Abaküs Yazılım
8. Hukuk Dairesi
Esas No: 2011/5494
Karar No: 2012/3624
Karar Tarihi: 02.05.2012

Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2011/5494 Esas 2012/3624 Karar Sayılı İlamı

8. Hukuk Dairesi         2011/5494 E.  ,  2012/3624 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi
    DAVA TÜRÜ : Katkı payı alacağı

    ... ile ... aralarındaki katkı payı alacağı davasının reddine dair ...Aile Mahkemesinden verilen 25.04.2011 gün ve 1046/599 sayılı hükmün Yargıtay"ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü:

    K A R A R

    Davacı vekili, vekil edeni ile davalı arasındaki evlilik birliğinin boşanma ile sona erdiğini, dava konusu 4237 ada 1 parseldeki 5 nolu bağımsız bölüm, 14677 ada 1 parseldeki 31 nolu bağımsız bölüm ile ...plakalı aracın ortak gelirleriyle evlilik birliği içinde satın alınarak davalı eş adına tescil edildiğini ileri sürerek, katkı payı alacağı karşılığı 50.000 TL. nin yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
    Davalı asıl, davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
    Mahkemece, davacının dava konusu mal varlıklarına katkısının bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Taraflar 11.09.1989 tarihinde evlenmişler, 09.09.2002 tarihinde açılan boşanma davasının kabulüne ilişkin hükmün kesinleşmesiyle boşanmışlardır. Mal rejimi, boşanma dava tarihi itibarıyla sona ermiştir(TMK.nun 225/2 m). Sözleşme ile başka mal rejimi seçilmediğinden (4722 s.K.m.10) eşler arasında 4721 sayılı TMK.nun yürürlüğe girdiği 01.01.2002 tarihine kadar mal ayrılığı (743 sayılı TKM.’nin 170 m), bu tarihten mal rejiminin sona erdiği tarihe kadar ise yasal edinilmiş mallara katılma rejimi geçerlidir (TMK.nun 202 m). Dava konusu 4237 ada 1 parseldeki 5 nolu bölüm 24.05.1991 tarihinde, 14677 ada 1 parseldeki 31 nolu bölüm 31.12.1992 tarihinde ve 06 RNL 88 plakalı araç ise 26.03.2002 tarihinde davalı erkek adına tescil edilmiştir.
    Dosya içeriğine ve toplanan delillere göre; davacı ile davalı banka çalışanıdır. Davalı, 16.07.2001 tarihinde emekli olmuştur. Davalının emekli olduğu tarih itibarıyla tabi oldukları mal ayrılığı rejimi gereğince emeklilik ikramiyesi kendi kişisel malı olup, diğer eşin bu gelirde alacak hakkı bulunmamaktadır (TKM’nin 189 m). Dava konusu araç emeklilik tarihinden sekiz ay sonra alınmıştır. Miktarı dosya arasında belirtilen emeklilik ikramiyesinin başka yere harcandığı ileri sürülüp kanıtlanamadığından hayatın olağan akışına göre araç alımında kullanıldığının kabulü gerekir. Bu ilke gereğince, davacının... plakalı araç üzerinde mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklanan alacak hakkı bulunmamaktadır. Mahkemece, araca ilişkin davanın reddine karar verilmesinde isabetsizlik görülmediğinden, davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddiyle, hükmün araca ilişkin bölümünün ONANMASINA,
    Davacı vekilinin, taşınmazlara ilişkin temyiz itirazlarına gelince; 4721 sayılı TMK’nun 179. maddesine göre, mal rejiminin tasfiyesinde, eşlerin bağlı olduğu rejime ilişkin hükümler uygulanır. Taşınmazların edinme tarihi itibarıyla yürürlükte bulunan 743 sayılı TKM’nin 170. maddesi uyarınca, eşler arasında mal ayrılığı rejimi geçerlidir. Aynı kanunun 186. maddesinde, mal ayrılığında; eşlerden her birinin, kendi malları üzerinde tasarruf yetkisine ve intifa hakkına sahip olduğu ve mallarının idaresinin kendisine ait olduğu, 189. maddesinde ise, her bir eşin mallarının geliri ve kendi kazançlarının yine kendilerine ait olacağı belirtilmiştir.
