Abaküs Yazılım
4. Hukuk Dairesi
Esas No: 2020/2116
Karar No: 2020/2158
Karar Tarihi: 22.06.2020

Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2020/2116 Esas 2020/2158 Karar Sayılı İlamı

4. Hukuk Dairesi         2020/2116 E.  ,  2020/2158 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
    Birleşen ... Asliye Hukuk Mahkemesinin .../...-.../... sayılı dosyasında;

    Davacılar ... ve ... vekilleri Avukat ... tarafından, davalı ... Bakır AŞ aleyhine 15/12/2010 (asıl) 11/03/2015 (birleşen) günlerinde verilen dilekçeler ile haksız fiil nedeniyle maddi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; asıl davada davacı ... yönünden davanın kabulüne, ... yönünden usulden reddine, birleşen davanın kesin hüküm nedeniyle dava şartı yokluğundan usulden reddine dair verilen 04/02/2020 günlü kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
    1-Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve bozmanın kapsamı dışında kalarak kesinleşmiş olan yönlere ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesi olanağı bulunmamasına göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir.
    2- Davalının asıl davaya yönelik temyiz itirazlarına gelince;
    Asıl ve birleşen dava, haksız fiil nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, asıl davanın davacı ... açısından kabulüne diğer davacı ... yönünden ehliyet yokluğundan usulden reddine, birleşen davanın ise kesin hüküm nedeniyle dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verilmiş; hüküm, davalı ... Bakır AŞ tarafından asıl davada verilen karar yönünden temyiz edilmiştir.
    Davacılar, ... İli, ... İlçesi, ... Beldesi, ... Mevkii, ... sayılı parselde kayıtlı taşınmaz üzerinde bulunan, üç katlı ve tek katlı binaların taraflarına ait olduğunu, davalı şirketin maden çıkarma faaliyetleri nedeniyle atmış olduğu dinamitlerin evlerini oturulamaz duruma getirdiğini belirterek, uğradıkları zararın tazminini talep etmişlerdir.
    Davalı, davanın reddedilmesi gerektiğini savunmuştur.
    Mahkemece, asıl davanın kabulüne ilişkin olarak verilen ilk karar, Dairemizin 28/02/2013 gün ve 2012/4264 esas, 2013/3585 karar sayılı ilamı ile; "Hükme esas alınan bilirkişi raporunda; davaya konu binaların tekniğe uygun inşa edilmediği, bazı imalat hatalarının bulunduğu ve bu eksikliklerin de zararın meydana gelmesinde etkili olduğu belirtildiğinden mahkemece hükmedilen tazminat bedelinden BK’nın 43-44. maddeleri uyarınca uygun bir indirim yapılması gerektiği" gerekçesi ile bozulmuştur. Bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sırasında birleşen dava ikame edilmiş, asıl ve birleşen davalar yönünden yerel mahkemenin vermiş olduğu ikinci karar da Dairemizin, 16/11/2017 gün,
    2017/880-2017/7320 sayılı kararı ile hüküm fıkrasının asıl davaya ilişkin (1) numaralı bendinde infazda tereddüt oluşacak şekilde hüküm tesis edildiği gerekçesiyle birleşen davanın ise kesin hüküm nedeniyle dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle ikinci kez bozulmuştur. Bu doğrultuda Dairemiz ikinci bozma kararından sonra yapılan yargılama neticesinde; asıl davanın davacı ... açısından kabulüne, diğer davacı ... yönünden ehliyet yokluğundan usulden reddine; birleşen davanın ise kesin hüküm nedeniyle dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verilmiştir.
    Yerel mahkemenin vermiş olduğu üçüncü karar da Dairemizin 21/10/2019 gün, 2019/2383 esas 2019/4809 karar sayılı ilamı ile ilk bozmaya uyulduğu halde bozmanın gereği yerine getirilmediğinden asıl dava yönünden hükmedilen tazminat bedelinden BK’nın 43-44. maddeleri uyarınca uygun bir indirim yapılması gerekirken indirim yapılmaksızın ilk bedele hükmedilmesinin doğru olmadığından bahisle bozulmuştur.
    Yerel mahkemece Dairemizin 21/10/2019 gün, 2019/2383 esas 2019/4809 karar sayılı bozma ilamına da uyulmuş birleşen dava yönünden alınan 13/06/2014 tarihli bilirkişi raporunda belirtilen zarar miktarından davacı tarafın kusur oranı dikkate alınarak hakkaniyet indirimi yapıldığı gerekçesi ile yeniden ilk kararda hükmedilen bedel üzerinden davanın kabulüne karar verilmiştir.
    Dosya kapsamından; mahkemece, davanın kabulüne dair verilen 27/07/2011 tarihli ilk kararın davalı tarafından temyiz edildiği, Dairemizin 28/02/2013 gün ve 2012/4264 esas, 2013/3585 karar sayılı ilamı ile hakkaniyet indirimi yapılması gerekçesi ile kararın bozulduğu, bu anlamda belirtilen kararın davacı yönünden kesinleştiği ve bu hususta davalı yararına usuli kazanılmış hak oluştuğu anlaşılmaktadır. Hal böyle olunca, mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama neticesinde, bozma sonrası birleşen davada talep edilen zarar miktarından davacı tarafın kusur oranı dikkate alınarak hakkaniyet indirimi yapıldığı gerekçesi ile hakkaniyet indirimi uygulanmaksızın yeniden ilk kararda hükmedilen bedel üzerinden davanın kabulüne karar verilmesi davalının usuli kazanılmış hakkına aykırılık teşkil etmektedir.
    Şu durumda, mahkemece usuli kazanılmış hak ilkesine aykırı olarak verilen karar usul ve yasaya uygun düşmediğinden hükmün bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Temyiz edilen kararın yukarıda (2) numaralı bentte açıklanan nedenle davalı yararına BOZULMASINA, davalının diğer temiz itirazlarının (1) numaralı bentte açıklanan nedenle reddine ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 22/06/2020 gününde oy birliğiyle karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi