22. Hukuk Dairesi 2015/146 E. , 2016/7933 K.
"İçtihat Metni"
Y A R G I T A Y İ L A M I
MAHKEMESİ : İş Mahkemesi
DAVA : Taraflar arasındaki, kıdem tazminatı, fazla mesai ile hafta tatili ücreti alacaklarının ödetilmesi davasının yapılan yargılaması sonunda; ilamda yazılı sebeplerle gerçekleşen miktarın faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine ilişkin hükmün süresi içinde duruşmalı olarak temyizen incelenmesi davalı avukatınca istenilmesi üzerine dosya incelenerek işin duruşmaya tabi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 15.03.2016 Salı günü tayin edilerek taraflara çağrı kağıdı gönderilmişti. Duruşma günü davalı adına vekili Avukat ...... geldi, karşı taraf adına kimse gelmedi. Duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatın sözlü açıklaması dinlendikten sonra duruşmaya son verilerek Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor sunuldu, dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı vekili, müvekkili işçinin yaş dışındaki emeklilik şartlarını sağlaması sebebiyle iş sözleşmesini feshettiğini, işçilik alacaklarının ödenmediğini ileri sürerek, kıdem tazminatı, fazla çalışma ve hafta tatili ücreti alacaklarının hüküm altına alınmasını talep etmiştir.
Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak, yazılı gerekçeyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararı davalı vekili temyiz etmiştir.
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Taraflar arasında, davacının hafta tatili ücreti alacağına hak kazanıp kazanmadığı noktasında uyuşmazlık vardır.
4857 sayılı İş Kanunu"nun 46. maddesinde, işçinin tatil gününden önce aynı Kanun"un 63. maddesine göre belirlenmiş olan iş günlerinde çalışmış olması şartıyla, yedi günlük zaman dilimi içinde yirmidört saat dinlenme hakkının bulunduğu belirtilmiş, işçinin hafta tatili gününde çalışma karşılığı olmaksızın bir günlük ücrete hak kazanacağı da 46. maddenin ikinci fıkrasında hüküm altına alınmıştır. Hafta tatilinde çalışan işçinin ücretinin nasıl hesaplanacağı kanunlarda düzenlenmemiş ise de, Dairemizce hafta tatilinde yapılan çalışmanın fazla çalışma sayılacağı, buna göre ücretin yüzde elli zamlı ödenmesi gerektiği görüşü benimsenmiştir.
Somut olayda, hükme esas alınan bilirkişi raporunda, davacının haftanın beş günü 09:00-19:30 saatleri arasında bir saat ara dinlenmeyle çalıştığı, iş sözleşmesindeki aylık ücrete fazla çalışmanın dahil olduğu yönündeki hüküm gereği yıllık ikiyüzyetmiş saatle sınırlı olmak üzere, fazla çalışmanın aylık ücrete dahil olduğu esas alınarak, davacının fazla çalışma ücreti alacağının bulunmadığı mütalaa edilmiştir. Hafta tatili ücreti alacağı yönünden ise, davacının belirtilen çalışma düzenine ilaveten ayda bir cumartesi günü çalıştığı, iş sözleşmesinin “V-2.” maddesi gereğince haftanın altıncı günü çalışmasının hafta tatili çalışması sayılması gerektiği esas alınarak, ayda bir cumartesi çalışması için günlük yedibuçuk saat üzerinden yüzde elli zamlı ücret, hafta tatili alacağı adı altında hesaplanmıştır. Mahkemece, anılan bilirkişi raporu doğrultusunda fazla çalışma ücreti talebinin reddine karar verilmiş, hafta tatili ücreti alacağı ise hüküm altına alınmıştır. Öncelikle belirtmek gerekir ki, ayda bir cumartesi çalışması, haftanın altıncı gün çalışması niteliğinde olup, 4857 sayılı Kanunu"nun yukarıda belirtilen hükümleri uyarınca hafta tatili çalışması sayılmamaktadır. Taraflar arasında imzalanan iş sözleşmesinde “ V-2- Haftalık iş süresi beş gün esasına dayalı olmakla birlikte, çalışan gerekli görüldüğü takdirde altıncı iş gününde de çalışmayı kabul eder. Bu takdirde, çalışanın bu gündeki çalışması, normal ücreti esas alınarak ücretlendirilir” hükmü bulunmakta olup, bu hüküm, ayda bir cumartesi çalışmasının bilirkişi raporunda belirtildiği şekilde hesaplanmasına dayanak teşkil edemez. Yapılması gereken, ayda bir cumartesi gününde fiilen çalışılan saatlerin, fazla çalışma kapsamında değerlendirilmesi ve iş sözleşmesindeki fazla çalışmanın aylık ücrete dahil olduğu yönündeki hüküm nazara alınarak, yıllık fazla çalışma saatinin ikiyüzyetmiş saatlik sınırı aşıp aşmadığının belirlenmesidir. Bu bağlamda, dosya kapsamındaki deliller birlikte değerlendirildiğinde, davacının hafta içi beş gün 09:00-19:30 saatleri arasında bir saat ara dinlenmeyle çalıştığının ve bu çalışmasına ilaveten ayda bir cumartesi günü fiilen dört saat çalıştığının kabulü gerekli olup, iş sözleşmesi uyarınca yıllık ikiyüzyetmiş saatle sınırlı olmak üzere fazla çalışmanın aylık ücrete dahil olduğunun da nazara alınması neticesinde, bahsi geçen çalışma düzenindeki yıllık fazla çalışma saatinin, ikiyüzyetmiş saatlik sınırı aşmadığı anlaşılmaktadır. Anılan sebeple, fazla çalışma ücreti alacağının yanı sıra, hafta tatili ücreti adı altında talep edilen alacağın da reddi gerekirken, yazılı gerekçeyle hafta tatili ücreti alacağının hüküm altına alınması hatalıdır.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, davalı yararına takdir edilen 1.350,00 TL duruşma vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 15.03.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.