Abaküs Yazılım
3. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/18638
Karar No: 2017/11801
Karar Tarihi: 12.09.2017

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2016/18638 Esas 2017/11801 Karar Sayılı İlamı

3. Hukuk Dairesi         2016/18638 E.  ,  2017/11801 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ


    Taraflar arasındaki tazminat davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, asıl davanın kısmen kabulüne, birleşen davanın reddine yönelik olarak verilen hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiş, duruşmalı olarak incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle; daha önceden belirlenen, 12.09.2017 tarihli duruşma günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davalı vekili Av....geldi. Temyiz eden davacı vekili Av.... geldi. Açık duruşmaya başlandı ve hazır bulunanların sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için saat 14.00"e bırakılması uygun görüldüğünden, belli saatte dosyadaki bütün kağıtlar okunarak, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlenip, gereği düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Davacı; Köy camisinin saç sundurmasının rüzgardan bozulan yerinin tamirini yapmak istediği sırada binanın hemen üzerinden geçen yüksek gerilim enerji nakil hatlarındaki elektriğin, elinde bulunan saça aktarım/ çekim yaparak çarpılmasına neden olduğunu, hatların cami binasına çok yakın seyrettiğini, ayrıca kamyon çarpması neticesi direk ve hatların yan yatarak daha da tehlikeli hale geldiğini, bu durumun aylarca devam ettiğini, hatların yan yatık vaziyette bırakılmasının ihmal ve denetim eksikliği teşkil ettiğini, davalının söz konusu olay nedeniyle kusuru bulunduğunun, meydana gelen olay nedeniyle davacının feci bir şekilde ağır yaralandığını, sakat kaldığını, davacının ruh bütünlüğünün bozulduğunu, ömür boyu üzüntü duyacağını ileri sürerek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak şartıyla 100.000,00 TL maddi 200.000,00 TL manevi tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
    Birleşen davada davacı;asıl davada bilirkişi raporuyla tespit olunan ve saklı tutulan 150.582,00 TL maddi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
    Asıl davada davalı; davanın zaman aşımı süresi içerisinde açılmadığını, enerji nakil hattının mevzuaat uygun olarak tesis edildiğini, meydana gelen olayla ilgili olarak herhangi bir kusurlarının bulunmadığını, camiye sonradan yapılan sundurmadan dolayı enerji nakil hattı ile yapı arasında olması gereken düşey mesafenin ihlal edildiğini, davacının olay tarihinde yaşı itibarı ile elektriğin tehlikeli boyutunu bilebilecek durumda olmasına rağmen gerekli tedbirleri almadan, kişisel güvenliğini sağlamadan elindeki 3 metre uzunluğundaki demir profille çalışma yaptığı sırada kazanın meydana geldiğini, tadilat yapılırken davalı şirketten enerji kesintisi talebinde bulunulmaması nedeniyle ... İlçe Müftülüğünün de davacı ile birlikte olayın meydana gelmesinde kusurlu olduğunu belirterek davanın reddini talep etmiştir.
    Birleşen davada davalı, davacı talebinin derdest olduğunu belirterek öncelikle davanın dava şartı yokluğundan reddini talep etmiştir.
    Mahkemece,asıl davanın kısmen kabulü ile 135,979,35 TL maddi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,5.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, birleşen dava dosyasındaki talebin hükmedilen tazimat miktarı nazara alınarak reddine karar verilmiş, hüküm taraf vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.
    1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre; davalı tarafın tüm, davacı tarafın ise sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
    2-Davacının iş makinası kullanma sertifikası-operatörlük belgesinin ve kazıyıcı-yükleyici sürücü belgesinin bulunduğu, keşif sırasında dinlenen davacı tanıklarının davacının iş makinesi operatörü olduğunu beyan ettikleri, davacı hakkında yapılan sosyal mali durum araştırma tutanağında davacının iş makinesi operatörü olduğu ancak 2010 yılından itibaren kaza nedeniyle çalışamadığının tespit edildiği tüm dosya kapsamından anlaşılmaktadır.
