MAHKEMESİ : ... Tüketici Mahkemesi

Davacı tarafından, davalı aleyhine 10.03.2006 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 17.05.2007 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava, satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.
Davacı vekili, ...11. Noterliği"nin 22.02.2006 tarihli ve 2960 yevmiye numaralı satış vaadi sözleşmesi ile kat mülkiyetine tabi 1645 ada 450 parsel 8. kat 16 numaralı bağımsız bölümün satışının vaat edildiğini, bedelin davalıya ödendiğini, ancak davalının tapuda ferağ vermeye yanaşmadığını belirterek dava konusu taşınmazın tapusun iptali ile müvekkili adına tescilini talep etmiştir.
Davalı, davaya karşı savunmada bulunmamıştır.
Mahkemece, davanın kabulü ile dava konusu taşınmazın tapu kaydının iptali ile davacı adına tesciline karar verilmiştir.
Hükmün davalı vekili tarafından temyizi üzerine, mahkemece kararın kesinleştiği, kesinleşen karara karşı temyiz yoluna başvurulamayacağı gerekçesi temyiz isteminin reddine dair ek karar verilmiştir. Ek karar, davalı vekili tarafından yargılama sırasında dava dilekçesinin usulüne uygun tebliğ edilmediğinden dolayı davadan haberdar olmadıklarını bu sebeple savunma haklarının kısıtlandığı gerekçesi ile temyiz edilmiştir.
6100 sayılı HMK’nın “hukuki dinlenilme hakkı” başlıklı 27. maddesine göre hakimin tarafları, müdahilleri ve yargılamanın diğer ilgililerini kendi
haklarıyla bağlantılı olarak dinlemesi, savunma ve delillerini tespit etmesi zorunludur. Bu koşulun yerine getirilmesi için yargılama aşamasında sözü edilen ilgililere yöntemince davetiye gönderilmesi gerekmektedir. İlgililere gönderilecek davetiyenin biçimi ise 7201 sayılı Tebligat Kanununda gösterilmiştir.
Somut olayda, dava dilekçesi ve duruşma gününü bildirir davetiye davalı şirkete, satış vaadi sözleşmesinde belirtilen “... ....” adresinde “birlikte oturan dayısı H. Ü.” imzasına, başka hiçbir açıklama olmaksızın tebliğ edilmiştir. 7201 sayılı Tebligat Kanununun 12. ve 13. maddelerinde hükmi şahıslara ve hükmi şahısların memur ve müstahdemlerine nasıl tebligat yapılacağı düzenlenmiştir. Bu hükümlere aykırı olarak davalı şirketin “birlikte oturan dayısı H. Ü.” imzasına yapılan tebligat usulüne uygun değildir. Bu nedenle taraf teşkili tam olarak sağlanmadan davalının hukuki dinlenilme hakkı ihlal edilerek yargılamaya devam edildiği anlaşıldığından ek kararın kaldırılmasına ve hükmün bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz olunan ek kararın kaldırılmasına, hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz harcının yatırana iadesine, 20.01.2014 gününde oybirliği ile karar verildi.