Taraflar arasında görülen davada;
Davacı,8 parsel sayılı taşınmazını davalı Y."den alacağı 750.000 YTL karşılığı teminat olmak üzere bedelsiz olarak Y.e devrettiğini,alacağı borcun ödenmesi halinde taşınmazın geri verileceğine dair yazılı belge düzenlendiğini,ancak Y."in 750.000 YTL."yi vermediğini,taşınmazı da diğer davalıya temlik ettiğini,temlikin muvazaalı olduğunu ileri sürerek tapu iptal ve tescil isteğinde bulunmuştur.
Davalılar,davanın reddini savunmuşlardır.
Mahkemece,inanç sözleşmesinden kaynaklanan edimini yerine getirmeyen davacının mülkiyetin iadesini isteme hakkının doğmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Karar, davacı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü.
-KARAR-
Dava, tapu iptal ve tescil isteğine ilişkindir.
Mahkemece,davanın reddine karar verilmiştir.
Dosya içeriği ve toplanan delillerden; davacı şirket temsilcileri U.ve E.ile davalılardan Y.arasında 25.2.2006 tarihli " protokol" başlıklı bir belge düzenlendiği,buna göre davalı Y."in Ş."ten 750.000 YTL. yi tahsil edecek ve şirkete finansal kaynak olarak intikal ettirecek ve şirketin de maliki olduğu 115 ada 8 parsel sayılı taşınmazını davalı Yücel"e devredecektir.Ayrıca borç ödendiği zamanda taşınmazın mülkiyetinin tekrar devredileceğinin,yapılan düzenleme ile kararlaştırıldığı görülmektedir.
Gerçekten de, çekişme konusu taşınmazın davacı şirket tarafından davalı Y."e 25.7.2006 tarihinde satış suretiyle devredildiği,Y."in de 31.8.2006 tarihinde diğer davalı S. Ö."e intikal ettirdiği kayden sabittir.
Davacı,şirket temsilcileri taşınmazın mülkiyetinin davalı Y.e devredilmesine karşın,protokolde bahsi geçen 750,000 YTL."nin şirkete verilmediğini ileri sürerek eldeki davayı açmışlardır.
DavalılardanY.eçıkartılanisticvap davetiyesinde tüm bu olgular öngörüldükten başka bunun sonucu olarak hukuki neticelerinin de belirtilmek suretiyle davet edilmesine karşın,tebligatın bila tebliğ döndüğü ve sonradan 7201 Sayılı Yasanın 35. maddesi uyarınca çıkartılan tebligatın da anılan hususlar ve müeyyidesi ilk tebligatta olduğu gibi açıklanmadan yapıldığı anlaşılmaktadır.
Hemen belirtilmelidir ki, davacı şirket ile davalı Y.in " protokol" başlıklı yapmış oldukları 25.7.2006 tarihli belgenin taraflar arasında yapılan inançlı işlemin belgesi olduğu sabittir.
Anılan belgenin sıhhati bakımından da tersine herhangi bir iddia ve savunma yapılmamıştır.
Oysa davalı Y.,esasa cevap dilekçesinde protokolde geçen bedelin ödenmiş olması sebebiyle taşınmazın mülkiyetinin intikal ettirildiğini savunmuştur.
O halde ,taraflar arasındaki çekişmenin protokolde geçen paranın davacı şirkete ödenip ödenmediği noktasında toplandığı açıktır.
Gerçekten de, bir taşınmazın satış suretiyle temliki halinde Borçlar Kanununun 217. maddesi delaletiyle 211.maddesi hükmü uyarınca satış bedelinin ödenmemesi halinde taşınmaz mülkiyetinin tekrar satıcısına geçeceğine dair ihtirazı kayıt öngörülmedikçe,bedelin ödenmemesi sebebiyle davacının açacağı iptal ve tescil davasının dinlenilmesine olanak bulunmamaktadır.Bir başka ifadeyle taşınmazın önceki malikinin sedece bedeli isteyebileceği tartışmasızdır.
Mahkemece de bu olgu kabul edilerek davanın reddine karar verilmiştir.
Oysa, taraflar arasındaki ilişkinin inançlı işlemden kaynaklandığı sabittir.
Buna göre,düzenlenen protokolün 5.2.1947 tarih ve 20/6 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca taşınmazın mülkiyetinin naklinin sebebini teşkil edeceğinde kuşku yoktur. Öyleyse protokolde öngörülen meblağın davacıya ödenip ödenmediği üzerinde durulması,buna ilişkin taraf delilerinin toplanması, ödendiği sonucuna varıldığı takdirde Borçlar kanunun 81. maddesi hükmü de gözetilmek suretiyle davanın kabul edilmesi,aksi takdirde davanın reddine karar verilmesi gerekirken,yanılgılı değerlendirme ile yasal olmayan gerekçelerle yazılı olduğu üzere hüküm kurulması doğru değildir.
Davacının temyiz itirazları yerindedir.Kabulü ile hükmün açıklanan nedenden ötürü H.U.M.K."nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA,alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine,28.4.2008 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.