3. Hukuk Dairesi 2017/2234 E. , 2017/11767 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki alacak davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı vekili dilekçesinde; davalının 31/05/2009 tarihinde Okul kantinini işletmek üzere aylık 3.448,33TL bedelle dava konusu yeri kiraladığını, sözleşmenin bitiş tarihinin 31/05/2010 tarihli olmasına rağmen davalının 01/07/2010 tarihinde kantini tahliye ettiğini, geciken her gün için aylık kira bedelinin %10" u oranında cezai şart ödemesi gerektiğini, buna göre 30 günlük cezai şart tutarının 10.344,90.TL"sı olduğunu, teminat bedeli olan 1.862,10.TL"sı mahsup edildikten sonra 8.482,80.TL"sı cezai şartın davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Davalı; cezai şart isteminin yasal dayanağının bulunmadığını, tarafların tacir olmadığını, ayrıca cezai şartın pek fahiş olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davanın reddine dair verilen hüküm, davacı tarafça temyiz edilmiş ve Yargıtay 6. Hukuk Dairesinin 29.04.2014 gün ve 2013/14750E. 2014/5488 K. sayılı ilamı ile; davanın ..."na yöneltilerek dava dilekçesinin tebliğ edilmesi, taraf teşkili sağlandıktan sonra işin esasının incelenmesi gerektiği gerekçesiyle bozulmuştur.
Mahkemece, bozma ilamına uyularak taraf teşkili sağlanarak yapılan yargılama sonucunda; 6098 Sayılı Türk Borçlar Kanunun 346. Maddesi gereğince kiracıya kira bedeli dışında başka bir ödeme yükümlülüğü getirilemeyeceği dikkate alınarak tacir sıfatı bulunmayan davalıdan cezai şart istenemeyeceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
2886 Sayılı Devlet İhale Kanununun 5737 Sayılı Kanunun 79/c maddesi ile değişik “Ecrimisil ve Tahliye” başlıklı 75.maddesinin 3 ve 4.fıkrasında; “kira sözleşmesinin bitim tarihinden itibaren işgalin devam etmesi halinde, sözleşmede hüküm var ise ona göre hareket edilir. Aksi halde ecrimisil alınır. İşgal edilen taşınmaz mal, idarenin talebi üzerine bulunduğu yer mülkiye amirince en geç onbeş gün içinde tahliye ettirilerek, idareye teslim edilir.” hükmü bulunmaktadır. Bu madde ile tahliye konusunda bir ayrıcalık tanınmıştır. Yasal süre bitiminden itibaren ecrimisil alınacağı hüküm altına alındığından, 2886 Sayılı Yasanın 1.maddesi uyarınca usulüne uygun yeni bir sözleşme yapılmadıkça kiracıyı fuzuli şagil kabul etmek gerekir.
Taraflar arasında düzenlenen ve hükme esas alınan 31.05.2009 başlangıç tarihli ve bir yıl süreli kira sözleşmesi konusunda bir uyuşmazlık bulunmamaktadır. Sözleşme ile kiralanan okul kantini olarak kullanılmak üzere davalıya 2886 sayılı Yasa hükümleri uyarınca ihale ile kiraya verilmiştir. Sözleşmenin hususi şartlarının 20. Maddesinde "" İşletme hakkı süresi sona erdiği veya süresinden evvel iptali halinde işletme hakkı verilen yer idareye teslim edilmediği takdirde, her geçen gün için işletici kişi tarafından işletme bedelinden ayrı olarak aylık işletme bedelinin %10"u oranında günlük ceza uygulanır."" düzenlemesine yer verilmiştir. Kira sözleşmesinin 20. maddesindeki bu hüküm, T.B.K"nin 179 ve devamı maddelerinde düzenlenen cezai şart niteliğindedir. Cezai şart geçerli bir borcun yerine getirilmemesi veya eksik yerine getirilmesi ya da belli bir yerde belirli bir zamandan yerine getirilmemesi durumunda, borçlunun ödemesi gereken bir edimdir. Tarafların serbest iradesi ile kararlaştırılan bu cezai şart geçerli olup tarafları bağlar. Bu durumda Mahkemece, kira sözleşmesinin 2886 sayılı Yasa"nın 75. maddesi gereğince süre bitimi itibariyle sona erdiği ve sözleşmenin 20. maddesinde yer alan taşınmazın idareye teslim edilmeksizin geçen her gün için aylık işletme bedelinin %10" u oranında cezanın uygulanacağına ilişkin hükmün gözetilerek alacak miktarı belirlenip sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde eksik inceleme ile karar verilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün HUMK"nun 428. maddesi gereğince davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nun Geçici Madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK"nun 440. maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içinde karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 12.09.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.