    Ancak, evlilik birliği kurulurken, eşler arasında birlikteliğin ömür boyu süreceği düşüncesi hakim olduğundan, ortak yaşamı ve geleceği güvence altına almak amacıyla güven ve dayanışma duygularıyla birlikte yatırım yapılabilirler. Mal rejimi sona erdiğinde, eşlerin birbirlerinin mallarına yaptıkları parasal ya da para ile ölçülebilen maddi veya hizmet katkılarından dolayı katkı oranında, katkı payı alacak hakkına sahiptirler. Bu durumda taraflar arasındaki uyuşmazlık, Borçlar Kanunu hükümlerine göre çözüme kavuşturulur. Davacı da çalışarak belirli bir gelire sahip olduğuna göre mal ayrılığı döneminde edinilen mallara katkısının olduğunun kabulü gerekir.
    Tasfiyeye konu 5 nolu bağımsız bölüm 24.05.1991 tarihinde üçüncü kişiden satın alınarak davalı eş adına tescil edilmiş, 31 nolu bağımsız bölüm ise davalının evlenme tarihinden önce üye olduğu kooperatif nedeniyle edinilmiş ve 31.12.1992 tarihinde “ diğer tahsisler” denilmek suretiyle davalı adına tescil edilmiştir. Dosya arasındaki belgelere göre kooperatif aidatlarının bir kısmı evlilik öncesi, bir kısmı ise evlilik sonrası ödenerek tamamlanmıştır.
    Davacı ve davalının evlenme tarihinden taşınmazların edinildiği tarihe kadar düzenli iş ve gelirlerinin olduğu sabittir. Bu açıklamaya göre, 5 nolu bağımsız bölümün tamamının, 31 nolu bağımız bölümün ise evlilik tarihinden sonraki döneme ilişkin kooperatif ödemelerinin eşler tarafından birlikte yapıldığının kabulü gerekir. Davalı savunmasında, dava dışı 1281 ada 8 parseldeki 4 nolu bağımsız bölümün davacı adına kayıtlı olduğu ileri sürülmüşse de, bu taşınmaza ilişkin harcı yatırılmak suretiyle usulüne uygun olarak açılmış dava veya karşı dava bulunmadığından, hüküm kurulurken bu savunmanın göz önünde bulundurulması söz konusu olmaz.
    Tüm bu açıklamalara göre mahkemece yapılacak iş; Eşlerin evlenme tarihinden, dava konusu taşınmazların edinildiği tarihe kadar olan tüm gelirlerinin toplanması, her bir eşin sosyal statüleri ve ekonomik durumları göz önünde bulundurularak yapabilecekleri kişisel harcamalarının gelirlerinden düşülmesi, bundan ayrı davalı kocanın TKM.nin 152. maddesine göre, evi geçindirme yükümlülüğü uyarınca yapması gereken harcama çıktıktan sonra, yapabilecekleri tasarruf miktarlarının ayrı ayrı belirlenmesi, daha sonra davacının yapabileceği tasarruf miktarının, toplam tasarruf karşısındaki oranının saptanması, bulunan bu oranın 5 nolu bağımsız bölümün dava tarihindeki değeri ile 31 nolu bağımsız bölümün ise evlilik birliği içindeki kooperatif ödemelerinin dava tarihindeki reel (gerçek) karşılığı ile çarpılarak, davacının katkı payı alacağının tespit edilmesidir. Gerektiğinde açıklanan bu belirlemelerin yapılabilmesi için konusunun uzmanı bilirkişilerden de yararlanılmalıdır. Mahkemenin, bu hususu göz ardı ederek yazılı gerekçeyle taşınmazlar hakkındaki davanın reddine karar verilmesi isabetli olmamıştır.
    Davacı vekilinin temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulüyle 6100 sayılı HMK.nun geçici 3.maddesi yollamasıyla uygulanacak olan 1086 sayılı HUMK.nun 428.maddesi uyarınca yerel mahkeme hükmünün usul ve kanuna aykırı bulunan 4237 ada 1 parseldeki 5 nolu bağımsız bölüm ve 14677 ada 1 parseldeki 31 nolu bağımsız bölüme ilişkin kısımlarının BOZULMASINA ve 18,40 TL peşin harcın istek halinde temyiz eden davacıya iadesine 02.05.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.




















    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi