Taraflar arasında görülen davada;
Davacılar,Mart 1930 tarih,5 nolu;15.10.1986 tarih,6,8 ve 9 nolu tapu kayıtlarına istinaden maliki bulundukları taşınmaza davalıların ekim yapmak suretiyle müdahale ettiklerini,Selendi Kaymakamlığının 04.12.1986 tarih,1986/26 sayılı kararı ile taşınmazı mera telakki ederek davalı K. K.tüzelkişiliğine teslim ettiğini,davalı K.K.tüzelkişiliğince muaraza yaratıldığını ileri sürüp,yaklaşık 12.000.dönüm taşınmaza davalıların elatmasının önlenmesine,çekişmenin giderilmesine ve 51.805.YTL ecrimisilin tahsiline karar verilmesini istemişlerdir.
Asli müdahiller,Rebiulevvel 1280 tarih,130 nolu tapu ile miras bırakanın maliki bulunduğu taşınmaza davacılar ve davalının müdahale ettiğini ileri sürüp, elatmanın önlenmesine karar verilmesini istemişlerdir.
Davalı ..... Köyü tüzelkişiliği adına köy muhtarı davayı kabul ettiğini savunmuş,daha sonra kaymakamlıkça temsilci seçilen M.D.dava konusu taşınmazı K.. K.kadimden beri hayvan otlatmak suretiyle mera olarak kullandıklarını,davacıların taşınmazda zilyetliklerinin bulunmadığını,davacı dayanağı tapu kayıtlarının dava konusu taşınmazı kapsamadığını belirtip davanın reddini savunmuştur.
Bir kısım davalılar,davacıların bayileri tarafından aynı taşınmazla ilgili olarak açılan redle sonuçlanan davanın eldeki dava için kesin hüküm oluşturduğunu,dava konusu taşınmazda atalarından intikalen yıllardır zilyet bulunduklarını,kimin nereyi kullandığının iddia edildiğinin ve kimden ne kadar ecrimisil istendiğinin açık olmadığını,haksız işgalin bulunmadığını belirtip davanın reddini savunmuşlardır.
Mahkemece,davanın reddine ilişkin olarak verilen karar,dairece; “yapılan soruşturma ve uygulama yanlar arasındaki uyuşmazlığı sağlıklı,adil ve kesin biçimde çözüme ulaştırmaya ve hüküm kurmaya yeterli içerik ve nitelikte değildir “gerekçesiyle bozulması üzerine bozmaya uyularak davanın reddine karar verilmiştir.
Karar, davacılar tarafından süresinde duruşma istekli temyiz edilmiş olmakla, duruşma günü olarak saptanan 27.11.2007 Salı günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden vs. vekili Avukat H.H. S. ile temyiz edilen C.U.u vs. vekili Avukat M. K. geldile, davetiye tebliğine rağmen diğer temyiz edilenler gelmediler, yokluklarında duruşmaya başlandı, süresinde verildiği ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen vekillerin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi, iş karara bırakıldı. Bilahare Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü:
-KARAR-
Dava, tapulu taşınmazlara elatmanın önlenmesi, çekişmenin giderilmesi ve ecrimisil isteğine ilişkindir.
Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir.
Dosya içeriğinden, toplanan delillerden; çekişme konusu tapulu taşınmazla ilgili olarak karardan sonra tapulama tutanağının tanzim edilmiş olduğu ve eldeki dava gözetilerek malik hanesinin de açık bırakıldığı anlaşılmaktadır.
3402 Sayılı Kadastro Yasasının 25.maddesi hükmünde çekişme konusu taşınmazla ilgili olarak kadastro tutanağı tanzim edilmiş olması ile genel mahkemenin görevinin son bulacağı ve taraflar arasındaki çekişmenin Kadastro Mahkemesince çözüme kavuşturulacağı öngörülmüştür.
O halde, mahkemece aynı yasanın 27.maddesi hükmü gereğince görevsiz olduğu gözetilerek ecrimisil isteği yönünden verilecek karar inşai nitelikte, (yenilik doğurucu) olacağından ecrimisil talebi yönünden davanın tefriki ile elatmanın önlenmesi, çekişmenin giderilmesi istekleri yönünden Kadastro Mahkemesine re"sen devir kararı verilmesi gerekirken, kamu düzeni ile ilgili olan görev kuralı gözardı edilerek işin esası hakkında hüküm kurulmuş olması doğru değildir. Davacıların temyiz itirazları yerindedir. Kabulüyle, hükmün HUMK."nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 13.12.2007 tarihinde yürürlüğe giren avukatlık ücret tarifesinin 14. maddesi gereğince gelen temyiz eden vekili için 550.00.-YTL. duruşma avukatlık parasının temyiz edilenden alınmasına, 7.4.2008 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.