14. Hukuk Dairesi 2013/15160 E. , 2014/918 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Akyurt Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 11/06/2013
NUMARASI : 2011/210-2013/85
Davacı tarafından, davalı aleyhine 02.12.2011 gününde verilen dilekçe ile önalım hakkı nedeniyle tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 11.06.2013 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi asli müdahil tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava, önalım hakkı nedeniyle tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.
Davacı Y.. G.., paydaşlardan H. M. taşınmazdaki toplam 102/288 payının 113/1355 paylık kısmını davalı M.. G..’e sattığını, kendisine bu satıştan haber verilmediğini belirterek yasal süresi içinde önalım hakkını kullandığını bu sebeple dava konusu paya ilişkin tapunun iptali ile kendi adına tescilini talep etmiştir.
Davalı M.. G.., davayı kabul ettiğini beyan etmiştir.
Asli müdahil S.. M.., dava konusu aynı satış ve payla ilgili, aynı davalıya karşı önalım hakkı nedeniyle açtığı tapu iptali ve tescil davası sonucunda Akyurt Asliye Hukuk Mahkemesinin 20.03.2012 tarihli ve 2011/176 E., 2012/46 K. sayılı kararı ile 113/1355 payın iptaline ve kendi adına tesciline karar verildiğini bu sebeple davanın reddine, asli müdahale talebinin kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, asıl davanın, davalı M.. G..’in davayı kabulü nedeniyle kabulüne ve 113/1355 payın iptali ile davacı Y.. G.. adına tesciline karar verilmiştir.
Hükmü, davaya asli müdahil olan S.. M.. temyiz etmiştir.
Önalım hakkı paylı mülkiyet hükümlerine tabi taşınmazlarda bir paydaşın taşınmaz üzerindeki payını kısmen veya tamamen üçüncü bir kişiye satması halinde diğer paydaşlara bu satılan payı öncelikle satın alma yetkisi veren bir haktır. Bu hak paylı mülkiyet ilişkisi kurulduğu anda doğar ve satışın yapılmasıyla kullanılabilir hale gelir.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 11.06.1947 tarihli 1947/5 E., 1947/18 K. sayılı içtihadı birleştirme kararı gereği önalım hakkını kullanan paydaşların pay oranları ne olursa olsun önalım hakkına konu paydan eşit oranda yararlanırlar. 6100 sayılı HMK’nın 65. maddesi uyarınca asli müdahale yoluyla
veya diğer paydaşların açtığı önalım davasının HMK’nın 166. maddesi uyarınca davaların birleştirilmesi yoluyla davaya diğer paydaşların katılması halinde, eğer asli müdahale talebi veya birleştirilen dava hak düşürücü süre içinde açılmışsa o paydaşlar da önalıma konu paydan eşit oranda yararlanırlar. Paydaşlardan birinin açtığı önalım davası sonucu lehine payın iptali ile tesciline karar verilse ve tapuda adına tescil edilmiş olsa dahi bu durum hak düşürücü süre içinde olmak kaydıyla diğer paydaşın önalım hakkını ortadan kaldırmaz.
Somut olaya gelince, dava konusu 23 parsel sayılı taşınmazın paydaşlarından H. M.taşınmazdaki toplam 102/288 payının 113/1355 paylık kısmını 3.000,00 TL bedel mukabili 03.12.2010 tarihli ve 4994 yevmiye numaralı satış işlemi ile davalı M.. G..’e satmıştır. Bu pay satışına ilişkin olarak paydaşlardan S.. M.. tarafından açılan önalım davası sonucu Akyurt Asliye Hukuk Mahkemesinin 20.03.2012 tarihli ve 2011/176 E. 2012/46 K. sayılı kararı ile 113/1355 payın iptaline ve S.. M.. adına tesciline karar verilmiş ve bu karar Yargıtay 6. Hukuk Dairesince onanarak 26.12.2012 tarihinde kesinleşmiştir. Temyize konu bu dava ise 02.12.2011 tarihinde açılmıştır. Yani bu davanın açıldığı tarihte dava konusu olan pay henüz S.. M.. adına tescil edilmemiştir. Bu sebeple davanın M.. G.. aleyhine açılmasında bir usulsüzlük bulunmamaktadır. Ne var ki S.. M.. tarafından açılan önalım davası sonucu verilen tapu iptali ve tesciline dair karar yargılama sırasında kesinleşmiş ve 4721 sayılı TMK’nın 705. maddesi gereği S.. M.. 113/1355 payın mahkeme kararı ile maliki olmuştur. Dava konusu payın daha önce sonuçlanan dava ile diğer paydaş S.. M.. adına tesciline karar verilmesi bu davada davacı Y.. G..’in önalım hakkını etkilemeyeceği gibi davacı aleyhine kesin hüküm de oluşturmaz. Mahkemece, asli müdahilin almış olduğu ilamın infazı sağlanarak S.. M.. adına tapu sicili oluşturulmasından sonra hem davacı ve hem de asli müdahilin davasının kabulü ile satış bedeli ve masraflarından önalım hakkını kullanan iki davacı paydaşı eşit olarak sorumlu tutarak dava konusu ön alım hakkına konu payın iptali ile eşit oranda davacı ve asli müdahil adına tesciline karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, bu sebeple kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle asli müdahil S.. M..’in temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz harcının istek halinde yatırana iadesine, 20.01.2014 tarihinde oybirliği ile karar verildi.