    ..."dan getirtilen sigorta kayıtlarında davacının asgari ücret esasıyla beyanının yapıldığı görülmektedir.
    Dosyada davacının geliri konusunda değişik bilgiler ve cevaplar bulunmasına karşın asgari ücret esas alınarak belirlenen tazminat miktarına göre hüküm tesis edilmiştir.
    Davacının olay tarihinde çalıştığı işyerinden, davacının ne iş yaptığının sorulması, iş yeri kayıtları, ücret bordroları araştırılmalı,iş makinesi operatörlüğü yaptığının anlaşılması durumunda,yapılan iş ve niteliği gözetildiğinde asgari ücret tutarında kazanç elde etmesinin hayatın olağan akışına uygun düşmeyeceği gözetilerek dosyaya Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğünden gelen bilgiler doğrultusunda davacının geliri hesaplanıp sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ve araştırma sonucu yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
    3- ... Üniversitesi Tıp Fakültesi ... Anabilim Dalı tarafından düzenlenen 06.06.2011tarihli raporda, davacının beden gücünden kayıp oranının %66 ve kalıcı olduğu tespit edilmiştir. Bu rapora karşı davalı tarafın bir itirazı bulunmamaktadır.
    Somut olayda davacı; davaya konu olay nedeni ile davalıdan 200.000,00 TL manevi tazminat talep etmiş, mahkemece; 5.000,00 TL manevi tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmiş, davacı vekili takdir edilen tazminat miktarının az olduğu gerekçesiyle hükmü temyiz etmiştir.
    Kural olarak hükmedilecek manevi tazminatın miktarının belirlenmesi hakimin takdirindedir. Kanunun takdir hakkı verdiği hususlarda hakim bu hakkını Türk Medeni Kanunu"nun 4. maddesinde açıklanan hakkaniyet ilkesine uygun olarak kullanmalıdır.
    Manevi tazminatın miktarı belirlenirken kişilik hakkına saldırı oluşturan eylem ve olayın özelliği yanında tarafların kusur oranı, sıfatı, iştigal ettikleri makam ile diğer sosyal ve ekonomik durumları dikkate alınmalı, her olaya göre değişebilecek özel durum ve koşullar bulunabileceği gözetilerek, takdir hakkını etkileyebilecek nedenler karar yerinde denetime elverişli biçimde ve objektif olarak gösterilmelidir.
    Manevi tazminat davaları sonucunda hükmedilecek para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirebilecek tazminata benzer bir fonksiyonu olan özgün bir nitelik taşır. Bu para bir ceza olmadığı gibi hükmedilecek manevi tazminatla bu malvarlığı zararlarının karşılanması da amaçlandığından tazminat miktarının onun amacına göre belirlenmesi gerekir. Bu nedenle, takdir edilecek miktar elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır.
    Tüm bu bilgiler ışığında somut olay irdelendiğinde; takdir edilen manevi tazminat miktarının, meydana gelen zararın ağırlığı karşısında, manevi huzuru gerçekleştirmeye yeterli bulunmadığı, yaşanan olayın özellikleri, davacının tespit olunan maluliyet oranı nazara alındığında, takdir edilen manevi tazminat miktarının az olduğu anlaşılmıştır.
    Hal böyle olunca mahkemece, daha yüksek oranda bir manevi tazminata hükmedilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme sonucu yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, bu husus da bozmayı gerektirmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda birinci bendde açıklanan nedenlerle davalı tarafın tüm temyiz itirazlarının reddine, ikinci ve üçüncü bendde açıklanan nedenlerle hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince davacı yararına BOZULMASINA, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi hükümlerine göre Yargıtay duruşmasında vekille temsil edilen davacı için takdir edilen 1.480 TL vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacı tarafa verilmesine, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nun Geçici Madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK"nun 440. maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 12.09.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.




    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi