden haberdar edildiğine dair herhangi bir belgeye rastlanılmadığı gibi gerekçeli kararın sanığın yengesine tebliğ edildiği tarihte sanığın cezaevinde olduğunun anlaşılması karşısında; bilgisi dışında atanan zorunlu müdafinin yüzüne karşı verilen kararın, sanık açısından hüküm doğurmayacağı dikkate alınarak, bu aşamadan sonra yapılan işlemlerin geçersiz olduğu, kararın öğrenildiği tarihin temyiz dilekçesinin verildiği tarih olduğu ve buna bağlı olarak sanığın temyizinin geçerli olduğu kabul edilerek yapılan temyiz incelemesinde;
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; atılı suçun sanık tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz nedenleri yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1-Kasten işlemiş olduğu suç dolayısıyla hapis cezasıyla mahkûmiyetin yasal sonucu olarak sanığın, 5237 sayılı TCK’nın 53/1.maddesinin (a), (b), (c), (d), (e) bentlerinde yazılı haklardan aynı maddenin 2. fıkrası uyarınca cezanın infazı tamamlanıncaya kadar, kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından ise anılan maddenin 3. fıkrası uyarınca mahkûm olduğu hapis cezasından koşullu salıverilinceye kadar yoksun bırakılmasına karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde hüküm kurulması,
2-Bu dava sebebiyle yapılan toplamda 10,00 TL davetiye giderinin 6352 sayılı yasanın 100. maddesi ile CMK"nın 324. maddesinin dördüncü fıkrasına eklenen cümle gereğince, 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun 106. maddesindeki terkin edilmesi gereken tutardan az olduğunun ve bu nedenle sanığa yargılama gideri olarak yükletilmeyeceğinin gözetilmemesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ..."nin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi aracılığıyla 1412 sayılı CMUK"nun 322.maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, hüküm fıkrasından ‘‘TCK’nun 53. maddesinin uygulanmasına’’ ilişkin bölüm çıkarılarak, yerine ‘‘53/1.maddesinde belirtilen ve 53/3.maddesindeki kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri dışındaki haklardan sanığın mahkum olduğu hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar; 53/3.maddesi gözetilerek 53/1-c maddesi uyarınca kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından ise koşullu salıverilme tarihine kadar yoksun bırakılmasına’’ ibaresinin eklenmesine; hüküm fıkrasından yargılama gideri ile ilgili bölüm çıkarılarak yerine ""bu dava sebebiyle yapılan toplamda 10,00 TL yargılama giderinin 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun 106. maddesindeki terkin edilmesi gereken tutardan az olması nedeniyle 5271 sayılı CMK"nın 324/4. maddesi uyarınca Devlet Hazinesine yüklenmesine” ibaresi eklenmek suretiyle, diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 09.06.2015 gününde oy birliğiyle karar verildi.