Abaküs Yazılım
3. Hukuk Dairesi
Esas No: 2021/7119
Karar No: 2021/11029
Karar Tarihi: 09.11.2021

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2021/7119 Esas 2021/11029 Karar Sayılı İlamı

3. Hukuk Dairesi         2021/7119 E.  ,  2021/11029 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

    Taraflar arasındaki alacak davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen ve miktar itibariyle kesin olan hükmün, Adalet Bakanlığınca kanun yararına bozulması istenilmekle; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
    Y A R G I T A Y K A R A R I
    Davacı, dar gelirli ailelere konut edindirmesi kapsamında davalı belediye ile aralarında sözleşme düzenlendiğini, arsa tahsisi yapıldığını, satış bedelinin taksitler halinde ödendiğini, tahsis kararının iptal edildiğini, imar planı değişikliği ile ifanın imkansız hale geldiğini, arsa tahsisi imkansız hale gelince davalının sözleşmeyi geçersiz sayarak 18.01.2010 tarihinde dilekçesini irade fesadı ve baskı ile alarak ödediği bedeli 2.863,42 TL olarak iade ettiğini ileri sürerek; arsanın rayiç değerinin tahsiline karar verilmesini istemiş,19/06/2017 tarihli dilekçesi ile talebini 81.000,00TL’ye yükseltmiştir.
    Davalı, davacının arsa tahsisinin iptal olmasına müteakip ödemiş olduğu bedelin tarafına ödenmesini talep ettiğini ve kendisine ödeme yapıldığını savunarak davanın reddini dilemiştir.
    Mahkemece; davanın reddine dair verilen ilk karar, davacı vekilinin istinaf başvurusu üzerine Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine dair verilen karara yönelik Yargıtay (kapatılan) 13. Hukuk Dairesince 6745 sayılı Kanunun 12. maddesiyle 775 sayılı Gecekondu Kanununa eklenen geçici 10. madde düzenlemesinin Anayasa Mahkemesince iptal edildiğinden söz edilip davadan önce ödeme olgusu olup olmadığı var ise bunun borcu sona erdirip erdirmediği hususuna da atıf yapılarak bu ve diğer hususlar yönünden araştırma bozması yapılmış, mahkemece her ne kadar davacıya dava açılmadan önce ödediği bedel iade edilmişse de, yapılan ödemenin borca mahsuben yapıldığı, ödemeye ilişkin belgenin borcun ibrası nitelinde olmayıp, makbuz niteliğinde olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş, bu kararın davalı tarafından temyizi üzerine kararın miktar itibariyle kesin olması nedeniyle Dairece temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
    Adalet Bakanlığının 28/09/2021 tarihli yazısında; davacının, "ibraname" başlıklı tarihsiz dilekçesi ile ""Nüve Projesi kapsamında, Belediyeniz ile tarafım arasında imzalanmış olan Arsa Tahsis Sözleşmesinin geçersiz olması nedeniyle, ... 4. Asliye Hukuk Mahkemesinin 20.11.2008 tarih 2008/206 Esas 2008/552 Karar sayılı ilamına dayanak olan bilirkişi raporu doğrultusunda, ödemiş olduğum tutara uygulanacak değer artış oranına göre hesaplama yapılması ve belirlenen tutarın tarafıma ödenmesi konusundaki Belediyenize yapmış olduğum 18.01.2010 tarihli başvuru üzerine; başvuru tarihi itibariyle 1.960,27 TL asıl alacak 903,15 TL değer artış oranı hesaplanmıştır. Arsa tahsis sözleşmesinden kaynaklı, Belediyenize ödemiş olduğum 1.960,27 TL anapara ve 903,15 TL değer artış oranı olmak üzere toplam 2.863,42 TL 19.01.2010 tarihinde nakden eksiksiz olarak tarafıma ödenmiştir. Arsa tahsis sözleşmesinden kaynaklı ... Belediyesinden hiçbir hak ve alacağım kalmamıştır." şeklinde talepte bulunduğu, buna göre de kendisine davalı belediye tarafından ödeme yapıldığı, davacının yapılan ödemeyi olduğu gibi kabul ettiği, ödeme esnasında ise herhangi bir ihtirazi kayıt ileri sürmediği, hal böyle olunca davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı bulunduğu ileri sürülerek, kararın, 6100 sayılı HMK’nın 363 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca kanun yararına bozulması talep edilmiştir.
