3. Hukuk Dairesi 2017/13409 E. , 2017/11833 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki vasiyetnamenin iptali ve tenkis davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacılar; muris anneleri..."ın 02/04/1991 tarihli vasiyetnamesi ile malik ve mutasarrıfı bulunduğu ... ... ilçesi ... köyü hudutları dahilinde vaki bulunan tüm taşınmazlarını davalıya vasiyet ettiğini, murisin vasiyetnameyi düzenlediği tarihte 77 yaşında olduğunu, sağlık durumunun iyi olmadığını, baskıya maruz kaldığını, hukukça geçerli sayılacak yeterliliği bulunmadığını, kısa süre sonra vefat ettiğini, vasiyetnameyi mirastan mahrum etmek için düzenlediğini belirterek vasiyetnamenin iptaline ve tenkisine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı, iddiaların doğru olmadığını, vasiyetname tarihinde sağlıklı, hukuken yeterli ve geçerli sayılacak yapıya sahip olduğunu, herhangi bir etki altında bırakılmadığını, murise çok uzun süre kendisi tarafından bakıldığını, her türlü ihtiyaçlarının karşılandığını, diğer mirasçıları mahrum etmek niyet ve maksadının bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece; uyuşmazlığa konu vasiyetname okuryazar olmayanlara ilişkin vasiyetnamenin TMK 535/2 maddesine göre; “tanıkların "...miras bırakanın beyanının kendi önlerinde yapıldığını" belirten beyanları bulunmadığından geçersizliği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm süresi içerisinde davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı taraf, vasiyetnamenin düzenlendiği tarih itibariyle murisin tasarruf ehliyeti bulunmaması nedeni ile vasiyetnamenin iptalini, bu taleplerinin reddedilmesi halinde ise vasiyetnamenin tenkisini talep etmiştir.
Bilindiği üzere, Türk yargı sisteminde hâkim kendiliğinden bir davayı inceleyip, uyuşmazlığı çözemez. Bunun kaçınılmaz sonucu olarak da, hâkim tarafların istekleri (taraflarca hazırlama ilkesi) ile bağlı tutulmuştur(HUMK m.72, 75, HMK. m. 24,25).
Taraflarca hazırlama ilkesinin uygulandığı davalarda deliller kural olarak taraflarca gösterilir; hâkim delillere kendiliğinden başvuramaz. Ancak, hâkim bilirkişi deliline kendiliğinden (resen) başvurabilir(HUMK. m.275, HMK. m. 266).
Bundan başka hâkim, davanın her safhasında, iki tarafın iddiaları sınırları dâhilinde olmak üzere, maddi veya hukuki açıdan belirsiz yahut çelişkili gördüğü hususlar hakkında tarafları dinleyebilir ve gerekli delillerin gösterilmesini ve verilmesini emredebilir(HUMK. m. 75/3, HMK. m 31 - Prof. Dr. Baki Kuru; Hukuk Muhakemeleri Usulü, Baskı: ... 2001, Cilt:2 Sf: 1922)
Davada, mirasbırakanın vasiyetnameyi düzenlediği tarihte fiil ehliyetinin bulunmadığı ileri sürülmüştür. Bu kapsamda murisin vasiyetname tarihinde fiil ehliyetine haiz olup olmadığı konusunda ... Kurumun rapor alındığı,verilen raporda murisin vasiyetname tarihinde fiil ehliyetine haiz olduğunun belirtildiği görülmektedir.
Davacının iddiası kapsamında inceleme yapılarak rapor alındığı ve murisin vasiyetname tarihinde hukuki ehliyete haiz olduğu anlaşıldığına göre, davacının iddiasını ispatlayamadığı belirlenmektedir. Mahkemece; davacının iddiası kapsamında bulunmayan şekil şartlarının eksikliği nedeniyle davanın kabul edildiği anlaşılmaktadır. Davacının yargılama sırasında şekil şartlarının bulunmadığına ilişkin her hangi bir iddiası mevcut değildir. Kaldı ki mahkemece hükme esas gerekçede belirtilen; tanıkların "...miras bırakanın beyanının kendi önlerinde yapıldığını" belirten beyanları bulunmadığı”na yönelik belirlemenin dava konusu vasiyetnamede yer aldığı, “ vasiyetçi...’a huzurumuzda okunduğunu, adı geçenin vasiyetnamenin son isteklerine uygun olduğunu söylediğini ve kendisini bu işi yapmaya yeterli gördüğümüzü onaylarız.” şeklinde tanıkların beyanlarının bulunduğu görülmektedir.
O halde; mahkemece, davacıların murise ait fiil ehliyetine haiz olmadığına ilişkin iddiasına yönelik inceleme yapılarak ... raporuna göre vasiyetname tarihinde fiil ehliyetine haiz olduğu belirlendiğinden, vasiyetnamenin iptali talebinin reddine karar verilerek, davacıların tenkis talebi ile ilgili inceleme ve değerlendirme yapılarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken; davacıların iddiası bulunmadığı halde vasiyetnamenin şekil şartı eksikliği nedeniyle iptaline karar verilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK.nun 440.maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 13.09.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.