    Dava, taraflar arasında yapılan arsa tahsis sözleşmesi ve bilahare belediye meclisinin arsa tahsislerinin iptaline yol açan kararı ile ifanın imkansız hale gelmesinden kaynaklı rayiç değerin tahsili isteğine ilişkin olup, tahsisi yapılan arsa satış bedelinin davacı tarafından taksitler halinde davalı belediyeye ödendiği hususunda taraflar arasında ihtilaf bulunmamaktadır. Dosya kapsamı ile davadan önce davalı belediye tarafından davacıya ödeme yapıldığı anlaşılmakta olup, öncelikle belirtilen bu olgu kapsamında borcun sona erip ermediği hususunun açıklığa kavuşturulması ve varılacak sonuç çerçevesinde tarafların diğer iddia ve savunmalarına göre karar verilmesi gerekeceği açıktır.
    Bilindiği ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu"nun 131. maddesinde işaret edildiği üzere; asıl borç ifa ya da diğer bir sebeple sona erdiği takdirde, rehin, kefalet, faiz ve ceza koşulu gibi buna bağlı hak ve borçlar da sona ermiş olur, keza aynı yasanın 132. maddesinde " Borcu doğuran işlem kanunen veya taraflarca belli bir şekle bağlı tutulmuş olsa bile borç, tarafların şekle bağlı olmaksızın yapacakları ibra sözleşmesiyle tamamen veya kısmen ortadan kaldırılabilir." düzenlemesine yer verilmiş olup, benzer düzenlemelere 818 sayılı Borçlar Kanunu"nda da yer verilmiştir.
    Eldeki bu davada, davacı; ... Belediye Başkanlığına hitaben yazdığı 18.01.2010 kayıt tarihli dilekçesi ile "Nüve Konut Projesi kapsamında, Belediyeniz ile tarafım arasında imzalanmış olan Arsa Tahsis Sözleşmesi, Yargıtay 13. Hukuk Dairesinin 2008/6366 E. 2008/11883 K. sayılı ilamı ile hukuken geçersiz sayılmıştır. Bu karar doğrultusunda ... 4. Asliye Hukuk Mahkemesinin 20.11.2008 tarih 2008/206 E. , 2008/552 K. sayılı ilamda, 20.10.2008 tarihli bilirkişi raporu ile asıl alacağa belirlenen değer artış oranı eklenerek davacıya ödeme yapılması gerektiği yönünde karar verilmiştir. Buna göre ... sayılı ilamının emsal kabul edilerek, Belediyenize yapmış olduğum ödeme tutarının, 20.10.2008 tarihli bilirkişi raporu ile belirlenen değer artış oranına göre hesaplanmasını ve belirlenen tutarın tarafıma ödenmesini arz ederim. " şeklinde talepte bulunmuş, buna göre de kendisine davalı belediye tarafından ödeme yapılmış olup, davacının yapılan ödemeyi olduğu gibi kabul ettiği, ödeme esnasında ise herhangi bir ihtirazi kayıt ileri sürmediği, taraflar arasında yapılan tarih içermeyen ibraname ile davacının arsa tahsis sözleşmesinden kaynaklı
    ... Belediyesinden hiçbir hak ve alacağının kalmadığının kayıt altına alındığı anlaşılmaktadır. Bu haliyle davacının talebine uygun yapılan ödemenin ve ödeme sonrası yapılan ibranamenin 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu"nun 131. ve 132. maddesinde işaret edilen ve borcu sona erdiren hukuksal olguları içerdiği sonucuna varılmaktadır. Davacı, ödemenin ve düzenlenen ibranamenin irade fesadı ve baskı ile yapıldığına ilişkin iddiasını da ispatlayabilmiş değildir. Hal böyle olunca davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile davanın kabulüne dair karar verilmiş olması usul ve kanuna aykırı olduğundan, Adalet Bakanlığının yerinde görülen kanun yararına temyiz talebinin kabulü gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, Adalet Bakanlığının HMK"nın 363 üncü maddesinin birinci fıkrasına dayalı kanun yararına temyiz talebinin kabulü ile kararın sonuca etkili olmamak üzere KANUN YARARINA BOZULMASINA, aynı maddenin üçüncü fıkrası uyarınca gereği yapılmak üzere bozma kararının bir örneğinin ve dava dosyasının Adalet Bakanlığına gönderilmesine, 09/11/2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi